İrfan Küçükköy
"Kimlerdi O Güzel İnsanlar" (4)
"Kimlerdi O Güzel İnsanlar"
Mücadele Birliği Hareketinde
Van Ve Çevresi
Van ili Mücadele Birliği Hareketinin güçlü olduğu illerimizdendi, Tabii ki bu hareketin Teşkilatlanma sorumlusu olduğum zamanlardan kafamda bir şeyler kalmıştı. Ancak teşkilat çalışmalarından uzak kalalı, yirmi beş sene kadar bir zaman geçmişti. Damadım Van Üniversitesine kimya asistanı oldu. (şimdi Prof.) Kızım Doktor. O da tayinini Van’a aldırdı. Bir zaman sonra kızımı Van şehrinde ziyarete gittik. Damadım bana Van’da Mücadeleci bir abi ile tanıştım, dedi Sinan Başak, dedi. Ben bu ismi hatırladım. Selam gönderdim. Telefonla görüştük.O bana İzzet Kütükoğlu ismini de andı. O zaman hatırladım. Artık bu iki arkadaşla telefonla bir defa daha görüştük. Çok cana yakın arkadaşlarımdı.
Bir gün beni damadım aracılığı ile akşam yemeğine çağırdılar. Kabul ettim , ve bu iki arkadaşımızdan birinin evine gittik. Bu iki arkadaşın birlikte olacağını düşünüyordum. Davet evine vardımki evin iki odası da dolu. Düğün evi gibi. Van’dan ve cıvar illerden gelenler olmuş. Benden bir konuşma bekliyorlardı. Ben durumumu belirttim. Dedilerki biz uzaklardan, Hakkari’den, Van'ın ilçelerinden o günkü tarih itibarıyla tehlikeyi göze aldık, geldik. Bir konuşma bekliyoruz. Hemen kendimi topladım. Ve ayrı kalışımdan yirmi beş sonra Mücadele Birliği Hareketinin ilk oluşumundan, dernek oluşumuna, İstanbul’a intikalime, dergi, gazete çıkarmamıza kadar genişçe üç saat kadar bir konuşma yaptım. Aynı tarzda bir toplantıda öbür doktor kızımın ihtisas yapmakta olduğu Sivas’ta oldu. Van’da yaptığım konuşmayı Sivas’ta da tekrar ettim. Anladım ki Mücadele Birliği üzerine bilgi vermek, yani kitap hazırlamak önemli bir ihtiyaç. Hazırlamakta olduğum Medine kitabımı yarım bırakıp (Sonra Diyanet Vakfından çıktı, iki baskı yaptı, üçüncü baskıyı hazırlıyorlar.) “Bir Uyanışın Anatomisi MÜCADELE BİRLİĞİ” ismli kitabımı hazırladım.Yani Van’daki bu arkadaşlarla buluşma bu kitabımın yazılmasına vesile oldu. (Bu kitap, Mücadele Birliği üzerine yüksek lisans, doktora tezlerine kaynak oluyor.) Uzun süre bekledim. Mücadele Birliğinde ilkleri ve il il ilkleri yazma ihtiyacı duydum. Üzerinde beş altı senedir çalışıyorum. Tamamlamak üzereyim. 400 sayfası hazır. Bazı ilavelerle kısa zamanda, birinci kitabın üzerine ikinci kitap olarak arz edeceğim, inşallah. Telefonla Sinan Başak arkadaşımızla görüştüm. Van’da Mücadele Birliği Hareketini yazmasını istedim. O da İzzet Kütükoğlu arkadaşımızı salık verdi. Allah razı olsun. Hazırlayıp gönderdi. Ben hem kitaptaki yerine aktardım ve hemen Facebook sayfamda da arzediyorum. Arkadaşlarımdan kitaba girecek yorumlar bekliyorum. Uygun gördüklerimi kitapta arkadaşlarımın isimleri ile aktarıyorum. Selamün Aleyküm.
VAN’DA MÜCADELE BİRLİĞİ
İzzet Kütükoğlu
Selamünaleyküm, İrfan ağabey,Yazılarınızı zevkle okuyorum.il il milli mücadelecileri yazıyor ve anlatıyorsunuz.İsteğiniz üzere ben de Van ilindeki mücadele hareketini anlatmaya çalışacağım.
