Türkiye 14 Aralık sabahı yine alışılmış bir operasyonla güne başladı.

Televizyonlarımızı açtığımızda her haber programında sabahtan akşama artık kulaklarımızda yer yapan ?paralel yapı? kapsamında yapılan operasyonda Zaman gazetesi genel yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı, Samanyolu yayın grubu başkanı Hidayet Karaca başta olmak üzere Samanyolu tv. de yayınlanan dizinin yönetmeni ve senaristi, savcı ile bazı emniyet amirleri de içlerinde olduğu 31 kişiyi gözaltına alındı.

Kimileri tarafından 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun yıl dönümü münasebetiyle karşı operasyon olarak değerlendirilen 14 Aralık operasyonunda. Gazete ve televizyon yöneticileri ?Türkiye Cumhuriyeti Devletinin egemenliğini ele geçirmek? ile suçlanıyorlar.

Türkiye 14 Aralık operasyonu ile yeni bir terör örgütü ile da tanıştı. 2009 yılında yaptığı bir konuşmada Fetullah Gülen?den ilk kez duyduğumuz ?Bunlar yakında ?TAHŞİYE? diye bir şey de ortaya koyarlar? dediği yeni terör örgütünün adı ?TAHŞİYE? (Dipnot yazmak) Göz altına alınanlar bu örgütün mensubu olmakla suçlanıyor.

Akşamdan bende tam AKP?nin kendi içindeki ?paralel yapı? temizlik hareketi ile ilgili yazı hazırlamaya başlamıştım ki sabah bu operasyon haberi ile güne başladık.

AKP?nin CEMAAT diğer adı ile ?HİZMET HAREKETİ? ile yakınlaştığı, emniyet teşkilatı başta olmak üzere devletin sinir noktaları ve kurumlarında kadrolar tahsil edildiği dönemlerde.  AKP?li parti yöneticisi ve milletvekili dostlarımıza bunların yurt içi ve yurt dışındaki faaliyetlerinin göründüğünü yansıtmadığı arka planında farklı çalışmalar ve çalışmaları finanse eden güçlerin olduğunu. Bu nedenle ileride bunun devlet için ve kendileri için sıkıntı doğuracağını söylediğimizde bizi kınamışlardı. Birçoğu ile de aramız açılmıştı. 17 ve 25 Aralık operasyonunun şokunu atlattıktan sonra AKP?li bir milletvekili dostum aradı sen haklıymışsın Sipahi, bunlar senin anlattığından da tehlikeliymiş önceden anlayamadık dedi.

Zan?da bulunmaktan Allah?a sığınırım. Ne söylüyorsak arkasındayız ve belgelere dayanarak söylüyoruz.

Cemaatin Ordu ve Emniyet teşkilatına olan alerjisi nedeni ile bu kurumlarda bir neşter hareketi planlamışlardı. İşte bu neşter operasyonu kapsamında AKP iktidarı Ergenekon ve Balyoz davalarını bu günkü ?paralel yapı??nın dış bağlantıları tarafından servis ettiği uzun süreçli bir çalışmanın mahsulü olan düzmece belgelere dayanarak yine ?paralel yapı??nın yerli piyonları ile birlikte gerçekleştirdiler.

Zaten 28 Şubat?tan vs. nedenlerden dolayı AKP?lilerin de Orduya karşı bir antipatisi var. Bu işbirliği arada güveni pekiştirince ?paralel yapı? devlete iyice yerleşti.  Nasıl olsa rahat dolaşım var her istediği yere girebiliyorlar, böylelikle emniyet teşkilatında ve istihbaratta önemli noktalara sızıldı.

Hal böyle olunca Cumhurbaşkanını da dinlerler, başbakanı da, bakanları da yarın bir gün ne renk iç çamaşırı giyiyorsunuz, ne gün halvet ediyorsunuz tarihlerini, resim ve videolarını yayınlarsalar şaşırmayacaksınız.

Hani bizde bir söz vardır ?Çok muhabbet tez ayrılık getirir?

Cemaatin AKP?ye açık desteği, üç seçim üst üste büyük çoğunlukla tek başına iktidar olma, kendi ifadeleri ile milli iradenin arkalarında olması. AKP?nin artık yıkılmaz bir güç olduğu havasına sokması ve karşılıklı çıkar çatışması. AKP ile CEMAT?i canciğer kuzu sarması iken aralarına kara kedi girmesine neden oldu. AKP cemaatin dershanelerini kapatma kararı aldı. Cemaat AKP?nin yolsuzluk ve rüşvet dosyasını açtı, AKP cemaatin savcı ve emniyet personeline operasyon yaptı. Karşılıklı hamleler devam ediyor devamda edecektir. Kazanan kim olur bilinmez ama kaybedenin Türkiye olmamasını dileriz. Çünkü artık Türkiye?de emniyet ve yargıya güven sarsılmış durumda.

Şunu açıkça ifade etmek isterim ki, Türkiye Cumhuriyeti devletinin egemenliğine, bağımsızlığına ve demokrasisine darbe vurmaya çalışan her kim olursa şiddetle karşısındayım bu kişi ve kurumlarla samimiyetle mücadele edenin de yanındayım. Türkiye?nin özellikle son bir yılda yaşadığı karşılıklı operasyonlar sadece Türkiye?ye zarar vermekte içten yaralamaktadır. Bu işin taraflılığı, muhalefeti olmaz, aslolan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bekasıdır.

İbrahim Halil SİPAHİ

15.12.2014/adanapost.com