7 Haziran sonrasını düşünmek

 

 

Millet, seçimde, yarını düşünür. Reyin, devlet ve millete en büyük hizmet olduğunu bilir. Seçimde hizmet ehlini arar. Terörist, darbeci, çıkarcı, üst aklın verdiği rolü oynar. Ya zulüm imkanı, ya kaos olsun ki bulanık suda balık avlasın!

Çıkarından başka her değere körleşen üst akıl ve robatları, insanlığın bahtsız, “Belhum adal”larıdır. İyi niyetle yola çıkan da, batağa düşer. Üst akıl, Ecevit’i, CHP Meclis Grubuna, terör estirtip, kürsü işgal ettirerek,Sayın Kavakçı şahsında, hukuksuz, kaba kuvvetle, millet iradesini katlettirdi. Mesut Yılmaz, İmam Hatip Okulu zulmüyle, bütün meslek okullarının yolunu kesti. 

28 Şubat Postmodern darbesi, Ecevit ve Yılmaz, yolun sonuna kör bakıp, üst akla itaatla ülkeyi uçuruma itti. Kalkınan sanayimiz, yetişmiş insan gücü arıyor! Yok. Okuyan gençlik, iş değil, memuriyet masası arıyor. O kadar masa hiçbir ülkede yok. Meslek okullarıyla genel lise dengesini bozan üst aklın İslamofobia zorbalığı, fabrikaları, uzman elemandan arar;okuyan gençleri, işsiz bıraktı. 

Bugün aynı üst akıl, Taksim’i Kâbe edindirme; eşcinselliği meşrulaştırma; Ermeni, Esat ve Sisi dostluğunu rol model emrediyor. HDP’ye oy vermeyenin, mahalleye girişi tehlikeli diye levha asıyor. “Şecaat arzederken merd-i kıpti, sirkatin söyler”. Yolları, Kürt için de vahşete gidiyor.

Evrensel dayanışmalı İslam düşmanlığının zorbasenaryo ve destekleri, 12 yıldır başarıya eremedi. İbret oldu. Uyardı. Millet, tehlikeyi gördü. Kardeşliğine sahip çıkıp Ak Parti’yle, “İstikrar” dedi. New York Times’ın,istikrarımıza açık düşmanlığı, üst aklın, “Son ümit” deyip, gizliliğini de yırtarak bütün gücüyle ortaya çıkmasıdır. İyi oldu. Yandaşları netleşir. HDP ve CHP’den 38+2=40 adayın imzaladığı eşcinsel teşhir ve teşvik belgesi,her şeyin ve hayatın temeli olan millet ahlakı ve ruhunun dahi hedef alınmasına varıncaya kadar saldırının genişlediğini gösteriyor. 

Sadece Irak, Suriye, Mısır, İslam dünyasındaki felaket ibretleri değil,Türkiye istikrarına saldırıların da yoğunluğu, tehlikenin dalgınlığa gelmeyecek kadar içinde olduğumuzu gösteriyor. “Yiğit bin yaşar, fırsat bir düşer. Kaçan fırsat yakalanmaz”. Seçimler, ya oldurur; ya öldürür, hayati fırsatlardır. BAAS, Irak’a, Suriye’ye, Mısır’a üst aklın, fitneli, darbeli, baskılıseçimleriyle hakim oldu. 

Ateş çemberi içinde bir vaha gibi yeşeren siyasi istikrarı kaybetme şöyle dursun, hızının kesilmesi, dıştan ve içten, terör ve darbe gayretlerine ümit olacaktır.

Yunan Çipras çok vaad etti? Sonu düşünülmeyen söz kolaydır. Ama yine de CHP’den insaflı ve ölçülüydü. Zaten, karaya oturmuş bir yönetim devralmıştı. Beter etti. Türkiye, tankını dahi İsrail’e tamir ettirme zorunda kaldığı bataktan, hızla kalkınan, tankını, uçağını yapan, dünyada ilkleri başaran bir yolda ilerliyor. Bu hızdan, bu zirveden düşmek çok acı verir.

Bu istikrar, milletimizin isabetli ve ısrarlı, vahdete yürüyen seçimleriyle doğurduğu bir hizmetler zinciridir. Bozulan istikrarı, yeniden toparlamak zordur. zaman ve fırsat ister. Oysa Türkiye’ye bu fırsatı vermek istemeyen çok düşman vardır. Nimete nankörlüğün kör ettiği gözlerin açılması ise, ayrı bir problemdir.

 Siyasi kadrolarımızın başarısı ve elde edilen istikrar, milletimizin başarısı, iyiliği görüp sahiplenmesi ve şükrünün kazandırdığı nimettir. Kör bakmaz. Bazı siyasi ve partilerin, tarihi gerçekleri inkar ederek Ermeni düşmanlığına dahi paralel durum alıp, Esat, Sisi yandaşlığı yapmaları dikkate alındığında, bu istikrara sahiplenme, zaten, tarihi ve milli bir sorumluluk olmuştur.

Allah’tan niyazımız, seçim görevimizi, çevremizle beraber hakkıyla yapmak, huzur içinde bir seçimle, istikrar ve kalkınmamızı güçlendirmek, bütün dünya fakir ve mazlumlarına, “Ensar olma” nasibiyle, millet ve ümmetimizi nasiplendirmesidir. 

 

Hasan Aksay/ Yeni Akit

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Aksay Arşivi