İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

Noel ve yılbaşı kutlama telaşı,

 

Acısı ile tatlısı ile 2013 yılınıgeride bırakmaya bir umutla ve iyi dilekler ile 2014 yılına girmeye hazırlanıyoruz. Günlerin, haftaların, ayların ve yılların geçişi aslında hayatımızın sıradan akışından başka hiçbir anlam taşımamasına rağmen, insanoğlu kendisini bir aktivite, eğlence ve rant sağlamadan yola çıkarak her birine bir anlam bir özellik yüklemiştir. İşte aktivite, eğlence ve rant olmak üzere hepsini kapsayan günlerden bir tanesi de yılbaşı günüdür.

Geçmişte ülkemizde inançlarımıza da ters düşen yılbaşı kutlamaları fazlaca rağbet görmeyen, belli kesimlerin büyük eğlencelerle kutladığı sıradan vatandaşların televizyon yayınlarının başlamasıile birlikte evlerinde televizyon seyredip, tombala oynarken meyve, çerez yemek sureti ile kendi çapında bir eğlence anlayışı içerisinde algılanırken. Son yıllarda o kadar popüler hale geldi ki, bir ay önceden mağazalarda Noel Baba Noel Anne mankenleri ve kıyafetleri vitrinleri süslemeye başladı. Eğlence mekânlarında programlar hazırlanıyor, yer bulamama korkusu ile haftalar önce rezervasyonlar yapılıyor. Bir bayram telaşı içerisinde hediye ve çam ağacı seçimleri yapılarak süsler alınıyor, pür telaş bir hazırlık bir alış veriş çılgınlığı demeyin gitsin.

Yurt dışında Hıristiyan bir ülkede yılbaşı geçirmedim. Ancak gelenek ve kültürlerini sinema film ve dizilerine yansıtmayı gelenek haline getirmiş ABD?li ve Avrupalı milletlerin filmlerinde sıkça seyretme imkânım oldu.

Miladi takvim başlangıcı olan yeni yıl (yılbaşı) kutlamaları ile Hıristiyanlar tarafından Mesih olarak kabul edilen, Hz. İsa'nın doğum günü 25 Aralıkta geleneksel olarak Noel kutlamaları tarihlerinin yakın olması sebebiyle sıkça karıştırılır. Noel kutlamalarının temelinde İsa?nın doğumunu kutlama geleneği yatmaktadır. Hz. İsa?nın doğum günü Hıristiyan mezheplerinde ihtilaflıdır. Katolik ve Protestanlara göre 25 Aralık, Ortodokslara göre ise 7 Ocaktır.

Aslına bakarsanız bu ikisi de yanlıştır. Çünkü Hz. İsa (a.s) kışın doğmamıştır. Allah CC Kur?ân-ı Kerim?de doğum sancıları çekmekte olan Hz. Meryem?e der ki: "Hurma dalını kendine doğru silkele ki, üzerine taze, olgun hurma dökülsün" (Meryem Suresi: 25). Oysa kışın taze ve olgun hurma olmaz.

Yeni yıl kutlamalarının geçmişi ise Eski Romalıların 31 Aralık'ı 1 Ocak'a bağlayan gece 1 Ocak'ta yaptıkları yeni yıl kutlamalarına dayanmaktadır. Noel, Hıristiyanlık ve batı kültürünün dünyada yaygın olmasından dolayı dünya kültürünü oldukça etkilemiştir. Tabi ki bundan ülkemizde yeterince etkilenmiş ve her geçen yıl biraz daha Hıristiyan âlemi gibi kutlamalar yaygınlaşmaktadır. Özüne baktığımızda bir peygamberin doğum gününe isnat edilen bu kutlama tarzı bir yozlaşmadan başka bir şey değildir.

Yılbaşı kutlamaları Türk İslam kültürü ile tarihsel, kültürel ve itikadı hiçbir bağı olmadığı gibi Allah CC. Yüce kitabımız Kur-anı Kerimde "Eğer sana gelen ilimden sonra onların hevalarına uyarsan, bil ki sen de zalimlerdensin." (Bakara-145) Yahudi ve Hıristiyanların adetlerine uymak sureti ile zalimlerden olacağımızıbildirirken, Peygamber efendimiz (sas) de; "Kim kendini bir kavme benzetirse, o da onlardandır." ( Ahmed: 2/50-92, 7/142, Ebu Davud Libas: 4031) buyuruyor.

Değerli okurlar, 31 Aralık?ı 01 Ocak?a bağlayan gece herhangi bir ayın son gününü arkasından gelen ayın ilk gününe bağlayan bir geceden farklı ve özel bir gün ve gece değildir. Tek farkı beraberinde bir yılın bitimi ve yeni bir yılın başlangıcını da getirmiş olmaktan ibarettir. Bunun kutlanması söz konusu olamaz. Hıristiyanların geleneği olan yılbaşı kutlamaları da zamanla amacından sapmış.Noel ile Yılbaşı bir birine karışmış kumar, içki ve zinanın hat safhaya çıktığıçılgın eğlencelerle, kutlanılmaktadır. Maalesef Ülkemizde de bu şekilde kutlamalar yaygınlaşmış, 01 Ocak günü resmen tatil edilmiştir.

Bir yılın bitimi yeni yılın başlangıcı çılgınca eğlenceler, kumar, alkol ve zina ile kutlanmasının aklen bir mantığı da yoktur. Sözde Yeni bir yılın daha sağlıklı huzurlu bereketli ve güzel geçmesi için yapılan bu eğlencelerle israf, sarhoşluk ve günahlarla girilmiş olunmaktadır.

Kendilerince bir takım sebepler türetmek sureti ile kutlamaları masumlaştırmaya çalışmak.? Biz yılbaşı niyetine değil, ertesi gün de tatil olması münasebeti ile senede bir de olsa eş, dost akraba, kardeşler vs. bir araya gelmektir?in arkasına sığınmak kendimizi aldatmaktan öteye gitmeyen bahanelerdir. Sene de elli iki hafta sonu, üç gün Ramazan Bayramı dört gün de Kurban Bayramı tatili var, pek ala bu günlerde de bir araya gelinebilir. Üç yüz atmış dört gün bir araya gelmeyi başarmazken bir gecede bir araya gelmeyi başaracak kadar yetenek sahibi de maalesef küçümsenmeyecek kadar çoğunluğu teşkil ediyor.

Oysa o gece geçen bir yılın muhasebesini yapmak, madden ve manen kazandıklarımız ve kaybettiklerimiz, eksik ve hatalarımız ile başarı veya başarısızlıklarımızı süzgeçten geçirip, yeni gelen yıla bir mizan çıkarmak daha akli bir yaklaşım olmaz mı?

Ne diyelim biz üzerimize düşeni yaparak, hatırlatma görevimizi ifa ediyoruz. Cenab-ı Allah bizleri istikametimizden ayırmasın, Allah?a emanet olun. Saygı ve sevgilerimle..

 

İbrahim Halil SİPAHİ

AraştırmacıYazar

30.12.2013/adanapost.com

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Halil Sipahi Arşivi