İrfan Küçükköy
Mücadele Birliği Hareketi'nde İlklerden Yıldırım Kemal Akıncı
Mücadele Birliği Hareketi'nde İlklerden
Yıldırım Kemal Akıncı
Yıldırım Kemal Akıncı arkadaşımız 1940’ta, (1941'de olabilir) Afyonkarahisar doğumlu olup, tren yolcu, sevdiğimiz, Efendilik örneği bir babanın oğludur. Kendisi de, Anayasa Mahkemesi üyeliğinden emekli kardeşi de, daima nezaket ve kibarlıkta model şahsiyetlik sergilemişlerdir.
İstanbul Hukuk fakültesinde okumuştur. Ben kendisinden önce babasını tanıdım. Mücadele Birliği Afyon Sancağı binasına bisikleti ile gelir, bisikleti belki on senelik idi ama adeta acantadan yeni alınmış gibi, boyası leke almamış, tertemiz olurdu. Arkadaşlarımıza Yıldırım Kemal’in annesinin hazırladığı yiyecek bir şeyler getirirdi. (1968-71)Fazla oyalanmaz, az bir sohbetten sonra ayrılırdı. Oğullarından da bahsederdi.
Ama ben Yıldırım Kemal Akıncı’yı, 1972 sonrasında, ben İstanbul’a taşınınca tanıdım. Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra yedek subay askerliğini yapmış, İstanbul’da kalması istendiği için kabul etmiş ve her öğünde tek menülü öğrenci evlerimizden birinde kalmaya başlamış, Türkiye'nin neresinde olursa olsun, mahkemelik problemi olan olursa oraya koşmuştur. Ben ona Kemal Abi, o bana İrfan Ağabeycim diye hitap ederdik.
Mehmet Çetin Abi’nin sağlığında, İstanbul’da günlük gazete çıkarmaya karar verildi. Bunun organizesi Avukat Yıldırım Kemal’e havale edildi. Ben Türkiye turuna çıktım, il il dolaşıp para, altın, bilezik kolye, döviz ne bulursak topladık. Elimizde iki milyon lira para toplandı. Bunları Aykut Edibali’ye teslim ettik. ( Teşkilattan ayrı kaldıktan sonra, Köyden tarlalarımı,, komşu köyden eşimin tarlalarını satıp, 1982'de, bin iki yüz liraya Üsküdar'dan 70 metrekare bir ev aldım. Bunu toplanan paraya bir kıyas ölçü olsun diye not düştüm.)
Ben ve Yıldırım Kemal Abi satılık gazete aramaya koyulduk. İstiyorduk ki resmi ilan alma seviyesine ulaşmış bir gazete olsun. Büyük matbaalar gazete çıkarırlar, ucuz kağıt elde ederlermiş. Resmi ilan almaya
Başlayınca satılık ederler, uygun fiyata satıp toplu para elde ederlermiş. Gazetelerde satılık gazete ilanları vardı, bunun için ticari gazeteler alıyorduk ve gazete ilanları görüyorduk. Birkaç ilan sahibi ile konuştuk. Biriyle antant kalır gibi olduk. 700 bin liraya satın alacağız. Geri kalan parayı gazete işletmeciliğinde kullanacağız. Biz böyle konuşup dururken bir gün Önderimiz Aykut Edibali öğleye doğru gazeteye geldi. Solcuların çıkartmakta olduğu Yeni Ortam gazetesini, İrfan Atagün aracılığı ile satın aldığını söyledi. Dövizleri, altınları bozduralım paraya çevirelim dedi ve ertesi gün gazeteyi devir alacağımızı söyledi. Gazetelerin bir defa isim değiştirme hakkı varmış. Hangi gazeteyi alırsak alalım adını “Bayrak Gazetesi” yapacağız. Adı kendinden önde gibiydi. Satın alınan bu gazetenin matbaa tesisleri de vardı. Matbaa tesisleri yeni olsa zaten bu parayı ederdi. Bilmiyorduk, meğer matbaa tesisleri, aletleri hurda imiş. Aldıktan çok sonra anladık. Ertesi gün paraları topladık. Yıldırım Kemal Abi paraları bozdurdu ve bir Ceymisbont çantaya doldurduk. Yıldırım Kemal Abi de, ben de saydım. Çanta tıklım tıklım doldu. Öğleye doğru Aykut Edibali geldi ve ikisi birlikte gazeteyi satın almak üzere Hürriyet Gazetesine gittiler. Ben endişe de ediyorum. Ya yollarını kesen olursa diye. Pencereden baktım, bir tehlike yok. Bir saat sonra boş çanta ile döndüler. Yıldırım Kemal Akıncı üzerine gazeteyi devralmışlar. Gazeteyi devraldık ama işletme paramız kalmamış. Bu arada para temininde büyük sıkıntı yaşadığımızı ifade edeyim. Matbaanın tamiratına bir türlü para yetiştiremiyorduk. Y. Kemal Akıncı, mecmuaya gelerek veya telefonla, “ağabeycim, şu kadar para” diyordu, hemen Anadolu’ya telefon edip para istiyordum.
