Cumhurbaşkanlığını R.Tayyip Erdoğan mı? Kazandı. Yoksa daha önceki seçimlerde olduğu gibi muhalefetin propaganda, aday tanıtımı ve seçim Kampalalarındaki beceriksizlik ve başarısızlıkları mı? Erdoğan?ın işini kolaylaştırdı.

Erdoğan?ın kazanmasısın da hiç şüphesiz sandığa gitmeyen yaklaşık 14 milyon seçmenin etkisi büyük.

Her seçim dönemi ve sonrasında aynı şeyi söylüyorum. Programlarını, projelerini anlatmak, adaylarını yeterince tanıtmak, kendilerini vatandaşa anlatmaya, anlaşılmaya çalışmak yerine. Ana muhalefet partisi CHP ile MHP?nin seçimlerdeki propaganda tarzları, liderlerin konuşmaları, kendilerini yeterince ifade edememeleri. En önemlisi eleştirilerdeki bütün yoğunluğu Erdoğan?ın şahsına, çevresine ve ailesine yüklenmeye harcamaları. Türk halkı Erdoğan?a yüklenmeye prim vermiyor, bunu bu seçimde bir kez daha gördük. Fakat bunu hala bizim muhalefet liderleri anlayamıyor ve bu huylarından vazgeçmiyorlar. Bu da Erdoğan?ın ekmeğine yağ sürüyor. Adam zaten anasının gözü, hitabeti var, siz beğenmeseniz de icraatları var, üstüne ikna kabiliyeti var. 

12 yıldır AKP karşısında tüm seçileri kaybeden muhalefetin CHP ve MHP?si artık kendilerini iyice sorgulamalılar.

Bir araya gelmesi pek düşünülemeyen CHP ve MHP?nin Cumhurbaşkanlığı seçiminde Başbakan Erdoğan?a karşı ?ÇATI ADAY? çıkarmış olması Cumhurbaşkanı adayını birlikte belirleme konusunda uzlaşması önemli ve takdire şayandı.

Ortak hareket olumluydu ancak gösterilen ?ÇATI ADAY? ilk açıklandığında da görüşümü belirttiğim üzere. Siyasi geçmişi olmayan, halk tarafından tanınmayan bir isim olan Ekmeleddin İhsanoğlu  isabetli ve yerinde bir tercih değildi. Seçim sonuçları da bunu gösteriyor sanırım. Yine buna rağmen seçim sürecindeki dirayeti ve aldığı başarılı sonuçtan dolayı kendisini tebrik ederim.

Ana muhalefet partisi CHP ile MHP Erdoğan?a karşı ortak ?ÇATI ADAY? çıkardılar. Ancak Çıkardıkları adaya gerekli seçim kampanyası  hazırlayamadılar. Özellikle MHP Ekmeleddin İhsanoğlu?nu tanıtma konusunda çok fazla bir gayret ortaya koyamadı. Adeta. İhsanoğlu seçim kampanyasında kendisini ortaya süren partiler tarafından yalnız bırakıldı.

Siyasi tecrübesi olmaması, hitabet yeteneği olmaması ve konuşma sıkıntısı çekmesi nedeni ile mitingler yerine direk halkın içerisine girmek sureti ile bire bir tanıtım ve propaganda yapmaya çalışarak seçim sürecini tamamladı.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde otak ?ÇATI ADAYI? gösterme başarısını gösteren ana muhalefet partisi CHP ile MHP?nin liderleri adaylarına sahip çıkmayarak seçimlerde yalnız bırakmak sureti ile bu seçimlerde sınıfta kalmıştır.

Kongrelerden parti genel başkanı olarak seçilerek çıkmakla lider olunmadığı, liderliğin önderlik ve toparlayıcı olma vasfı taşıması gerektiği, ancak her iki muhalefet partisi liderinin! Bu özelliği taşımadığı,  bu seçim sürecinde de bir kez daha açıkça görülmüştür.

Her seçim sonrası bir önceki seçimden alınan birkaç oy fazlalığı liderlik koltuğunda oturmaya yeter bir değer değildir. Muhalefette artık genel başkan değişikliği ciddi olarak düşünülmeli ve lider vasfında genel başkan ile yola devam edilmelidir.

Önümüzdeki 2015 yılında yapılacak genel seçimlere hiç olmasa yeni bir yüz, yeni bir ses ile daha güçlü girme şansı aramalıdırlar.

İbrahim Halil SİPAHİ

Araştırmacı Yazar

11.08.2014/adanapost.com