Kapkaç Medeniyeti…

 

 

 Sadaka Taşı Medeniyetinden kapkaç Medeniyetine…

     İslam dini yardımlaşmaya ve dayanışmaya çok önem vermiş bir dindir. Bunun da en güzel örneklerinden birisi şüphesiz sadakadır.

     Riyakarlıktan ve gösterişten uzak rıza-i ilahi için verilen, sağ elinin verdiğini sol eli görmeyecek vecihte verilen sadaka, veren kimseyi ahiret gününde hiçbir gölgenin olmadığı günde arşın gölgesinde hesap sahasına gitmesine vesile olur.

      Dinimiz hali-vakti yerinde olanların fakirlere yardım yapmalarını emreder. Bu yardımların da gizlice verilmesini, alanların rencide edilmemesi ister. Çünkü şüphesiz ki en makbul yardım gizliden gizliye yapılan yardımdır.

     Atalarımız da bunu çok güzel becermiş. Atalarımız bu iş için ‘‘sadaka taşlarını” icat etmişler.

    Peki eskilerin icat ettiği sadaka taşları neydi?

     Sadaka taşları, bir buçuk-iki metre yüksekliğinde mermerden olurdu. Üst kısımlarının ortasına çanağa benzer bir oyuk açılır, sadaka verenler parayı buraya bırakırlardı. İki metrelik taşların yanında, tepesine rahatça ulaşılabilmesi için birkaç basamak konurdu.

     İhtiyacı olmasına rağmen dilenmekten çekinenler gecenin geç saatlerinde taşın yanına para almaya gelir ama bırakılan meblâğın tamamını değil, ihtiyaçları olduğu kadarını alırlardı. 17. yüzyıl İstanbul'unu anlatan bir Fransız gezgin, üzerinde para bulunan bir taşa tam bir hafta boyunca kimsenin gelmediğini yazar.

      Bu sadaka taşlarının en büyük özelliği yardımı alanlarının küçük düşmediği, verenlerin de kibirlenmediğidir. Çünkü sadaka vermek isteyenler gecenin bir kısmında gelir karanlıkta kimsenin olmadığı bir ortamda sadakalarını bırakır giderlerdi. İhtiyaç sahibi olup da kimseden isteyemeyen kimseler de bu taşlardan yardım almak için gecenin ilerleyen bir saatinde kimsenin olmadığı ve görmediği bir vakitte ve bu taşların olduğu yere gelir, ihtiyacı olduğu kadar bir meblağ alır gerisini bir başka ihtiyaç sahibine taşın içinde bırakırdı.

      Yani veren de alan da belli değil.

Bu güzel ve nazik yardımlaşma taşı yüzyıllarca bu güzel topraklarda var olmuştur. Ancak zamana ve insanların iç dünyalarındaki değişime yenik düşmüş. Bugün maalesef böyle bir taş kalmadı.

      Böyle bir yardım taşı kalmadığı gibi insanlar o kadar değişmiş ki bir iki asır önce sadaka taşındaki paraya gecenin karanlığında dokunmayan, aldığında ihtiyacından fazla almayan dedelerin torunları bugün gündüz gözü ile kapkaç yaparak insanların çantalarını gasp etmekte, kollarındaki altınları almak için yerlerde sürüklemektedir.

     Nerden nereye gelmişiz geçmişte insanlar sadece ihtiyacı kadar alır gerisini taşın içinde bırakırlardı. Düşünüyorum da acaba bugün böyle bir taş olsa kaçımız için de para bırakırız. Değil parayı bırakmak taşı bile alır götürürüz diye düşünüyorum.

     Demek ki toplum olarak ümmeti İslam olarak ne kadar bozulmuş ve değişmişiz. Eskiden sadaka taşında parayı bırakan toplum şimdi insanların çantalarını çalmakta, sokağın ortasında kapkaççılık yapmaktadır.

     Ekonomi düzelirken, teknoloji ilerlerken, insanın hayatı kolaylaşırken… yozlaşan ve bozulan bu manevi değerlerin de ele alınması gerekir diye düşünüyorum.

       Özümüze ve tertemiz fıtratımıza dönme duası ile…

         

M. Zeki Uyanık, adanapost

02.02.15, Adana

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M.Zeki Uyanık Arşivi