Sedat Yılmaz
Konuta istikrar getirecek kampanya
Dünyada mekân, ahirette imân… Atalarımızdan bize miras kalan ve bugün belki de en çok kullandığımız ve ihtiyacımız olan sözlerden biri. Geçim için kazancın yanında bir de barınacak yer olmalı ki insanlar en birincil hayat hakkına kavuşabilsin.
Zâten barınma; güvenli, ödenebilir, ulaşılabilir, insani hayat standartlarına uygun, deprem ve benzeri afetlere karşı dayanıklı ve aynı zamanda asgari hayatî (elektrik, su, doğalgaz, internet) hizmetleri de içeren temel bir insan hakkı. Dolayısıyla sosyal devletin birinci önceliği insanların barınma gereksinimini en iyi şartlarda sağlamak olmalı.
Nitekim Hükümet geçen yıl bu minvalde 81 vilayette büyük bir sosyal konut hamlesi başlattı. “İlk Evim (2+1 ve 3+1 konut), İlk İşyerim ve İlk Evim Arsa” adıyla sunulan projeyle daha önce ev ve işyeri sahibi olamayanlara uygun fiyatlarla imkânlar sunuldu.
Toplu Konut İdaresi (TOKİ) başkanlığındaki hamle; 350 bin konutluk büyük bir proje. 250 bini sosyal konut, 100 bini ise Hazine arazileri üzerine altyapılı konut arsası. Söz konusu konutların 50 bini İstanbul’a yapılacak. Ayrıca iş yeri olarak Ankara’da 100, Adana’da 500, İzmir’de 700 olmak üzere toplam 28 ilimizde 10 bin sanayi sitesi kurulacak.
Hatırlanacağı üzere Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesi için TOKİ başvuruları 14 Ekim 2022’de başlamıştı. Dev projeye emekli, genç, şehit yakını, gazi ve engelli birçok kişi başvurdu.
Kampanya 3 bölgeli hâlinde uygulandı. Kampanyadan İstanbul’un içinde bulunduğu birinci bölgede bulunanların geliri 80 bin lira, ikinci bölgede bulunanların geliri 65 bin lira ve üçüncü bölgede bulunanların geliri 45 bin liraya ulaşanlar faydalandı.
250 bin sosyal konut projesine başvuran 8 milyon kişiden, 5,1 milyonunun müracaatı kabul edildi. En fazla başvuranlar 2 milyon kişi ile gençler olurken, en fazla başvuru İstanbul’dan geldi. TOKİ İlk Evim Arsa projesine de 707 bin kişi başvurdu.
Kampanyadan faydalanmak isteyenler yüzde 10 peşinat verecek ve ödemelerini 15 yılda tamamlayacak. Öncelikle konut kampanyasından faydalanacakların ev sahibi olmaması ve son bir yıl içinde konut satmamış olmaları gerekiyor. Ayrıca kampanyadan satın alınan konutlar 5 yıl boyunca satılamayacak.
Tabii bu kadar büyük proje, bir o kadar finansman gerektiriyor. Öncelikle devlet, konut hamlesinde yer alacak müteahhitlere 25 milyar liralık (1,3 milyar dolar) düşük faizli kredi veriyor.
Hükümet konut finansmanı için vatandaşa da kesenin ağzını açtı. Aylık yüzde 0,69’dan başlayan kredi faiz oranlarıyla orta gelir grubuna finansman paketi hazırladı ama kampanyaya katılacaklar için de önemli şartlar getirdi.
Konut finansmanından faydalanmak isteyen vatandaşlar meselâ kamu bankalarından 1 milyon liralık kredi kullanmışsa birinci sene 4.410 lira taksit ödeyecek. İkinci yıl bu taksitler 5.400 liraya, üçüncü yıl 6.480 liraya, dördüncü yıl 10.315 liraya çıkarken kalan son sekiz yılda kredi taksit ödemeleri 12.697 liraya yükseliyor. Yani 15 yılın sonunda bir vatandaş kullandığı 1 milyon liralık kredi karşılığı bankaya 1,90 milyon lira ödemiş oluyor. Vatandaş isterse 2 - 3 milyon lira ve daha üzeri kredi kullanabiliyor.
Hükümetin bu hamlesine; gelecek yıllarda start alacak konut ve işyeri projelerinin aslında bir başlangıcı olarak bakmak lâzım. Zirâ bu hamle bir kampanyadan daha çok, konut edinmeyi, konut üretmeyi teşvik eden ve destekleyen bir proje atağı. Çünkü deprem kuşağındaki Türkiye’de daha çok sosyal konut üretimine ihtiyaç var.
Konuyu İNDER Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım sosyal konut hamlesini gayet güzel özetliyor ve şöyle değerlendiriyor:
“Herkes düşük kredili ev alımına olanak sağlayan bir kampanya beklerken, detaylarda konut üretimini teşvik eden ve konut alımına finansal destek veren sosyal içeriği çok fazla olan önemli başlıklar olduğunu gördük. Durgun bir dönemden sonra böyle bir kampanya konut sektörü ateşler… Ayrıca kampanya depremle yüz yüze olan vatandaşların daha güvenli konutlara kavuşmasına imkân sağlayacak.”
İNDER Başkanı Durbakayım kampanyanın kalıcı olmasını dilerken, özellikle konut fiyatlarında en önemli belirleyici olan arsa maliyetlerinin dizginlenmesi ve düşürülmesine yönelik teşviklerin uygulanmasını, üst kullanım haklarının satılmasına yönelik adımlar atılmasını ve kampanyaya özel bankaların da katılmasını bekliyor.
Başkan Durbakayım kampanyanın; kredi finansmanının sadece birinci el konutlara münhasır olması, birinci el konutta fiyat artışı yapanlara sıkı yaptırımlar uygulanması, konut kampanyasının konut arzını yükseltmesi, kampanyaya dâhil olmayan firmalara da düşük faiz baskısı uygulayacak olması ve beraberinde konut piyasasında fiyat istikrarının sağlanması açısından önem taşıdığına dikkat çekiyor.
bursatv.com.tr/yazının devamı..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.