Mensubu olduğum Yürekli Ailesi Adana basın tarihinde, daha da önemlisi Adana’nın kültür, sanat ve edebiyat tarihinde önemli bir yer edinmiştir. Kısaca Yürekli Ailesi’nin kültürümüze hizmetlerinden birkaç hususa değinmek istiyorum bu yazıda. Yerel basının bir gerçeği de şehir kültürüne katkı imkanı vermesidir. Şehir halkı ile aydın ilişkisini açmak için yazacağım bu yazıyı.

Osmanlı döneminden beri ilmiye sınıfına mensup, hafızlar ve büyük alimler yetiştirmiş Yürekli Ailesi, Cumhuriyet döneminin başından itibaren Söylemez Fakı Mehmet Yürekli ile tarihi pozisyonuna uygun vizyonunu ortaya koymuştur.

Söylemez Fakı

Adana’da bir yargıç/kadı olan Söylemez Fakı Mehmet Yürekli, Adana’nın tanınmış alimlerinden Mehmet Baysal Hocanın Kamışlı Medresesi’nde okul arkadaşıydı.

Dolayısıyla devrimler döneminde köyüne çekilip söz orucuna başlamıştı. Halkın Söylemez Fakı demesinin sebebi de bu söz orucudur. Fakı, hukukçu anlamına gelen fakihin kısaltmasıdır. Rasim Özdenören’in Gül Yetiştiren Adam romanında anlattığı bir İslam alimi vardır, onun daha çaplısı, daha etkini denilebilir Söylemez Fakı için.

Yakın tarihin sözün bittiği noktasında, Söylemez Fakı, İsa nefesli dirilişçileri beklemek için Meryem sükutuna çekilir ama sabrı kör bir bekleyiş değildir.

• Yerel basının önemi
• Basının Yaygın Ve Ulusalı
• Güçsüz Yerel Basında İyi Gazeteciler Var
• Demokrasilerde Yerel Basının Önemi
• Yerel Basını Güçlendirmek
• Yerel gazetecilik ölmez
• Yerel basında da gazeteci yedi canlıdır
• Ova Ekin Dostları’ndan Adanapost’a 40 Yıllık Yayıncılık
• Gazeteci olmanın kıymetini bilmek lazım

İmam Hatip Misyonu

Söylemez Fakı, yeni nesilden yeğeni Hadimül Kuran Ziya Yürekli Hoca’nın yetişmesine rehberlik ederek tarihe müdahale edecektir.

Ziya Yürekli, dağ köylerine çekilen alimlerden bir kaçından kaçak eğitim almaktaydı. Gündüz tarlada, bahçede çalışır, hayvanlara çobanlık eder; akşam ve sabah namazlarından sonra ders alırdı.

1950’lerin başında Toros Yörüklerinden iki çocuk, Ziya Yürekli ile Muhittin Aksoy Adana İmam Hatip Okulu açılır açılmaz kayıt yaptırır. Böylece İmam hatip hocalarından Mehmet Baysal Hocanın talebeleri arasına karışırlar.

Söylemez Fakı, medreselerin yerine açılan imam hatiplere ve ilahiyatlara olumlu tavır almıştır; böylece 20. yüzyılın ikinci yarısında Adana’da eğitim alanında Hadimül Kuran Ziya Yürekli boy gösterecek, Konya Yüksek İslam eğitiminden sonra, 1969’da kısa bir müftü vekilliğini mütakip vakit kaybetmeden otuz beş yıl (1969- 2004) hizmet vereceği, binlerce öğrencinin yetişmesine katkıda bulunacağı Adana İmam Hatip Lisesi’nde meslek dersleri öğretmenliğine başlamıştır.

Adana İmam Hatip Lisesi, köyden şehre göç yolu üzerinde kurulmuş ve sosyal değişimi kontrol altında tutma olarak özetlenebilecek önemli bir fonksiyon görmüştür. İç göçler, büyük oranda toplumu anomiye yuvarlamak, anlam dünyasının çökertmek, terör, iç çatışma ve kaos çıkarmak için uygulanan modern bir toplum mühendisliği tekniğidir. İmam Hatip Liseleri, kırsaldaki İslam’ın temsilcisi köy çocuklarının yolunu açmıştır.

Ziya Yürekli ile Muhittin Aksoy Hocalar kopup geldikleri Torosların dağ köylerinden şehre öğrenci akışını büyük bir fedakarlıkla yönetmişlerdir. Yurt yöneticiliğinden yüzlerce öğrencinin velisi olmaya varan muhteşem bir hizmet seferberliği başlatmışlardır.

12 Eylül 1980 darbesine giden süreçte, yurt öğrencilerini terörün dışında tutmuştur. Disiplinli yurt hayatı, ders etütlerinde ödünsüz uygulamalar, öğrencileri kötü alışkanlıklar edinmesinden korumuştur. O dönemde yöneticisi oldukları yurdun öğrencileri arasından onlarca akademisyen, yazar ve sanatçı çıkmıştır.

Hadimül Kuran Ziya Yürekli Hoca

Ziya Hoca, beş çocuğunu, Mustafa, Ahmet, Mehmet, Hatice ve Adem Yürekli’ye Adana İHL’de eğitim aldırmıştır. Dolayısıyla bir baba olarak çocuklarını dahi öğrenci merkezli bir öğretmenlik anlayışıyla yetiştirmiştir.

