Malezya'da Kovid-19 tehlikesi yatışırken siyasi gündem kızışıyor
İstanbul
Malezya’da 23 Şubat’ta muhalefet partilerinin girişimi sonucu Mahathir Muhammed’in başbakanlığındaki Umut İttifakı (PH) koalisyonunun çökmesi ve ardından Muhyiddin Yasin’in başbakan olarak atanmasıyla başlayan siyasi kriz, ülkedeki yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının kontrol altına alınmasıyla yeniden gündeme oturdu.
Hükümet krizinden hemen sonra salgının ülke genelinde yayılması, Birleşik Malay Milli Örgütü (UMNO) ve Malezya İslam Partisi (PAS) öncülüğündeki Ulusal İttifak (PN) bloğunun, dönemin iktidar koalisyonundan bazı milletvekillerini kendi saflarına çekerek koalisyonu düşürüp bir anda iktidarı devralması gündemini unutturdu. Bu süre zarfında muhalefet, kendi iktidarlarına el koyduğunu öne sürdükleri Başbakan Muhyiddin’i sıkıştırma çabalarını bir kenara bırakıp, ülkenin salgından kurtulmasını birinci öncelik haline getirdi. Yeni hükümet de bir yandan ilk ciddi sınavı olan Kovid-19’la mücadeleye odaklanırken diğer yandan seçimle başa gelmemiş bir yönetim olarak siyasi meşruiyet kazanmak için yollar aramaya başladı.
Muhalefet partilerinin yeni iktidar koalisyonu kurma girişimi sonucu başbakanlığını kaybeden Mahathir Muhammed, iktidarını geri alabilmek için yeni Başbakan Muhyiddin Yasin'e karşı "mecliste güvensizlik oyu" hamlesinde bulundu.
Hükümetin meclis çoğunluğu bilmecesi
Halihazırda 5 siyasi partinin ve Malezya Kralı Abdullah Şah’ın desteğini almasına rağmen hükümet, meclisten henüz güven oyu alamadı. 222 sandalyeli Malezya Parlamentosunda hükümetin onaylanması için 112 milletvekilinin desteği gerekiyor, lakin yeni hükümetin kaç milletvekilinden destek aldığı ya da alacağı henüz netlik kazanmış değil.
PN hükümetini oluşturan partilerin meclisteki toplam milletvekili sayısı 93. Mevcut sayıyla yeni hükümetin meclis onayını alması mümkün görünmüyor. Bu yüzden Muhyiddin’in bir süredir henüz tarafını seçmediği bilinen yaklaşık 14 milletvekilini ikna etme çabasında olduğu konuşuluyor. Muhalefet koalisyonu PH ise 23 Şubat krizi, Enver İbrahim’in liderliğindeki Halkın Adaleti Partisi’nden (PKR) 11 milletvekilinin istifa edip Muhyiddin’in safına katılması ve Mahathir’in liderliğindeki Malezya Birleşik Yerli Partisi’nin (PPBM) koalisyondan çekilmesi üzerine dağılmış vaziyette.
PH’nin zayıflamasına rağmen Mahathir, partiler üstü konumu sayesinde muhalefet kanadının hâlâ fiili lideri olarak görülüyor. Mecliste 115 milletvekilinin kendisini yeniden başbakan olarak görmek istediğini öne süren eski başbakan, hükümetin bir an önce meclisten güven oyu alması gerektiğini savunuyor. Mahathir’in güven oyu üzerinden hükümeti sıkıştıracak bir hamlede bulunması uzun süredir bekleniyordu. Fakat Kovid-19 salgını ülke genelinde kontrol altına alınana kadar bu meseleyi gündeme getirmedi.
Mayıstan itibaren Kovid-19 vaka sayısındaki artışın azalması ve 18 Mayıs’ta meclisin olağanüstü toplanacağının duyurulması üzerine Mahathir, sessizliğini 8 Mayıs’ta bozdu ve Başbakan Muhyiddin için meclise güvensizlik oyu önergesi verdi. Eski başbakanın hamlesi üzerine yaklaşık iki aydır konuşulmayan “hükümetin meşruiyeti” tartışmaları yeniden alevlenirken, hükümet kanadında panik hali oluştu. O zamana kadar eski yol arkadaşının sert eleştirilerine karşılık vermeyen Muhyiddin, güvensizlik oyu önergesinin ardından Mahathir’e karşı cephe almaya başladı.
Mahathir'in güvensizlik oyu önergesinin ardından Muhyiddin, eski yol arkadaşını kurucusu olduğu parti PPBM'den ihraç etti.
Mahathir’in partisinden ihracı siyasi gündemi hareketlendirdi
Mahathir’in 2016’da kurduğu ve hükümet krizinden sonra Muhyiddin-Mahathir cephesi olarak ikiye ayrılan PPBM’nin Genel Başkanı Muhyiddin, eski başbakan ve destekçilerini partiden ihraç ederek güvensizlik oyu hamlesine yönelik karşı hamle yaptı. Mahathir’in kurucusu olduğu partiden ihraç edilmesi, Malezya’da Kovid-19 gündemini ikinci plana atarken iktidar ile muhalefet arasındaki güç savaşlarının kızışmasına sebep oldu. Malezya kamuoyu bir yandan salgının ardından zarar gören ülke ekonomisinin nasıl toparlanacağını konuşurken diğer yandan mevcut hükümetin ömrünün ne kadar olacağını merak ediyor.