Ertesi gün gazeteyi yeni adıyla biz çıkaracağız, hiçbir hazırlık yok. Derhal üst yönetimdeki arkadaşlarımızı, bizim evde topladım. Zaten mutad mecmua toplantımız da vardı. Aykut Edibali eve akşam on civarında dönerdi. Evlerine haber bıraktık. Gelince hemen bize gelsin, arkadaşlar bizde toplantı halinde diye. Saat sekiz civarında Yavuz Arslanargun toplantıya geldi. "Bizim Anadolu’yu satın aldık" dedi. Böylece anladık ki bir abimiz, Bayrak Gazetesi yapmak üzere solcu Yeni Ortam gazetesini satın alırken, diğer abimiz kuruluşundan beri sağcı “Bizim Anadolu” gazetesini satın almış. Bu gazeteye para ödemedik. Sadece arkadaşlarımız yazı işlerine ve idari işleri yönlendirdiler. Kemal Yaman, Mevlüt Baltacı, başka arkadaşlar bu gazetede görev yapar hale geldiler. Yavuz abi o gün bu arkadaşları görevlendirmiş. Saat on civarında Aykut Edibali toplantıya geldi. Zaten her zaman toplantılara gecikerek gelirdi. Kültürel çalışma yaptığı için normal görürdük. Yavuz Arslanargun, Bizim Anadolu Gazetesini satın aldığını söyledi. Aykut Edibali dondu kaldı. Sonra ihtilafa yol vermeden bir gazetemiz olsun derken, iki gazetemiz olmuş, dedi. Hoş karşılamış göründü. Ahmet Taşgetiren Mecmuanın haftalık yazıları hakkında bilgi verdi. Başmakaleye malzeme olacak konuyu özetledi, müzakere açıldı. Görüşler ortaya kondu. Ertesi gün, Aykut Edibali bunları başmakale haline getirdi ve Ahmet Taşgetiren konuları sunan yazısını hazırladı. Aykut Edibali başmakalede iki gazetenin müjdesini verdi.
Ertesi gün Yavuz Arslanargun sabah dokuz civarında mecmuaya geldi. Yazarlar odasına geçti. O odada çalışmaya yakın zamanda başlayan İsmail Aydın arkadaşımız hariç bütün yazı kadrosunun Bayrağa koşmasını emretti. Çeketini alan koştu, böylece gazetenin ilk kadrosu oluştu. Ben illere telefon ettim, eli kalem tutan elemanlar istedim. Böylece Bayrak Gazetesi kadrosu tamamlandı.
Yıldırım Kemal Akıncı, gazetenin idari ve ekonomik işlerinden sorumlu idi. Para konularını birlikte çözmeye çalışıyorduk. Onun için de samimiyetimiz iyice pekişti. Efendiliğine hayrandım.
Bu arada Yıldırım Kemal Abi, doktor Mehmet Ali Alan arkadaşımızın öğretmen olan öğretmenlik yapmayan kız kardeşi ile evlendi.
Ben, 1978 yılı haziran ayında ameliyat olmak üzere Mücadele Birliği Hareketi teşkilat sorumluluğumu ve kasanın anahtarını Aykut Edibali'nin isteği ile Mustafa Sağ'a devrettikten sonra, bir daha teşkilat çalışmalarına yaklaştırılmadım ve böylece çalışmalardan uzak kaldım ve bir sene sonra da Resmi görev aldım. Aykut Edibali devirden sonra uzak bırakılmamdan haberinin olmadığını, bu aradaki nahoş davranışlardan bilgi sahibi olmadığını söylemiş. Olabilir, çünkü İzmir'de kalıyordu. Ben telefon edip, telefonu açan kız kardeşi kızımıza serzeniş tarzında tavrımı aktarmıştım. Mecmuayı devrettikten ve Mücadele Birliği çalışmalarından uzak kaldıktan sonra, Yıdırım Kemal abi gazete ödemelerinde zorluğa düşmüş, ayrıntı bilmiyorum. Yorumlara not düşerse, hatta her konuda geniş açıklamalarda bulunursa Mücadele Birliği Kitabımın yeni baskısına ilave ederim.
Şimdilerde avukatlık işlerine devam ettiğini biliyorum. Telefonla görüşüyorum. O İstanbul’da, ben Konya’da vicahi görüşme yapamıyorum. O dönemler üzerine kendinden ve arkadaşlarımdan yorumlar bekliyorum. Yazılar gelirse, ister yorumlarda, ister telefonla görüşme, tavzih olursa Mücadele Birliği Kitabımın üçüncü baskısında inşallah sunarım.
Allah selamet versin, sağlık sıhhatte daim eylesin.
Selamün Aleyküm.
İrfan Küçükköy
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.