Üçüncü nesilden A. Ü. İslami İlimler (1982-87) mezunu Mustafa Yürekli abimiz 1980 kuşağının güçlü şairlerindendir; İstanbul’da çeşitli yayınevlerinde ve dergilerde yöneticilikten sonra (1987 – 1997) medyaya yönelmiş; 1997’den beri Kanal 7’de yapımcı yönetmen olarak çalışmaktadır; ses getiren belgeseller yapmıştır.

Ziya Hoca’nın eğitimini tamamlaması için şehre getirdiği kardeşi Cumali Yürekli de hem Ankara’da hukuk fakültesine devam etmiş; hem de İstanbul’da çıkan Bayrak gazetesinde, yazı işlerinde, uzun süre köşe yazarlığı dahil pek çok görev almıştır. Cumali Yürekli’nin yayınlanmış fikir kitapları vardır.

Ziya Hoca, meslek hayatı boyunca, lisede fıkıh ve kelam; orta kısımda Kuran derslerine girmiştir. Öğrencilerinin tilavetlerini geliştirmek, mahreç ve tecvid kurallarına uygun, düzgün okumaları için çalışmıştır.

Her gün bir cüz Kuran okur; her ay bir hatim indirirdi. Çevresinde ölümler vaki olunca ve ramazanlarda ikinci hatmi de okurdu. Kuran okumaktan zevk alırdı; gittiği her ziyarette Kuran okurdu.

Ziya Hoca, Kuran-ı Kerim öğretmenliğini milletvekilliği ve il milli eğitim müdürlüğü dahil pek çok kariyer seçeneğine tercih etmiştir.

Adana’da Bir Fikir Kalesi

Yürekli ailesi olarak yerel basında, Ova Yayınları, Ova Ekin Dostları Dergisi (1982 – 1989) ve Adanapost haber portalı ile kırk yıldır Adana’ya verdiğimiz kültürel hizmetlerin arka planı budur.

Bakın ben, bu güzel kentte, sevgili Adana’da en azından çeyrek asırdır bu işi, yazıp çizme, mevkute çıkarma işini yapmaktayım. Yerel basında da iyi gazeteci olunabilir diye düşünüyorum.

Ova Yayınları, Adana’da bir fikir kalesidir. Ova Yayınları, gerek Ova Ekin Dostları Dergisi yayın döneminde ve gerek Adanapost haber portalı yayın döneminde belli bir aydın kadronun şehir kültürüne katkı fırsatı bulduğu değerli bir mecra olmuştur.

Ova Ekin Dostları

1980’lerin başında Ova Ekin Dostları kültür, sanat ve edebiyat dergisinin kurucusu ağabeyim Ahmet Yürekli idi. Tek işi yayıncılıktı.

Son derece disiplinli, gözü kara adamdı. Ne devletten tek kuruş ihale alırdı, ne devletin kredisini kullanırdı. Ova Ekin Dostları, tamamen yazarlarının ve abonelerinin desteğiyle yayınlanmaktaydı..

Ahmet Yürekli, bu kentte delikanlı yayıncı, cesur yazarlardandır.

Ova Ekin Dostları’nın son döneminde Mustafa Yürekli de genel yayın yönetmenliği yaptı.

Yerel basın, pek çok usta yazar için çıraklık ve kalfalık dönemlerini geçirdikleri bir süreç olmuştur; iyi bir başlangıç noktası olarak değerlendirmişlerdir. Nuri Pakdil, Cahit Zarifoğlu, Rasim Özdenören ve Erdem Bayazıt gibi büyük şair ve yazarlar, öğrencilik yıllarında Kahraman Maraş yerel basınında yayın hayatına başlangıç yapmış ve zamanla yetişmiştir.

Mustafa Yürekli, bir yazısında ‘’Aydın, yerelde var olmadan evrensele sıçrama yapamaz.’’ demektedir.

Adanapost

Ben, adanapost.com’un genel yayın yönetmenliği görevini üstlenince, gazetenin en tepesindeki yöneticiyken, haftanın 7, yılın 365 günü bütün personelden önce gazeteye gelip çalışan, akşam ertesi günün haber ve yorumlarını yayına verene kadar evine gitmeyen bir genel yayın yönetmeniyim.

Evet evet! Gece yarısına kadar Adanaspor ya da Adana Demirspor maçının bitmesini bekleyen, gazetedeki her haberin her satırı, her haberin başlığıyla ilgilenen genel yayın yönetmeniyim.

Gazetedeki her haberin başlığının, ilk spotunun, resim altının okur için ne denli önemli olduğunu bilen, hepsiyle tek tek ilgilenen, haberde ayrıntı arayan okur için, haberin metnini detayı ile kaleme alan genel yayın yönetmeniyim.

Adanapost.com yıllardır, Adanalı ruhuyla yayın hayatını sürdürüp, Adana’nın gözü, kulağı ve sesi olmaktadır.

Adanapost’un yayın başarısında, kenti çok iyi tanıyan ailem, dostlarım ve takipçilerimizin emeği ve desteği vardır.

Mehmet Yürekli

Adana, 14 Aralık 2020