Başbakan Davutoğlu görevi aldığı ilk günden itibaren ?paralel yapı? ile sonuna kadar kararlılıkla mücadele edeceklerini söylemiş. O günden bu yana hemen her konuşmasında aynı Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan gibi o da ?paralel yapı? ile yatıp ?paralel yapı? ile güne başlamakta. 14 Aralık operasyonunun ardından Davutoğlu suç işleyen herkesin cezasını yargı önünde ve millete karşı hesabını vereceğini ve suçluların cezasını çekeceğini söylüyor. Buna bir itirazım yok, hiçbir suç cezasız kalmamalı bu arada ölüm cezası (idam)yeniden gündeme de gelmeli.

AKP iktidarına öncelikle şu soruyu sormak gerekir.

-  17 ve 25 Aralık operasyonları olmasaydı, yani Cemaat ?paralel yapı? AKP?nin yolsuzluk ve rüşvet skandalını deşifre etmeseydi, AKP Cemaat ?paralel yapı??ya karşı harekete geçecek miydi?

Çünkü 17 ve 25 Aralık operasyonlarının ardından büyük bir panik yaşayan AKP iktidarı operasyonu yolsuzlukları, yolsuzluğun boyutunun ulaşacağı noktalar ve operasyon detaylarını örtmek için operasyonu yapan savcı ve emniyet mensuplarına karşı operasyon gerçekleştirdiler.

Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan 17 Aralık 2013?den bu yana devleti ele geçirmeye çalışan bu ?paralel yapı??nın inlerine gireceklerini haykırıp duruyor. Adamlar içinize girmedik yer bırakmamış yanınızda yakınınızdaymış şimdiye kadar biliyormuşsunuz.

Bakın AKP genel başkan yardımcısı Abdulhamit Gül televizyonda katıldığı bir haber kanalında ne diyor; ?Cemaat ?paralel yapı??nın 2009 yılından bu yana AKP iktidarına karşı ?KUMPAS? kurduklarını biliyoruz?  2009- Aralık 2013 dört yıl boyunca neyi beklediniz o zaman. Cemaat ?paralel yapı? tarafından yolsuzluk ve kirli ilişkilerinizin gün yüzüne çıkarılmasını mı? Diye sormaktan kendimi alamıyorum. AKP iktidar olduğu günden bu yana ikilemlerinden kurtulamadığını bir kez daha burada da görüyoruz. 

AKP önceden bildiklerini kabul ettiği ?paralel yapı??ya  bu güne kadar neden müdahale etmediğini artık kamuoyu ile paylaşmalıdır.

Cemaat?in ?paralel yapı??nın devlet içerisinde varlığı, ülke için arz ettiği tehlikenin boyutu göz ardı edilemez. Sadece AKP iktidarı döneminde olmayan bu devlete sızma hareketi ile hangi kadrolara, kimlerin yerleştiğini tespit etmek çok kolay bir çalışma değildir. Kaş yapalım derken göz çıkarmamak gerekir. Aynen AKP?nin ilk iktidara geldiğinde kadrolaşma yaparken düştüğü hataya bir daha düşmemesi gerektiğini ifade etmek isterim. 

Muhalefetin tavrı;

14 Aralık operasyonunun ardından muhalefetin tavrı yine aynı 17 ve 25 Aralık sonrasında yapılan ?Algı? operasyonlarında olduğundan farksız.

CHP ve MHP Cemaat ?paralel yapı??ya yönelik yapılan 14 Aralık?taki Cemaat basınına yönelik operasyonun 17 ve 25 Aralık operasyonlarının intikamı ve yolsuzlukları örtme çabaları olarak görüyor.

Evet,  AKP?de böyle bir kuyruk acısı var. Kolay değil besleyip büyüttüğün kargaların insanın kendi gözünü oyması kabullenilemez. Ancak bu yapının varlığı ve oluşturduğu tehdit de göz ardı edilemez.

Yolsuzluklar ne kadar gerçekse, ?paralel yapı? tehlikesi de o kadar gerçek ve bir fazlası ile büyük bir tehlike olduğunu artık muhalefetinde kabul etmesi gerektiğini ifade etmek isterim.

Ülkenin güvenliği söz konusu olduğunda siyasi kimliklerden ve rekabetten sıyrılmak gerekir. 

?Paralel yapı? tehdidine çözüm;

AKP iktidarının ?paralel yapı? hakkında mecliste bir araştırma komisyonu kurulmasını sağlaması ve muhalefetle bilgi paylaşımı sağlaması gerektiği kanaatindeyim.

Bu arada AKP?nin 17 ve 25 Aralık vakasının aydınlatılmasının önünü açması bedeli ne olursa olsun üzerindeki bu yaftadan kurtulması gerekir. AKP iktidarı ülkenin geleceği için ?paralel yapı? tehdidinden kurtulmak için bunu yapması şart diye düşünüyorum.

İşte böyle bir girişim neticesinde CHP ve MHP?nin de,  AKP?nin iddia ettiği gibi ?Cemaat??in yanında yer almıyorsalar, işbirliği içerisinde değilseler, eğer sırtlarında bir yükleri yok ise bu mücadelede iktidar ile birlikte hareket etmelerinin önü açılmış olacaktır.

2015 Haziran ayında yani altı ay sonra genel seçimler yapılacak. Olası bir CHP veya MHP iktidarında bu ?paralel yapı? sorunu kendilerinin de başını ağrıtan bir mesele olarak devam edecektir.

?YENİ TÜRKİYE? söz ile değil, geçmişteki kirlerde, olumsuzluklardan, dargınlık, kırgınlık ve küskünlüklerden arınmakla olur. Ülkenin bölünmez bütünlüğü ve varlığını idame ettirmesi yolunda engelleri el ele birlikte tek vücut olmakla aşılabilineceğine ancak o zaman ?YENİ TÜRKİYE??nin kurulacağı inancını taşımaktayım.

İbrahim Halil SİPAHİ

16.12.2014/adanapost.com