İdris Taşpınar: Sevda Yolunda Bir Ömür

Yüreğinde öyle bir sevda yatardık ki mensubu olduğu ulvi davanın ve fikirlerinin iktidar olmasını isterdi. Din, devlet, vatan, bayrak ve millet sevdalısıydı.

İlahiyatçı olması münasebetiyle mesleğini en güzel şekilde icra etmeye çalışırdı. Öğrencilerinin çok iyi yetişmesini isterdi. Öğrencilerin sınıflarını hak ederek geçmesini sağlardı. Bu konuda asla taviz vermezdi.

Okulda, öğle aralarında bile, yemeğini hemen yer, namazını kılar; kalan zamanda ise istekli öğrencilerine ders verirdi.

Avcıydı. En büyük hobisi de hafta sonlarında mevsimine göre ava gitmekti. Teneffüslerde neler avladıklarını anlatırdı. Bende “Gözlerimle görmeden, avladığınız avın tadına bakmadan anlattıklarınıza inanmam” diye takılırdım.

Ziya Yürekli denince Adana’nın caddeleri, sokakları, esnafı gelir aklıma. Her ay, gönül verdiği davanın dergileri (YMM, PINAR, GERÇEK, BAYRAK, ÇINAR) alır okur ve başkalarının da okumasını isterdi. Bu konuda hafta içi ve sonlarında abone kampanyalarına çıkar, yakınlarını abone ederdi. Yalnız gitmez, dava arkadaşlarından bir kişide yanında olurdu. Aynı okulda görev yapardık. Hafta içi mutlaka eve gitmeden birkaç abone yapar ve okuyucuların aboneleri yenilerdik. Günlük en az 5- 6 km yürüdüğümüz olurdu.

Hele bir gün hiç unutmam 9 saat derse girmiş iyi yorulmuştum. Saat 16,30 da dersim bitmişti. İnşallah bugün Ziya ağabeye yakalanmadan okuldan çıkar giderim dedim, lâkin bahçe kapısında yakalandım. Çare yoktu. O gün 5 km daha yürümüştük. Özellikle cumartesi günleri sıkı sıkı tembih ederdi “ Kardeşim yarın saat 10.00’da gazete bürosunda buluşalım” derdi.

Emekli olduktan sonra siyasete atıldı. İki dönem Milet Partisi il başkanlığı yaptı. Adana’da partiye en fazla üye yapan Ziya ağabeydi. Bütün parti yöneticilerini üye kaydetmeye teşvik ederdi. Partiye üye kazandırma ve dergilere abone yapma çabalarına hayran kalırdım.

Şu yalan dünyanın evladı değil, Ahiretin evladı olma yolunda bir ömür sürme çabası içerisinde hareket etmeye ve yaşamaya çalışırdı. Ruhu şad olsun.

İdris Taşpınar’ın kaleme aldığı bu yazı, Mustafa Yürekli'nin henüz yayınlanmamış, baskıya hazırlanan 'DAVA ADAMI, Hadimül Kuran Ziya Yürekli' kitabından alıntılanmıştır..