Türkiye?nin her alanda plansızca yönetilmesi her geçen gün yeni sıkıntıları beraberinde getiriyor. 

Her geçen gün büyüyen işsizlik ve çalışanların,  çalışma garantisi yönündeki endişeleri kamuda işe girmeyi cazip kılıyor.  Gençlerin daha yüksek öğrenim tercihlerini yaparken öncelikle kamuda görev alınabilecek mesleklere yöneliyorlar. Nedeni ise daha çabuk iş bulabilme birde, birçok özel kuruluşta personelin çalışma ömrü patronun iki dudağı arasında olması, iş güvencesinin omaması. 

Bir zamanlar üniversitelerin yetersizliğinden yakınıyorduk. Şimdi ise üniversitelerden mezun olanların mesleki alanlarda kadro sınırlamasından dolayı iş bulamamasını atanma problemini tartışıyoruz. 

Son yıllarda sözde okumuş bir nesil yetiştirme adına üniversitesi olmayan il içe kalmadı.

Plansız ve programsız olarak kurulan ve mezun veren üniversiteler işsizler ordusuna okumuş işsizleri eklemekten başka bir işe yaramamış oldu. 

Eğitim sektörü başta olmak üzere birçok sektör ve alanda ihtiyacın çok çok üzerinde üniversiteler mezun verdi. Hal böyle olunca okul bitiren ve KPSS?te girerek atanmaya yeter puan alan memur adayları atama krizi ile baş başa kaldı. 

Bir dönem eğitim sektöründe öğretmen açığını kapatmak için başta ziraat mühendisleri olmak üzere farklı üniversitelerden mezun olanlara Pedagojik formasyon eğitimi vermek sureti ile öğretmen olarak okullara atandılar. 

Daha sonra neredeyse bütün üniversitelerde eğitim fakülteleri ard arda açılmaya başladı. Şimdide ihtiyaçtan fazla öğretmen adayı görev bekliyor. 

Eğitim sektöründe açık ve emeklilik nedeni ile boşalacak kadroların sayısı atama bekleyen öğretmen adaylarının beşte biri oranında. 

Bu arada bir tezadı da paylaşmak istiyorum, bazı taşra ve kırsal yerleşim alanında hala 3-4 sınıfa bir öğretmen eğitim vermeye çalışıyor. Geçtiğimiz gün medyaya düşen bir haberde bir köy okunu tüm sınıflara sadece bir öğretmenin eğitim verdiği yönündeydi. 

En çok göze batan öğretmen adayları ama kamuda çok sınırlı sayıda iş alanı olan branşlarda da durum farksız değil. Bu bölümlerden de ihtiyacın çok çok üzerinde mezun var.

Bazı mesleklerde var ki, kamudan başka çalışma alanı neredeyse hiç yok, ama atama için kadroda yok. 

Kamuda iş bulma umudunu yitirenler başka alanlarda iş bulmaya yöneliyorlar. Yöneliyorlar ama iş bulmak kolay olmuyor. Üniversite mezunu olmak iş bulmaya yeteri olmuyor. Eleman arayanlar mesleki diploma, kalifiye olma ve tecrübe şartı arıyorlar. Bu şartlara da uymayan üniversiteli gençler bulabilirseler meslekleri ile alakası olmayan işlerde vasıfsız olarak çalışmaya mecbur kalıyorlar. 

İktidarların vazifelerinin en önde geleni istihdam oluşturmak ve istihdamı teşvik etmektir. Üniversiteler ihtiyacı karşılayacak şekilde öğrenci almalı ve mezun etmedikçe vasıflı işsizlik ve atma problemlerinin yaşamaya devam edeceğe aşikrdır.

İbrahim Halil SİPAHİ

13.12.2014/adanapost.com