İbrahim Halil Sipahi
Avrupa vicdana geldi!
Suriye’de 2011 Mart ayında başlayan iç savaştan kaçan iki milyon civarında Suriyeli mülteci kendilerine kucak açan Türkiye’ye sığınmış ve hala Türkiye’de yaşamaktalar.
Türkiye BM dâhil hiçbir dış destek almadan bu güne kadar sığınmacıları barındırmak için 6 milyar dolar harcandı.
Suudi Arabistan, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Bahreyn gibi krallarının altından klozetlere oturduğu petrol zengini Arap ülkelerinin, Suriyeli sığınmacılar ülkelerine gelirse terörün ülkelerine sıçrayacağı gerekçesiyle kabul etmedikleri aynı soydan geldikleri Suriyeli sığınmacılar için kıllarını kıpırdatmadıkları gibi. Sözde bu Müslüman ülkeler para içinde yüzmelerine rağmen sığınmacılara ve onları barındıran Türkiye’ye beş kuruş yardımda dahi bulunmadılar.
Suriye’den Türkiye’ye gelerek buradan Avrupa’ya kaçak yollarla gitmeye çalışan Suriyeli mültecilerden aralarında kadın ve çocuk olmak üzere binden fazla kişi aşırı yük, derme çatma deniz taşıtı ve lastik botlarla Akdeniz ve ege denizini aşmaya çalışırken hayatlarını kaybettiler. Son yaşanan facialarda hayatını kaybeden ve minik cesedi Bodrum’da kıyıya vuran Aylan ve Galip adlı iki kardeşten Aylan’ın görüntüsü ise yürekleri dağladı, bardağı taşıran son damla oldu.
Tüm dünyada yankı uyandıran bu görüntü nihayetinde; Suriye’de yaşanan iç savaş ve savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan ve daha iyi bir yaşam için Avrupa’ya geçmeye çalışan, Avrupa ülkelerinin sınırlarında bekletilen yüz binerce Suriyeli sığınmacının içler acısı durumunu görmelerine neden oldu.
4,5 yıldır Türkiye dışında hiçbir ülkenin görmediği ve yardım elini uzatmadığı sadece ABD’nin sığınmacılara gösterdiği ilgiden ötürü Türkiye’ye kutlama mesajı dışında hiçbir ülke ve uluslar arası kuruluşun yardım eli uzatmadığı Suriyeli sığınmacıların durumunu dünyaya küçük bir çocuğun kıyıya vuran cesedi acı bir şekilde hatırlattı.
İnsana insan olduğunu hatırlatması Suriyeli sığınmacıların yaşadığı trajediyi görmek için binlerce insanın ölmesi mi? kıyılara minicik yavruların cesedinin vurması mı gerekiyordu? Herkesin insanlığı ve vicdanını bir kez daha sorgulaması gerekiyor.
Avrupa nihayetinde bu trajediyi gördü mü görmek zorunda mı kaldı?
Şimdi harekete geçtiler. Almanya sekiz yüz bin sığınmacıyı kabul edeceğini duyurdu, İngiltere, Macaristan, Avusturya sığınmacılara kapılarını açıyor. Binlerce can yitip, 4,5 yıldır ülkeleri dışında yaşam mücadelesi veren sığınmacıların yaşamaları için bu bir umut kapısı. Avrupalı ülkeler konuya el atmış oldu, Türkiye’yi kaderiyle baş başa bırakan uluslar arası kuruluşlar artık bu ülkeleri yalnız bırakmayıp maddi desteklerini seferber edeceklerdir diye düşünüyorum.
Avrupa gerçekten vicdana mı geldi? Yoksa uluslar arası kurumlardan destek sözümü alındı da yardım eli uzandı mı? diye sormaktan kendimizi alamasak da; Sonuç itibariyle bu mazlum insanlara yardım eli uzanması hem insanlık adına, hem de bir nebze olsun ülkemizin yükünü hafifleteceği düşüncesiyle bizleri de sevindirdi.
Keşke, 4,5 yıldır Suriye’de yaşananları ve Suriyeli sığınmacıların yaşadıklarını görmezden gelen dünya bir yavrunun kıyıya vuran cesedinin fotoğrafı ile görmeseydi. Bundan sonra çocuklar ölmesin diyerek, Aziz Nesin’in anlamlı bir şiiri ile bitirmek istiyorum..
ÇOCUKLAR ÖLMESİN;
öyle bir ağlasam
öyle bir ağlasam çocuklar
size hiç gözyaşı kalmasa.
öyle bir aç kalsam
öyle bir aç kalsam çocuklar
size hiç açlık kalmasa.
öyle bir ölsem
öyle bir ölsem çocuklar
size hiç ölüm kalmasa.
(Aziz Nesin)
İbrahim Halil SİPAHİ
06.09.2015/adanapost.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.