Kovid-19 salgınından ötürü geciken güven oylamasının, parlamentoda olağan oturumların yapılacağı 13 Temmuz-27 Ağustos tarihlerinde mutlaka yapılması bekleniyor. Başbakan Muhyiddin’in güven oyu alabilmesi için, sadece meclisteki tarafsız milletvekillerini kendi safına çekmesi yeterli olmayacak. Zira Mahathir’i desteklediği öne sürülen 115 milletvekilinin Muhyiddin’e topyekûn güvensizlik oyu vermesi durumunda hükümet düşecek. Bu durumda Muhyiddin’in önündeki zorlu süreci atlatabilmesi için tek yolun, muhalefet kanadından isimleri kendi safına çekmesi olduğu belirtiliyor. Şimdiye kadar muhalefet cephesinden hükümetin safına geçen kimse bulunmazken, Muhyiddin’in 13 Temmuz’a kadar nasıl bir yol haritası izleyeceği merak konusu.
Yeni iktidar koalisyonu Ulusal İttifak’ın geleceği
Hükümeti ayakta tutacak milletvekili desteği bulabilmenin yanı sıra Muhyiddin’in, liderliğini yaptığı PN ittifakında da mutlak bir birlik sağlayamadığı görülüyor. Zira mevcut iktidarda eski muhalefet cephesi UMNO, PAS, Malezya Çinli Partisi (MCA), ve Malezya Hint Partisi (MIC) ile eski iktidar koalisyonu üyesi PPBM olmak üzere iki ayrı güç odağı mevcut. Muhyiddin, UMNO’nun eski Başbakan Necip Rezak’ın yolsuzluk skandalları nedeniyle kötü bir imaja sahip olmasından ötürü, bu partiyi hükümette çok fazla söz sahibi kılmak istemiyor. UMNO da Muhyiddin’i siyasi liderleri olarak görmenin yanı sıra, Malezya’yı Enver İbrahim ve Çinlilerin iktidarından kurtaran geçici ittifak ortakları olarak kabul ediyor.
İktidardaki Muhyiddin ve UMNO uyuşmazlığının ilk bariz örneği, 9 Mart’ta yeni kabinenin açıklanmasıyla görülmüştü. Muhyiddin, koalisyonun en geniş partisi UMNO’dan sadece 10 kişiye bakanlık verirken az sayıda milletvekiline sahip partisinden 11 kişiyi bakan yaptı. Kabine açıklandıktan sonra UMNO Genel Başkan Yardımcısı Muhammed Hasan, partisinin hükümette yeteri kadar temsil edilmediğini öne sürerek yeni kabineye tepki gösterdi. Kabine tartışmalarından kısa süre sonra UMNO Genel Başkanı Ahmed Zahid Hamidi ise, PN ittifakının geleceğine dair çarpıcı bir açıklama yaparak, iktidar koalisyonunun bir sonraki seçimlerde beraber hareket edeceğinin kesin olmadığını belirtti.
UMNO’nun yeni kabineye yönelik itirazları ve Ahmed Zahid’in açıklaması, Ulusal İttifak’ın bir koalisyondan ziyade, geçici bir uzlaşma hareketi olduğu görüntüsü veriyor. Sonuç olarak Başbakan Muhyiddin, bir yandan başına getirildiği hükümeti 2023 genel seçimlerine kadar ayakta tutmaya, diğer yandan da iktidar ortakları üzerinde mutlak otorite kurmaya çalışıyor.
Bu durumda muhalefet kanadının lideri Mahathir'in başbakanlığa geri dönmesi veya ülkenin erken seçime gitmesi ihtimali mevcut.
Muhalefet, kaybettiği iktidarı geri alabilecek mi?
Muhalefet ise 23 Şubat krizinin ardından eski gücünü yitirmiş olmasına rağmen mevcut durumda iktidardan daha avantajlı bir konumda görünüyor. Hükümet krizinin ardından Mahathir’in PH koalisyonu liderliğinden çekilmesi ve eski koalisyon ortağı Enver İbrahim’i eleştiren açıklamalarda bulunması, muhalefetin bölüneceğine dair tartışmaları gündeme getirmişti.
Mahathir’den boşalan PH koalisyonu liderliğine 7 Mayıs’ta Enver’in atanması da bu iddiaları güçlendirmişti. Fakat iki lider 9 Mayıs’ta yaptıkları ortak açıklamada, hükümete karşı birlikte hareket etme kararı aldıklarını açıklayarak muhalefetteki bölünme iddialarına son noktayı koydu. Şu an muhalefeti, 102 milletvekilinden oluşan PH koalisyonu, Mahathir ile birlikte partilerinden ihraç edilen 6 milletvekili ve hükümet krizinin ardından Mahathir’e destek verme kararı alan bağımsız ve eyalet temelli ufak partilerden 7 milletvekili olmak üzere 3 ayrı kanat temsil ediyor.
Üç muhalif kanadın meclis oturumları başlayana kadar güçlerini tek bir çatı altında birleştirmesine kesin gözüyle bakılıyor. Muhalefetin kaybettiği iktidarı yeniden devralabilmesinin yolu, birlik içinde hareket edip bir kişinin liderliği üzerinde fikir birliğine varmaktan geçiyor. Liderlik konusunda Mahathir ve Enver’in isimleri geçerken, bundan önce PH koalisyonunun liderliğini yapması ve siyasi tecrübesinden ötürü yeni muhalefet hareketine Mahathir’in liderlik etmesi muhtemel görünüyor. 13 Temmuz-27 Ağustos arası yapılacak güven oylamasında hükümet başarılı olamazsa Malezya ya erken seçime gidecek ya da meclis çoğunluğunu sağlayan aday, Kral tarafından başbakan olarak atanacak. İktidar ve muhalefet cephesi arasındaki güç savaşlarından kimin galip çıkacağını zaman gösterecek.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.