İbrahim Halil Sipahi
“Zeytin Dalı”, tünele girmeden son istasyon…
“Zeytin Dalı” harekâtı başlayalı bugün bir hafta oldu.
TSK hem havadan hem karadan PKK/PYD terör unsurlarına ait hedefleri vururken,
Terör örgütü ağır zayiatlar vermeye devam ediyor.
“Zeytin” yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de Allah CC tarafından üzerine and içilen, bin bir derde deva önemli bir bitki.
“Zeytin Dalı” ise; Dünya kültüründe “Barış”’ın simgesi olarak kabul edilir.
Tarih boyu gittiği her yere barış, özgürlük ve huzur götüren Türk devleti bugün kendi ülkesinin güvenliği ile birlikte, “Zeytin Dalı” harekâtı ile Suriye’de terör örgütlerinin zulmü ve esareti altındaki halkları bu esaretten kurtarıp özgürleştirmek için oradadır.
Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan’ın terör örgütünü etkisiz hale getirdikten sonra oluşturulacak güvenli bölgeye Türkiye’de misafir olan üç buçuk milyon Suriyelinin buralara, kendi vatanlarına yerleştirileceğini açıklaması Suriye’de normalleşmeye dönüşün başlangıcı olacaktır.
“Zeytin Dalı” harekâtı başladığı ilk günkü yazımda;
“Suriye’de barış ve huzuru tahsis etmek üzere. Suriye’nin meşru yönetimi ve onun başı Beşar Esad’a da “zeytin dalı” uzatmıştır.” Demiş,
“Suriye’de yedinci yılına giren kaos, kan ve gözyaşını dindirmek, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması ile yeniden tüm unsurları ile birlikte bir devlet olması bakımından kaçırılmayacak bir fırsattır.
Suriye yönetimi bunu iyi değerlendirmeli, öncelikle Suriye’de terör örgütünün yok edilmesine katkı sağlayarak sonrasında ise, ta başında yapılması gerekeni yaparak.
Türkiye garantörlüğünde Suriye merkezi yönetimi ve muhalifler bir araya gelerek Suriye’de barışı tahsis etmek için çalışmalıdır.” Diyerek Esad’a bir çağrıda bulunmuştum.
Türkiye’nin Suriye’de terör örgütlerine yönelik başlattığı “Zeytin Dalı” harekâtı, Suriye’de barış için, huzur için, halkın selameti için “tünele girmeden son istasyon”dur…
Ortadoğu ve Suriye’yi böl parçala yönet mantığı ile kuşatan, Arap Baharı adı altında İslam coğrafyasına bahar havası yerine cehennem sıcaklığı estiren emperyalistler tayfası, bugün saraylarında, Suriye’de yaşanan insanlık dramını keyifle seyrederken, onların bu oyunlarını ve keyiflerini bozmak zamanıdır.
Hazır bölgede taşeronlarının etkisiz hale gelmek, kendilerinin de etkinliklerini kaybetmek üzere oldukları bu dönemi fırsata çevirmek zamanıdır.
Harekâtın tamamlanması ve Türkiye’deki Suriyeli misafirlerin güvenli bölgelere yerleşmesi neticesinde, Suriye’de kalıcı barışı sağlamak için.
Türkiye-Rusya-İran (Astana ittifakı)’nın gözetiminde,
Suriye yönetimi ve muhaliflerin barış masasına oturmalı,
En kısa zamanda Suriye’de bu ittifak ve BM Güvenlik Konseyi gözlemcisi nezdinde,
Demokratik seçim yapılmalı ve Suriye halkı kendi tercihini yaparak kendi yönetimini ve kaderini kendisi belirlemelidir.
İbrahim Halil SİPAHİ
27.01.2018/adanapost.com
twitter.com/ihalilsipahi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.