İbrahim Halil Sipahi
Okumanın Önemi
2013-2014 Eğitim ve öğretim döneminin başlaması nedeni ile bu günkü yazımı Okumanın önemine dikkat çekmek üzere hazırladım umarım faydası olur.
İnsan, Düşünen ve olaylar karşısında akıl yürüten; hakkı, doğruyu, güzeli, hataları ve yanlışları tespit kudretinin kaynağını kendi içinde bulabilen seçkin bir varlıktır.
Yükselmek için ilim ne kadar şartsa, ilim için de okumak şarttır Okumak ilmin ilk ciddi adımı, altın anahtarıdır Yaratılan en nicelikli varlık olan insana gönderilen Kur?an-ı Kerimin insanlığa hitap ettiği ilk kelimesi de ?OKU? emridir Kuran?ı Kerimin böyle bir ayetle başlaması üzerinde durulması gereken çok önemli bir hadisedir. Alak suresinin ilk 5 ayetinde şöyle buyrulur: ? Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı ?alak?dan yarattı. Oku! Senin Rabbin en cömert olandır.O, kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir. (Alak,1-5)
Okumak kültürü ve bilgiyi zenginleştirir, iç dünyayı huzura kavuşturur. İnsanı diğer varlıklardan ayıran en önemli özellik okuma, öğrenme, anlama ve anlatma yeteneğini ortaya çıkaran akla sahip olmasıdır. Okumak bir toplumun her şeyidir.
Okumak ve bir şeyler öğrenmek, ufkunu genişletip, ileriye daima ileriye gitmek heyecanı insanın özünde vardır. Öğrenme isteği ise kendine verilmiş en büyük lütuflardan biridir. Bu itibarla okumak bir saadettir. Öyle bir saadet ki doyum olmayan zevkini, lezzetini ancak derin bir idrak ve huşu içerisinde ona geçek anlamda ulaşabilenler bilirler. Nazım veya nesir güzel bir eser, emek ürünü, his ve fikir yüklü bir kitap; insanı basit, günlük endişelerden, şu veya bu şekilde ki huzursuzluklardan, dedikodulardan kurtarır. Onu zihnimiz ruhunun hür ufuklarında dinlendirir. Büyülü bir iksir gibi hazzın enginliklerinde huzura erdirir.
Okumaktan, bilgisini artırıp ufkunu genişletmek, Dünyaya, çevrelerinde olmuş ve olacaklara akıl erdirmeye, ayak uyduramaya çalışmak yerine, zamanlarını kahvehane köşelerinde, parklarda boş oturmakla geçirmek sureti ile zaman öldürenlere her gün yenilerinin eklendiğini görmek ise düşündürücüdür. Oysa gelişmiş ve medeni topluluklarda kişiler en kısa anı dahi okumak için bir fırsata dönüştürmüşlerdir. Öyle ki, bırakın şehirlerarası yolculukları, toplu taşıma araçlarında ve bunları bekledikleri durak ve istasyonlarda dahi kısa süreleri okuma ile geçirmekteler.
İnsanın en azından kendisini tanıyıp bilmesinin ve bundan hareketle birçok şeyi öğrenmesinin yolu okumaktan ve onun tabii sonucu olan ilimden geçer. Buna hizmet etmeyen bütün gayretler ise, boşunadır. Ne tekim bilindiği üzere büyük Mutasavvıf, Yunus Emre bu gerçeği : ''ilim ilim bilmektir. İlim, kendin bilmektir. Sen kendini bilmezsen, bu nice okumaktır. '' şeklinde tespit eder. Asırlarca hemen her millete bunca kitabın yazılması ve insanların da onları okumaktan biran bile geri durmamasının asıl sebebi, hiç şüphesiz kendi varlıklarının şuuruna erebilme ve yeni şeyler öğrenebilme yeteneğidir. Bu öyle bir yükseliştir ki hem onurlu hem de bilinçlidir. O halde yerinde saymak istemeyen, ufku ileriye dönük hamleler yapmak yetkisini taşıyanlar; şahıslara ve olaylara kısır bir açıdan bakmaktan, isabetsiz ve hissî hükümler vermekten kurtulurlar, objektif bir görüş yetisini elde ederler. " At gözlüğü " takmaktan vazgeçerler. Olayları ve fikirleri geniş bir açıdan algılarlar. Aktarıldığı gibi kabul etmekten ziyade araştırır ve analiz ederek, hakikati ortaya çıkarırlar.
