Piyasaya uygun hedef en doğru denge
Belki de şaşırtacak yeni bir enflasyon verisiyle karşı karşıya kalacağız. Merkez Bankası (TCMB) bugün açıklayacağı yılın 3'üncü enflasyon raporuyla fiyat artışlarının seyrine dair projektör tutacak. Enflasyonu yükselten dört ana faktör var…
Pandemi, emtia fiyatlarındaki yükseliş, talebe yetişmek için ithalat kaynaklı arzın aşırı ısınması ve dövizdeki dirençli duruş.
Yaklaşık 2 ay öncesinden ikaz üstüne ikaz yazılarımızı kaleme aldığımız husus tabii ki küresel salgındı. Dediğimiz gibi oldu… Keşke olmasaydı! Ekim veya Kasım’da beklenen pandemi dalgası Temmuz’un ortasında patladı.
***
Ekonomide Haziran’da yarım, Temmuz’da tam açılmalar olsa da koronavirüs vakaları, dünyada olduğu gibi Türkiye’de dahi iyi fotoğraf vermiyor. Amerika ve Asya’nın yanında İngiltere, İspanya, Almanya ve birçok Avrupa ülkeleri günlük 50 bin vaka ile salgında hızlı bir trende girmiş durumda.
Bizde de günlük vaka sayıları 20 bini aşmış gidiyor.
Pandemi kaynaklı yükselen emtia fiyatlarını hiç yazıya almak bile istemiyorum. Çünkü gıda ile birlikte madene dayalı birçok hammadde fiyatları geçen yıllara göre ikiye, üçe katladı.
Enerji fiyatları hammaddede farklı değil.
***
Petrolün varili bile 70 doların altına düşmemek için bin bir türlü bahane ile var gücünü kullanıyor. Meselâ halen 74 dolar seviyesindeki petrol fiyatlarını yukarı iten küresel stokların ciddi şekilde azalması olarak gösteriliyor.
Yaz aylarının başlamasıyla talepler o kadar yükseldi ki, zaten pandemi ortamında gereken üretimi yapamayan ve stoklarının büyük bölümünü harcayan ekonomiler, talebe yetişmek için oldukça zorlanıyor.
Arzın ısınması üretici fiyatlarının yüksekliğinden zâten belli oluyor. Malumunuz Haziran ayı enflasyonu tüketicide 17,5 gerçekleşmişti ama üretici fiyatları da yüzde 42,89 olmuştu.
***
Enflasyonu yukarı çeken diğer etken döviz fiyatları… Tabii ki başta dolar geliyor.
Türkiye’de doların gücünü belirleyen dört etkenden sadece biri hariç diğerleri zayıf seyirde ama yine de fiyatların yükselişinde lokomotif görev ABD parasının…
ABD Doları endeksi 92,5 seviyelerinde gücünü koruyor ve geçmişte aylardır 90’ları aşamayan dolar, dünyada son yılların en güçlü trendini izliyor. Ayrıca ABD Merkez Bankası’nın (FED) faizleri sabit tutma iradesine karşılık varlık alımlarındaki netameli tutumu, doların güçlü kalmasını sağlıyor.
Diğer taraftan halen Türkiye’de doları dalgalı hale getiren üç etken bulunuyor. TCMB rezervleri… CDS’ler ve Merkez Bankası politikaları…
***
Yurtiçinde turizm, dış ticaret ve portföy yatırımlarının etkisiyle TCMB devam eden rezerv artışları, 375’lerde gezinen ülke risk primi (CDS) ve piyasadaki “TCMB her an faiz artırabilir” korkusu ile ‘enflasyon üstü faiz’ politikası döviz fiyatlarının şimdilik yükselmesini engelliyor.
Nitekim TCMB’nin Haziran’da, Mayıs’a göre rezervi yüzde 6 artışla 97 milyar doları aştı. Tatil ayları Temmuz ve Ağustos ile birlikte rezerv rakamının üç hanelilere dönme ihtimali oldukça yüksek.
Dikkatinizi çekiyorum, Haziran’da döviz varlıkları yüzde 19,5 artarak 55,6 milyar dolar, altın cinsinden rezerv varlıkları yüzde 7,8 artarak 40,5 milyar dolar oldu.
CDS’lerde sakinlik var, ancak TCMB’nin fiyat istikrarına yönelik politikaları henüz tam anlamıyla güven oluşturmuş değil.
***
TCMB tarafından bugün açıklanacak enflasyon raporunda malum baskılar sebebiyle öngörülen fiyatlamaların üzerinde gerçekleşmelerin olacağı aşikâr. Zirâ ilave diyebileceğimiz yeni yeni riskler gündemde. Risklerde başı çeken gelişen ülke merkez bankalarının faiz artışlarına başlaması, FED’in taperingi ve cari denge…
Ayrıca Türk Lirası’ndaki zayıflık tamam ama çok yakında tarihi değerleri görmesi mümkün görünen üretici fiyatları hakikaten büyük sorun. Yükselen hammadde fiyatlarının yüksek enerji ve talep etkisiyle birleşmesiyle Temmuz ayı enflasyonunun nasıl seyredeceğini bugünden kestiremiyoruz.
TCMB’nin elindeki en sağlam enstrüman sadece geçmiş aylardan gelen baz etki. Yılsonu enflasyonu belki yüzde 16-17’lerde tutulabilir ama yüzde 19’luk politika faizinde bir esneme şimdilik mümkün görünmüyor.
TCMB’nin piyasaya uygun enflasyon hedefi, bence en doğru dengedir diye düşünüyorum.
analizgazetesi.com.tr/yazının devamı..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.