Aydın’ın Milli Görevi - 1-
Önemli Bir Yazı:
Aydın’ın Milli Görevi - 1-
Zamanımızda Ülkemizin ve Müslüman toplumların ilim, kültür, sanat ve teknoloji alanlarında meharetini deha seviyesinde ortaya koyacak elemanlara ihtiyacımız vardır. Bir alanda değil, bir alanın bir kolunda değil, her alanda, her alanın her kolunda işinin kompedanı elemanlara, uzmanlara, eskilerin tabiriyle üstadlara, ustalara ihtiyacımız vardır. Üstad derken, ilimle iştigal etmiş, yaşı ilerlemiş kişileri kast etmiyorum. "Sahalarında otorite" dedirten vasıflara, sahi, gerçek vasıflara sahip elemsanlarımızın az olması bir yana, rehber elemanlara, vasıflı elemanlara, usta haline gelmiş elemanlara, rehber elemanlara sahip çıkamamış olmamız da önemlidir.
Bu saydığımız vasıflara sahip elemanlarımız, Dünya çapında kendini ispatlamış elemanlarımız olmaması, nadiren yetiştirdiğimiz değerli elemanları ise beyin göçü halinde gelişmiş Batı ülkelerine ve ABD’ye kaptırmamız da önemlidir.
Yetiştirdiğimiz elemanları, ülkemizden kaçırmamızın sebebi, onları, ekonomik olarak tatmin edememenin yanıda, ilim aşklarına tam tekabül edememiş olmamızdır. Bu notum da çok önemlidir. Uzun süre ABD’de, Şikago Üniversitesinde görev yapan büyük Türk tarihçisi Prof. Dr. Halil İnalcık hocamıza, Türkiye’ye dönüp dönmeyeceğini sordum. Merhum hocamızdan şu cevabı aldım. “Dönmem mümkün değil. Çünkü Türkiye’de araştırmaya girişmem, ilmi çalışmalarda gerilemem demektir. Benim ABD’de görev yaptığım Üniversite’nin kütüphanesinde dört milyon kitap kitap var. Dünyanın bütün ülkelerinin arşivlerinin mikrofilm halinde suretleri var. Bu kütüphanede bulamasam, masamın üstüne ihtiyacım olan kitabın ismini ve sayfasını yazıyorum, en geç bir hafta içinde fotokopisi masamın üstünde oluyor. Şu içinde bulunduğum arşivin bütün defterlerinin mikrofilmleri bizim üniversitemizde var. 1954 yılında mikrofilimleri alınmış ve ABD’de ilgili üniversitelere dağıtılmış. Bazı teknik zorluklar var ama mutlaka ulaşmak mümkün” demişti. Görev yapmakta olduğum Şer’î Sicilleri Arşivi’ndeki on bin dört yüz adet defterin mikrofilmleri çıkarılmış. Hatta bir nüshası da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Türk İktisat Tarihi Enstitüsü Kütüphanesine bırakılmış. (Ben bu Enstitüde Yüksek Lisans yaptım. Maalesef metruk haldeydi.) Değerli hocam Prof. Dr. Halil İnalcık şunu da ilave etti. “Sadece çalışma kolaylığı değil,kitap, mikro film bolluğu da önemlidir. Başka imkanlar da var" dedi.
Toplumların sosyal yükselişleri ile ilim, kültür vr sanat yükselişleri arasında doğru orantı vardır. Sayıca artan üniversitelerimiz, liselerin yüksek okulları değildir. Her biri branş eğitim kurumlarıdır. Yüksek eğitim ileri ülkelerin yani Dünya standartlarına ulaştırılmalıdır. Üniversiteler bünyesinde akademik çalışmalara yönelik enstitülerin geliştirilmesi şarttır. Uygulamalı alanlardaki eğitimlerde stajların akademik seviyeye ulaştırılması gerekir.
Tabiiki her fakülte mezununun iş bulması şarttır. İster resmi olsun, ister sanayi ve teknik kurumlarda olsun bu sağlanmalıdır. Fakülte eğitimi alan kişilerin açıkta , işsiz olması siyasi sorumluluğa sebeptir. Bir tek eğitim alan kişi bile iş bulamıyorsa yöneticiler bunun ızdırabını çekmeli ve çare aramalı ve bulmalıdır. Böyle bir iş kaybına nasıl sessiz kalınır. Bunun mazereti olamaz. Milli zarara sebep olmanın mazereti olamaz. Ayrıca yetişmiş elamanı, açlığa mahkum etmenin mazereti olamaz.
Selamün Aleyküm.
*********
KONUNUN DEVAMI GELECEK PAYLAŞIMIMDA OLACAKTIR.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.