Medeniyet Dini İslam (1)
İslam, Toplumlara Medeniyet Taşıyarak Yayılmıştır
İslam Dini, Medeniyet ve kültür için, önemli programlar içerir. Müslümanlar geçmişte, günün şartlarına göre, bu misyonu başarıyla, zirve noktada, şerefle sürdüregelmişlerdir. Hiçbir din, hiçbir felsefi akım, hiçbir sosyolojik sistem, insan hayatını, toplum hayatını, İslam kadar ihata edememiştir.
İslam’ın yayılış tarihi ve seyri incelenecek olursa, İslam’ın, insanı ve toplumları değiştirerek, geliştirerek yayıldığı kolayca görülecektir. İlkel Toplumları medenileştirerek, yarı medeni toplumları medeniyetin zirvesine ulaştırarak ilerlediği kolayca görülecektir. Ben bunu, “Zamanımızda İslam’ın Yayılışı” kitabımı hazırlarken (seksenli yılların başı) açıkça gördüm.
Kur’an-ı Kerim, Önce Arapları, sonra başka milletleri eğite eğite yükseltmiştir. Başka bir ifade ile medenileştirmiştir. Avrupalı araştırıcıların ısrarla “Arap Medeniyeti” dedikleri devirlerin gerçek mimarı Kur’an-ı Kerimdir. Sadece İslam ülkelerinde değil, İslam kültürünün derin ışığı altında gelişen “Batı Medeniyeti”ni de İslam medeniyetinin ürünü olarak gören Müslüman, gayri Müslim ilim adamları vardır. Bu iddialı tez, bir çok Batılı sosyolog tarafından kabul görmüştür. Batı medeniyeti tamamen İslam kültürü ürünü olmasa bile müspet etkilediği muhakkak.
Bir örnek vermek gerekirse mesela Desquart üzerinde İmam-ı Gazali’nin etkisini anabilirim. İleride genişçe işleyeceğim üzere, gençliğimde okuduğum Gazali’nin “El-munkızu Mine’d-Dalal” kitabı ile orta yaşlarda Fransızcasını okuduğum, hatta kendim için tercüme ettiğim Desquart’ın “Le Disqourt” kitabının fikir ve ruh ayniyetini ifade edebilirim. İkisi de küçük ebatlı ama iki ayrı zamanda ve dilde yazılmış, aynı kitaplar gibidir. Başka bir çok meşhur Batılı yazar İslamdan etkilenmişlerdir. Bir kısmı da eğitimlerini orta çağda yaygın olduğu üzere Endülüs’te, Müslüman Ispanya’da yapmışlardır. Sözü edilen kişiler, “Avrupa kültürü”nü meydana getiren baş aktörlerdir. Bunlar kilise kültürünün dışında yetişmişlerdir. Çoğu Arapçaya ve İslam kültürüne vakıf şahsiyetlerdir. Rahmetli Necmettin Erişen arkadaşımızın Yüksek İslam Enstitüsü Talebe Cemiyeti Başkanı iken Arapçadan tercüme ettirip neşrettiği (1966) kitabın adı “Müslümanların Gerilemesi ile Dünya Neler Kaybetti” idi. Bu kitapta “ Müslümanların Garbı Medenileştirmesi” konusu genişçe işleniyordu. Batı dillerinde Batılılar tarafından yapılan, bu konuyu inceleyen araştırmalar vardır.
*******
NOT:Konu devam edecek
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.