Ben, 1953 Van doğumlu olup, İlkokulu Van’ın yeşil mesire yeri olan o zaman ki Edremit kasabasında şimdi (ilçe ) bitirdim. Edremit’te ortaokul olmadığı gibi Edremit Van arası o yıllarda vasitada yok idi. Bu nedenle okumak istememe rağmen iki yıl ara verdikten sonra ancak bir komşumuzun desteği ile Van vali yardımcısı İbrahim Arslanargun adında bir vali yardımcısına gittik. kendisine okumak istediğimi ancak maddi ve manevi ihtiyacım olduğunu, imkanlarımın geliş ve gidiş yapmaya elvermedigini, ayrıca kalacak yerimin olmadığını belirterek bana bu konuda yardımcı olmasını istedik. Çok sıcak bir ilgiyle karşılayan vali yardımcısı beni o yıl 1967/1968 açılacak olan Van İmam Hatip Lisesi’ne kaydımi yaptırdı, kalacak yer olarak ta Vakıflar öğrenci yurduna yerleştirdi. Böylece okula başlamış oldum.
O yıllarda doğup büyüdüğüm çevrem, sosyal yönüyle tatil ve mesire yeri olması nedeniyle kumar, içki gibi hasletler yaygındı. Bu çevreden çıkıp İmam Hatip ortaokuluna gelmem benim için yeni bir sosyal hayat başlangıcı oldu, diyebilirim. İlimizde o yıllarda dini ve sosyal hareket olarak “Nurcular” vardı. Ben de onlara gidip gelmeye başladım. Kitap, dergi olarak pek fazla yayın da yok gibiydi. İlk okuduğum kitaplar minyeli Abdullah, Huzur Sokağı, dergi olarak da “Oku dergisi”. 70 li yılların başında okulumuza İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü mezunu mesleki dersler öğretmeni İbrahim canavci isimli biri geldi.Bilgi birikimi , duruşu, tavrı, cesaretiyle diğer öğretmenlerden farklı olması, dünya ve Türkiye meselelerini değişik yorumlamasi sınıfta bulunan birkaç başarılı öğrenciler olarak bizlerin dikkatimizi çekti. Bizimle bire bir ilgilenen İbrahim hocamızla daha yakın olduk. Yeniden Milli Mücadele dergisini İbrahim Canavci hocamız vesilesiyle okumaya başladık. Çok kısa bir sürede bir grup arkadaşlarla İbrahim hocanın fikir ve görüşlerini benimseyerek çalışmalara başladık. Çalışmalarımız önce, camilerde “Yeniden Milli Mücadele” dergisinin başyazılarını okumak ve yorumlamakla başladı. Yeniden Milli Mücadele dergisini okuduğum sırada Yavuz Arslanargun Ağabeyin cezaevinden resimleri yayınlanıyordu. O zaman Yavuz Arslanargun ismini sık sık dergiden duyunca, benim okumama vesile olan Van vali yardımcısı İbrahim Arslanargun amca ile, soyisimlerinin aynı olması dikkatimi çekti.Ve her hafta sonu evlerine gittiğim İbrahim'in Arslanargun amcaya yavuz ağabeyi sordum.amca dedim,yavuz Arslanargun diye birisi var tanıyor musunuz, sizin bir şeyiniz oluyor mu diye sordum. “Evet tanıyorum, benim oğlum” dedi.Nereden biliyorsun diye sordu bende bir dergi okuyorum, o dergide ismi geçiyor, dedim. Bu konuyu yıllar sonra Yavuz Arslanargun ağabeyime anlattım . Yavuz Arslanargun ağabeyimin böylece manevî kardeşi oldum. Sonra Alçekiç pasajinda Yusuf Tuncil’in gömlekci dükkanı bizim adres ve buluşma yerimiz oldu. Okulda bizim de İbrahim Canavcı hocamız yanında yer almamız gün geçtikçe sayımızın artışına neden oldu. Yine o yıllarda Van Atatürk lisesi de Ali Kerrar Ulu, Kız Öğretmen Lisesi’nde Hüsnü bodur, İlyas Demirdüzen hocalarımızın gelmesiyle daha da, daha da haraketlendik.
Yine bu yıllarda, Van İmam Hatip Lisesi’yle birlikte hareketimiz, Van Alparslan Öğretmen Lisesinde de taraftar buldu..burada öğretmen olarak Tokat İli’nden Reşit Baş, öğrenci örgüt başkanı Süleyman Dilmaç şimdi İstanbul’da avukat, yardımcısı Kerem Altun Van milletvekili , Melik Ayaz Kültür Bakanlığında daire başkanı, Salih tatlı , İshak Polat, Mehmet ışık ve alt sınıflar da bir çok arkadaşımız çalışmalarımıza katıldılar.
Bir süre sonra hocalarımızın tayin nedeniyle gitmeleri başladı. Sorumlu olan ve Van'da milli mücadele hareketi öncülerinden İbrahim Canavci hocamız gidince yerine bana sorumluluk verilmesi uygun görüldü.
