
İbrahim Halil Sipahi
Oradaki kadın ve çocuklar mazlum, ya bizdekiler?
New York?ta BM 69 genel kurulunda yaptığı konuşmasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, mazlumlara yönelik çifte standart ve çocukların katledilmesine karşı sergilenen kayıtsızlığın tüm dünyada teröre oksijen sağladığını belirterek, "Birleşmiş Milletlerden ve uluslararası kurumlardan umutlarını kesen kitleler, çaresizlik ve umutsuzluk içinde terörün tuzağına düşüyorlar" diyerek. Orta doğuda yaşanan katliamları dile getiriyor ve devamında.
?Çocukların öldüğü ve öldürüldüğü bir dünyada, hiç kimse masum değildir. Sadece geçtiğimiz yıl, dünya genelinde, 5 yaşın altında 6 milyon 300 bin çocuk hayatını kaybetti. Suriye'deki savaşta, 17 bin çocuk hayatını kaybetti, 375 bin çocuk yaralandı, 19 bin çocuk en az bir organını kaybetti. Bu yıl içinde, Filistin'in sadece Gazze Şeridi'nde, en modern ve ölüm saçan silahların doğrudan hedefi olarak 490 çocuk katledildi, 3 bin çocuk yaralandı."
Bu katliamların dünyanın gözü önünde işlendiğini vurgulayan Erdoğan, "Kameraların ve objektiflerin karşısında, yani dünyanın gözü önünde, sahilde oynayan, parklarda koşuşturan, okullara, camilere sığınan, en güvenli yer bildikleri annelerinin kucağına kıvrılan çocuklar, acımasızca yok edildiler. Filistin'de çocukların, kadınların, hatta engellilerin katledilmesine dünyanın dikkatlerini çekmeye çalışanları susturmak için, bir takım yaftaların kullanıldığını da ibretle izliyoruz"
"Irak'ta, Suriye'de işlenen cinayetlere, Mısır'da demokrasinin katledilmesi ve basın özgürlüğünün tartışması yapılırken. Filistin'de öldürülen 16 gazetecinin görmezden gelindiğini? vurgulayan Erdoğan. ?Çok açık söylüyorum; Çocukların öldürülmesine, masum kadınların alçakça katledilmesine, halkın oylarıyla gelmiş iktidarların silah ve tanklarla darbe yoluyla devrilmesine seyirci kalanlar, sessiz kalanlar, tepkisiz kalanlar, bu insanlık suçuna alenen ortak olmaktadır.? Diyor. (Vatan)
İnsanlığa karşı dünyanın neresinde, hangi millet, hangi, din-mezhep, hangi ırk-renk?te ve her ne sebepten dolayı olursa olsun mazlum sivillerin, kadın, yaşlı ve çocukların öldürülmesi kabullenilebilecek, görmezden gelinip, göz yumulacak bir durum asla değildir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan?ın konuşmasının bu bölümündeki sözlerine katılmamak mümkün değil.
Ya Türkiye?de yaşananlar. 12 yıldır ülkeyi yöneten AKP iktidarının başı ve şimdi Cumhurbaşkanı olarak görev yapan Sayın Erdoğan, Türkiye?deki yaşanan olaylardan bir haber(!) mi?
Bir yılda devlet eli ile 33 çocuk öldü.
2013 yılında en az 633 çocuk önlenebilir nedenlerden kaynaklı yaşamını yitirdi. Bunlardan sağlık, bakım, eğitim gibi kamu hizmeti alırken 21 çocuk, yargısız infaz sebebiyle en az 4 çocuk kara mayınları ve askeri mühimmat patlaması sebebiyle 5 çocuk, 15 yaşındaki Berkin Elvan gibi toplumsal olaylar sırasında 3 çocuk olmak üzere devlet?in sebebiyet verdiği toplam 33 çocuk hayatını kaybetti. (19.04.2013-Gündem Çocuk Derneği-Ankara)
2014?ün ilk yedi ayında ise, sadece 176 kadın cinayeti işlendi (Emniyet Gen.Müd. 12.09.2014)
Cumhurbaşkanı Erdoğan, başta gezi olayları olmak üzere birçok toplumsal olayda polisi orantısız güç kullanmaya sevk ettiği günleri unutmuş olacak, Türkiye?de devlet eli ile işlenen cinayetlerden de habersiz(!) sanırım.
Arap dünyasında öldürülen masum kadın ve çocukları gündeme getiren BM üyesi ülkeleri haklı olarak sorumlu tutan Erdoğan, bir de kendi ülkesinde kadın ve çocukların gördüğü şiddetti görebilse.
Filistin?de, Irak?ta, Suriye?de ölen kadın ve çocuklara Mısır?da ölen Esma?ya gözyaşı dökerken ülkemizde öldürülen çocuklara, kadınlara duyarsız kalmak, yazımın başında Erdoğan?ın BM genel kurulundaki konuşmasından verdiğim pasajda ifade ettiği üzere ? mazlumlara yönelik çifte standart? kapsamına girmiyor mu?
Filistin, Afganistan, Suriye, Irak, Mısır, Arakan, Erdoğan ve AKP?sinin bir türlü göremediği Doğu Türkistan ve Irak Türkmenlerinden öldürülen masum insanlara, kadın ve çocuklara üzülmemek mümkün mü?
Yazımı Cumhurbaşkanı Erdoğan?ın konuşmasındaki bir cümle ile bitirmek istiyorum.
?Çocukların öldüğü ve öldürüldüğü bir dünyada, hiç kimse masum değildir.?
İbrahim Halil SİPAHİ
Araştırmacı Yazar
29.09.2014/adanapost.com
Bir Milletin Varoluş Destanı İstiklal Marşı
11 Mart 2020 Çarşamba 21:05Milletin Egemenliğin son bulduğu, 23 Nisan..
22 Nisan 2018 Pazar 15:37Erken mi? Baskın mı? “Seçim!..”
21 Nisan 2018 Cumartesi 11:36Erken seçim, Değneğin iki ucu;
19 Nisan 2018 Perşembe 20:37Bahçeli’nin eken seçim çıkışına şaşırdık mı?
18 Nisan 2018 Çarşamba 17:51Esad düşmanlığı, İsrail seviciliği,
17 Nisan 2018 Salı 14:26Leş Kargalarından Horoz dövüşü,
15 Nisan 2018 Pazar 17:5528 Şubat davasında, “OH” dedirten karar.
14 Nisan 2018 Cumartesi 18:23DEİZM, boşa gündeme getirilmedi!
13 Nisan 2018 Cuma 00:47Bu oyunu daha önce seyretmiştik!
11 Nisan 2018 Çarşamba 19:31




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.