Eskiden Adanalı gençler

Karacaoğlan şiirleri ve türkülerini okurlardı..

Adanalılar Karacaoğlan şiirlerini bilirdi.

Adanalının ruh kalesidir o şiirler, o türküler.

Tabiatın, güzelliğin

Ve aşkın şairidir Karacaoğlan..

Karacaoğlan, İslam şiir zincirinin

Altın halkalarından biridir.

Yunus Emre gibi, Fuzuli gibi..

Kadim ve ölümsüz ozan..

17. yüzyıl sanatçılarından.

Osmanlı’nın ve İslam medeniyetinin

İhtişam döneminin önemli temsilcisidir..

Karacaoğlan’ın edebî kişiliğinin

En önemli taraflarında biri;

Milletimizin hissiyatına tercüman olmasıdır..

Söylenemeyen şeyleri, çirkinliğe

Ve kabalığa düşmeden

Şiirlerinde açığa vurmasıdır.

Sehl-i mümteni sanatının büyük ustasıdır.

Bu nedenle çok geniş bir coğrafyada

Şöhretine bağlı olarak

Bir geleneğe dönüşmüştür.

Tuna boylarından Kafkas içlerine,

Çukurova’dan Azerbaycan’a uzanan topraklarda

Bugün bile Karacaoğlan’ın efsane ruhu

Capcanlı yaşar şiirleriyle.

*****

Üstat Mustafa Yürekli,

‘Karacaoğlan’ın şiirlerinin

Avrupa merkezli sanat anlayışıyla,

Batılı edebiyat eleştiri kuramlarıyla,

Seküler yaklaşımla açıklanamayacağını’ söyler.

Karacaoğlan şiirlerinde

Hilal Hac ayırımının altını çizer.

Ortaçağ karanlığını ve

Hıristiyan kültürünü eleştirir.

Hıristiyan topraklarında tabiat bile,

Güller bile yabancıdır, başkadır;

Küfrün gölgesinde kaldığından.

Cahiliye karanlığında

Kainat, insan ve tarih açıklanamaz:

"İndim seyran ettim Firengistan'ı

İlleri var, bizim ile benzemez

Levin tutmuş goncaları açılmış

Gülleri var, bizim güle benzemez"

Müslüman şairdir Karacaoğlan,

Çukurova’nın ve Adana’nın

Hilal Kutbu’nun güçlü sözcüsüdür.

İslam Hıristiyanlık çatışması,

Hilal Hac kavgası,

Şiirlerine de yansımıştır:

"Seyr edüben gelir Karadeniz'i

Kanları yok, sarı sarı benizli

Öğün etmiş, kara domuz etini

Dinleri var, bizim dine benzemez"

Karacaoğlan, ortasından gürül gürül vahiy akan,

Kur’an-ı Kerim sureleri ve ayetleri akan,

İslam dillerinden Türkçe’nin şairidir.

İslam kültürünü ve hakikat medeniyetini savunur.

Kader birliği yaptığı milletine sadıktır.

Hıristiyanlık kültürünü de ince bir dille eleştirir:

"Göllerinde kuğuları yüzüşür

Meşesinde sığırları böğrüşür

Güzelleri türkü söyler, çığrışır

Dilleri var, bizim dile benzemez"

*****

Karacaoğlan, tevhidi dünya görüşüyle

Allah’ın nuruyla bakar dünyaya ve

Müslümanca sorgular.

Dünya görüşü demek, bakış açısıdır,

Hayat felsefesidir, gündelik hayattır.

Çukurova’nın Haç Kutbu’na

Bir çift sözü vardır Karacaoğlan’ın;

Duruşu sağlamdır Hıristiyanlığa karşı:

"Akılları yoktur, küfre uyarlar

İmanları yoktur, cana kıyarlar

Başlarına siyah şapka giyerler

Beyleri var, bizim beye benzemez"

Yüzyıllar öncesinden uyarmaktadır şair.

‘İmanları yoktur, cana kıyarlar’ diyerek;

Ermeni katliamını haber verir sanki..

‘Başlarına siyah şapka giyerler’ diyerek;

Batı’nın Hıristiyanlık kültürünü derler

‘Siyah şapka’nın altına toplar,

İskilipli Atıf Hoca’ya ilham verir..

Zalim Hıristiyan yöneticilerine de mesafe koyar,

‘Beyleri var, bizim beye benzemez’ dizesiyle.

Emperyalizme ve eli kanlı liderlerine karşıdır.

*****

Karacaoğlan, hakikati söylemiştir

Ve hayattaki yerini, tarihi pozisyonunu belirtmiştir.

Eleştiriye de açıktır.

Yeter ki dost, yani Müslüman eleştirsin,

Meseleyi hakikate götürerek..

Müslümanın eleştirisi canını yakmayacaktır:

‘Karacoğlan eydür, dosta darılmaz’

Küfür beldelerinde dolaşırken,

Tanık olmuştur ki düşenin dostu yoktur.

Gücü yeten yetene yaşanmaktadır.

‘Hasta oldum, hatırcığım sorulmaz’ derken

Küfür toplumunun bozuk olduğunu,

Emniyet, adalet ve merhametten yoksun olduğunu ifade eder.

Bu yüzden yaşanacak yerler değildir küfür beldeleri.

‘Vatan tutup bu yerlerde kalınmaz

İlleri var, bizim ile benzemez’ diyerek,

Sosyal eleştirisini yapar.

Müslüman bir şair olarak..

Karacaoğlan erken dönemden

Batılılaşmanın eleştirisini yapmaktadır

‘İlleri var, bizim ile benzemez’ şiiriyle.

Çukurovalılar, Adanalılar

Karacaoğlan’ı yetiştirmekle

Ne kadar övünse azdır.

Buyurun siz de okuyun şiiri..

Adanalılığın haklı gururunu yaşayın.

İlleri Var Bizim İle Benzemez

İndim seyran ettim Firengistan'ı

İlleri var, bizim ile benzemez

Levin tutmuş goncaları açılmış

Gülleri var, bizim güle benzemez

Göllerinde kuğuları yüzüşür

Meşesinde sığınları böğrüşür

Güzelleri türkü söyler, çığrışır

Dilleri var, bizim dile benzemez

Seyr edüben gelir Karadeniz'i

Kanları yok, sarı sarı benizli

Öğün etmiş, kara domuz etini

Dinleri var, bizim dine benzemez

Akılları yoktur, küfre uyarlar

İmanları yoktur, cana kıyarlar

Başlarına siyah şapka geyerler

Beyleri var, bizim beye benzemez

Karacaoğlan eydür, dosta darılmaz

Hasta oldum, hatırcığım sorulmaz

Vatan tutup bu yerlerde kalınmaz

İlleri var, bizim ile benzemez

Karacaoğlan