Bir aylığına İstanbul’a gittim.İrfan Küçükköy Ağabey ile görüştüm. Abdullah Yaman ağabeyime yönlendirdi, Bir ay süreyle onun tedrisatından geçtikten sonra Van’a döndüm. Sınıf arkadaşlarım ve Van'ın ilklerinden olan Naci Canbay, Mehmet şahin, Fuat başak, Kadri akman, Abdullah Toprak ve diğer alt sınıflardaki arkadaşlarla çalışmaya yoğun bir şekilde devam ettik.1975/76 yıllarında Van İlim Kültür ve Sanat Derneği’ni kurduk ve sosyal kültürel çalışmalar bu dernekte yürütmeye başladık.Dernek bünyesinde,seminerler, konferanslar, sosyal ve kültürel çalışmalarla birlikte o yıllarda iki sayı “Kültür ve Sanatta Van” dergisini çıkardık. Ayrica her hafta cuma günleri heyecanlı bir şekilde ulu cami önünde dergi satışları yapılıyordu. Hiç unutmadığım yine bir cuma günü Orta Doğu Teknik Üniversitesi öğrencilerinden Şükrü Gökhan arkadaşımızın tok ve gür sesiyle dergi satışlarımıza destekleri çok coşkulu ve hareketli olmuştu. Ayrıca Van dışından ilimize gelen Malatya’lı Veteriner Cemil Çelik, daha sonra İnünü Üniversitesi Rektörü, Samsun dan öğretmen şakir Albayrak, Iğdır'dan Süleyman Karakoyunlu, Ordu'dan yaşar Argan, Malatya dan öğretmen İhsan Leventoğlu, Tokat tan, Fikri Karabıyık, Artvin den Süleyman havadar gibi değerli arkadaşlar bulunmaktaydı.hakkari’de askerlik dönüşü derneğimize uğrayan Abdulkadir Karaman Abi’min bir zaman değerlendirme ile ilgili bir söyleşi hâlâ hafızamda,
Şöyle ki, zamanın birinde adamın biri ceza evine düşer.30 yıl yatacak olan kişi bu süreyi nasıl değerlendireyim ki çıkınca işime yarayacak bir şey yapayım derken oradan geçen bir atlı karınca görür.Tamam der ben işimi buldum. Bu atlı karıncayı eğiteceğim, çıkınca bununla para kazanacağım, der. Otuz yıl boyunca bu atlı karıncayı eğitir ve cezaevinden çıkar. Karinca cebinde bir çayevine giderek, masaya oturup atlı karıncayla gösteri yapmak üzere masanın üstünde atlatıp ziplatmaya başlar.vatandaşin biri masanın üstünde gördüğü karıncayı pat diye vurarak öldürür. Böylece 30 yıllık emek ölmüş olur.
1979 yılında bir çok arkadaşımızla Konyada yüksek eğitimizi tamamlayarak tekrar Van'a döndük. Arkadaslarımızın bir çoğu öğretmen olarak Van ve ilçelerinde öğretmen olarak atandı.1980 de Ümran kırtasiye kitap evini açtık.2 binli yıllar a kadar devam ederek geldikten sonra genel gelişmeler bizi de etkilediğini belirterek selam sevgilerimi saygılarımı sunuyorum.
NOT:
Başbakanlık, Maliye ve Savunma bakanlığı yapan merhum Ferit Melen’in 70 li yıllarda bizlere göstermiş olduğu yakın ilgi ve desteklerini de anlatmadan geçemeyeceğim.Arkadaşlarımızın gerek atama işlemleri ve gerekse bize karşı özel ilgi,alaka, destek lerinden dolayı kendisini, saygıyla şükranla anıyorum. Allah’tan rahmet diliyorum. Ruhu şad olsun. Mekanı Cennet olsun …
İzzet Kütükoğlu
*********************
Alaettin Durali
Van denilince Sunullah Baydan isminin de anılması gerekir diye düşünüyorum. Galiba bir ara Van'ın sorumluluğunu üstlenmişti.
Yanıtla2sDüzenlendi
İzzet Kütükoğlu
Alaettin Durali ben Van nin ilklerini yazmaya çalıştım.sunullah baydan o yıllarda Bitlis Tatvan ilçesinde idi.1978/79 yıllarinda Van a getirdiğimizi biliyorum,o nedenle ismini zikretmedim.ama o yıllardan sonra da hizmetleri imizi Van'da birlikte yürüttük.ancak şunu da belirtmek isterim sunullah baydan arkadaşımız da Bitlis'in ilklerinden olan bir arkadaşımizdir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.