Onun içindir ki; Okumak erdemdir. Bu erdeme sahip olmayan insan, düşünmeden, muhakeme etmeden kendi aklınca kararlar alır; bu kararlardan da son derece katı kurallar ortaya kor. Çünkü bunların öncelikle hayata bakış açıları dardır. Ancak belli bir doğruyu takip ederler. Kendileri de idrak edemedikleri, okumadıkları için, bir labirentin içinde döner dururlar.
İnsanın en büyük düşmanı cehalettir.
İnsanın en büyük düşmanı cehalettir. Cehaletten kurtulmanın yolu ise okumaktır. Günümüzde birçok insan, kitap okuyamadığından şikâyet etmekte, okumak istedikleri halde düzenli ve devamlı kitap okuma alışkanlığı bir türlü oluşmamaktadır. ?Yapılan araştırmalara göre, gençlerin % 70"nin hiç kitap okumadığı, nüfusumuzun % 40'nın hayatta hiç kütüphaneye uğramadığı, yetişkin nüfusun % 95"nin sadece televizyon seyrettiği, düzenli kitap okuma alışkanlığının da binde bir olduğu?(Meb. arş. rp) ifade edilmektedir. özellikle son yıllarda okuma alışkanlığı kazanmada en büyük engelin genç nesiller için internet bağımlılığının olduğunu, Yaklaşık 75 milyonluk bir nüfusa sahip olmamıza rağmen ulusal yayın yapan ciddi yayın organlarının toplam tirajı 5 milyonu, sanatsal içerikli dergilerin toplamda tirajının bir milyonu bulmadığını üzülerek görmekteyiz. Okumak Allah ?ın emri olduğu halde az okumamızın nedenleri üzerinde çok ciddi olarak düşünmemiz gerekmektedir. ?Bir Japon bir yılda 25 kitap okur. Bir İsveçli yılda 10 kitap okur. Bir Fransız yılda 7 kitap okur. 6 Türk yılda bir kitap okur. Anketlere göre kitap okuma alışkanlığımızın düşük olmasına alım gücümüzün etkisi %6 ?dır.?(Meb. arş. rp)
Allah (c.c.) okumayı övmüş cahilliği ise yermiştir. ?De ki hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?? (Zümer, 9) ve ?sakın cahillerden olma.? ( En?âm Sûresi 35) Buyurarak okumanın önemine dikkatlerimizi çekmiştir. Peygamber Efendimizin (s.a.v) bir hadisinde ise, ? Dünyayı isteyen ilme sarılsın, ahireti isteyen ilme sarılsın, hem dünyayı hem ahireti isteyen yine ilme sarılsın? (Ettergip cilt 1, sh) buyurmuştur.
Bir insanın bilincindeki değişim, tüm dünyada değişim yaratır. Geçmişte atalarımızın insanlığa hizmeti inancımızın bize verdiği güç ile, Ulu önder ATATÜRK?ün dediği gibi ? Evet siz dünyayı değiştirmeye adaysınız. Dünyayı huzura, refaha, barışa ve güzelliklere kavuşturacak, Çocukların öldürülmediği, insanların bir birini sevdiği ve saydığı, anne- baba hakkının bilindiği yenidünyayı siz kuracaksınız. İşte göreviniz büyük, hedefiniz yüksek, onun için okumalısınız ve kendinizi geliştirmelisiniz.? Unutmayalım, kitaplı mutsuzluk, kitapsız mutluluktan daha iyidir. Okumak, aramak ve bulmaktır. Bulmaktansa kasıt, mutlu olmaktır. Mutlu yarınlara, 2013-2014 Eğitim ve öğretim döneminin tüm öğretmen ve öğrencilerimize hayırlı olması dileği ile.
İbrahim H.SİPAHİ
16.09.2013/adanapost.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.