Pili bitmiş fotoğraf makinesi gibiyim kimseyi çekemem.

Geçenlerde Gaziantep Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinin koridorlarında dolaşırken, çiçek yaprakları üzerine yapıştırılmış yazılar dikkatimi çekti. Yazılı olan kağıtlardan birinin üzerinde,

”Pili bitmiş fotoğraf makinesi gibiyim kimseyi çekemem” sözü ilgimi çekti.

Bana göre bu yazı günümüzdeki insanlar arasında yaygın duruma gelen tükenmişlik sendromunu en güzel şekilde açıklıyordu. Peki, nedir bu tükenmişlik sendromu?

Tükenmişlik sendromu en basit şekliyle, kişinin yoğun yaşam temposu ve ağır rekabet şartlarına uzun süre maruz kaldıktan sonra hissettiği keskin isteksizlik, mutsuzluk, duyarsızlık, motivasyon eksikliği ve fiziksel güçsüzlük halidir. Yani bu sendromdan muzdarip bireyler kendilerini gerek duygusal, gerek mental gerekse de fiziksel olarak ‘tükenmiş’ bir pil gibi bomboş ve değersiz hissedebilir.

Tükenmişlik sendromunun gündelik yaşamda herkesin hissedebildiği birçok belirtisi var. Bu belirtiler; kronik yorgunluk, amaçsızlık hissi, mutsuzluk, uyku düzensizlikleri ve genel olarak hayattan keyif alamama hali olarak biliniyor. Tükenmişlik sendromu yaşayan bireyler pozitif ya da negatif gelişmelere karşı duyarsızlaşıp gelecek ile ilgili hayallerinden vazgeçme eğilimine girebiliyorlar.

Peki, bunun için ne tür önlem almalıyız?

Tükenmişlik sendromundan kurtulabilmek için ne yapmalıyız?

Öncelikle bu sendromdan kurtulmak için vücudumuzdaki stres ve baskıdan kurtulmamız şart. Egzersizler yapmak üzerimizdeki stresi ve kaygıyı hafifletmek için oldukça önemli bir aktivitedir. Sağlıklı beslenme sizin ruhen ve bedenen zinde olmanıza yardımcı olacaktır. Yeni aktivitelere katılarak bu ortamlarda arkadaşlar edinebilirsiniz. Yapmayı en çok istediğiniz ama daha önce yapamadığınız bir aktivite veya bir hobi için kendinize zaman ayırmaya çalışın. Uyku, hayatımızdaki en önemli ihtiyaçlarımızdan biridir. Güzel bir uyku çektiğiniz zaman ertesi güne ne kadar zinde başlayacağınızı unutmayın.

Manevi hayatınıza biraz zaman ayırın. Kendi kendinizi dinleyin. Kendinizle baş başa kalın.

Teknoloji hayatın her anında bizimle birliktedir. Hayatımızda teknoloji sayesinde çoğu şeyi kolayca gerçekleştirebiliyoruz. Fakat teknoloji bir yandan da beynimizi ve bedenimizi farkında olmadan yorar. Bu yüzden tükenmişlik sendromu içerisinde olduğunuzu düşünüyorsanız, teknolojiye bir süre mesafe koymalısınız. Tamamen teknolojiden kopmanıza gerek yok. Ancak telefon ve bilgisayarınızla ilgilenmek yerine ailenizle veya başka bir aktivite ile ilgilenebilirsiniz. Bilgisayarda ve telefonda yapacaklarınız için kendinize belli bir saat belirleyebilir. Böylece teknolojinin tamamen hayatınızı eline almasına izin vermemiş olursunuz.

Kalın Sağlıcakla…

Sait ÖZDEMİR

Uzman Psikolojik Danışman&Aile Eğitimi Uzmanı