Üsküdar İmam Hatip Lisesinde üç bin öğrenci vardı. Sonradan biri eski yerinde, yani Valide Atik semtinde, biri Beykoz'da, biri Ümraniye’de olmak üzere üç semte, üç binaya ayrıldı.(1992) Yeni okul açılmasına izin vermiyorlardı. Yasak böyle kırıldı.

İki sene önce başlayan öğretmenlik tayinimi, 1988 sonunda Üsküdar İmam Hatip lisesine aldırdım.

Bu dönemde öğrencilere faydalı olmaya çalıştım. Sekiz sene bu okulda hizmet verdim. Okul Aile Birliği üyesi oldum. Öğrencilerimiz içinde fakir çocukları vardı. Öğleyin bir şey yiyemiyorlarmış. Önce iki yüz sonra üç yüz öğrenciye öğle yemeği çıkarttık.

Önce Aile Birliği üyelerine ve özellikle BAŞKANA teşekkür etmem gerekir. Nasıl başlayacağız derken bir üyemiz Başkana elli bin liralık çek verdi. Çorap fabrikası vardı. Başkana 50 bin liralık çek verdi Elli bin lira şimdiki parayla 150-200 bin lira. Ayrıca güvence verdi. Yetişmediği yerde varım dedi. Onunla başladık. Arkası geldi. Başkan sahaftı. Her gün on birde dükkanını kapatır, yemekhaneye koşar, dağıtıma yardım ederdi. Erzak alımından müftülükten yemek hazırlanmasına, her şeye o, Konyalı hem şehrim koşardı. Bulaşık yıkadığını bile gördüm. Yemekhaneden radyo programına koşardı. ÜSKÜDAR FM. Ben de aynı radyoda Hadis Proğramı yapardım. . ÜSKÜDAR Müftüsü' nün (İhsan Özkes Hoca) yardımını takdirle anıyorum. Yemekleri Müflülük Yemekhanesinde hazırlattık. Müftülük minibüsü ile getirdiler.

Bizim Aile Birliği ekibi ayrıldıktan sonra bu uygulamadan vazgeçtiler. Para toplamak, bir öğün de olsa her gün, üç yüz öğrenciyi doyurmak kolay değildir.

KERİME HATUN KUR'AN KURSUNDA hafız öğrenciler için İmam Hatip Okulu Hazırlık kursları açtık. Ben yönetiyordum. Yaşar Gökçek tarih hocam rehberlik yapıyordu. Hafız öğrencileri İmam Hatipli yaptık. Hafız öğrencilerin Üniversite kazanmaları için Hazırlık kursları açtık. Hocaları ben buluyordum. İçlerinden Profesör olanlar oldu.

Klasik usulde özel Arapça okuttuğum öğrencilerim oldu. O öğrencilerimden birini gördüm. Arap Dili Profesörü olmuş. Hocam Arapçayı bize siz sevdirdiniz dedi . Gurur duydum.

öğrencilerimle samimi bağım vardı. Hala irtibat kuranlar oluyor.

Bütün bu hizmetleri Allah rızası için yapıyordum. Bir ailenin büyüğüne küçüğüne kadın erkek hepsine, ben ve eşim Kur'an okuttuk. Hiç ücret sormadılar. Sorsalar da almazdık. Çocukları Fransızcadan bütünlemeye kalmış. Ders verdim. Sınıfı geçmiş. Dedeleri geldi. Hocam borcumuz ne dedi. Tabiiki para almadım ama daha önce hiç sormamıştı.