Kadına şiddet ve İslam?ın Kadına bakışı?


 

Kadına şiddet olayları son günlerde ülkemizde artmış durumda. Gün geçmiyor ki bir kadın şiddete maruz kalmasın ya da canından olmasın.

 

Bu vaka bizi üzüp ciğerimizi yakmaktadır. Ancak bu vakaları İslam?a mal etmek ya da dinden kaynaklanıyor eleştirisini yapmak İslam?a haksız bir eleştiri getirmek demektir.

 

Bizi de  üzmekte ve bu yazıyı kaleme almaya itmektedir.

 

Bilinmelidir ki bir fıtrat dini olan İslam, şerefli bir mahluk olduğu için insanın diline, dinine, milliyetine, ırkına, cinsiyetine, sosyal statüsüne ve rengine bakmaksızın Allah?ın yarattığı kul kabul eder ve adalet terazisi karşısında da herkesi eşit kabul etmektedir.

 

Eğer insanı bir elma kabul edecek olursak, bu elmanın bir parçası olan kadın da aynı şekilde erkek gibi İslam dini nazarında değerli bir varlıktır.

 

İslam dini, kadını yalnız bir yaratık olarak algılamamış kadına da erkekler gibi değer vererek toplumdaki değerini artırmıştır. Öyle ki İslam inancında:?Cennet annelerin ayakları altındadır.? İslam dini bu anlayışı ile beşerin  dünyaya gelme vesilesi olan kadınları yüceltmektedir.

 

İslam dininin önerdiği hayat anlayışında muhatap olarak insan vardır. Onun için İslam dininde kadın erkek ayrımı söz konusu değildir. İslam inancında kadın yaratılış itibarı ile erkeğe göre ikinci derecede bir değere sahip değildir. Üstünlük cinsiyette değil takvadadır.

 

Öyle ki yüce kitabımız Kur?an-ı Kerim?de farklı fizyolojik ve psikolojik yapıya sahip olan kadın ve erkek birbirinin tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir. Nitekim Kur?ani buyruk bu hususta şu mealdedir:? Onlar sizin için bir elbise sizde onlar için bir elbisesiniz.?

 

Yani kadın ve erkek tabiri caizse bir elmanın iki yarısı gibi kabul edilmiştir.  Biri olmadan diğeri de olmaz.

 

İslam dininin kadına bakış açısını daha iyi anlayabilmek için çeşitli toplum ve medeniyetlerdeki kadının durumuna bir göz atmamız  da fayda vardır diye düşünüyorum.

 

Bu toplumlar ve medeniyetler etüt edildiğinde İslam?ın evrensel planda kadına kazandırdığı statü ve değer şüphesiz daha iyi anlaşılacaktır.

 

Mesela: Eski Hind inancında kadın, yaratılış olarak zayıf karakterli kötü ahlaklı ve murdar bir varlıktır.

 

Budizm?in kurucusu başlangıçta kadınları kendi dinine kabul etmemiştir.

 

Eski Yunanda koca dilerse karısını başkasına devredebilir. Kendisi öldükten sonra eşinin başkasına devredilmesi için anlaşma yapabilirdi.

 

Çinlilerde Kadın insan sayılmadığı için ona isim bile verilmezdi.

 

Cahilliye Arapları kız çocuklarının ileride kendilerine utanç ve ar getirecek bir duruma düşmesinden kaygı duyduğundan yeni bir kız çocuğunun doğumunu utanç verici bir olay sayarlardı. Bunu önlemek için de kız çocuğu diri diri toprağa gömerlerdi.

 

Evrensel din İslam: ?Çocuklarınıza haksız yere kıymayın? ayeti ile bu vicdansızlığa, son vermiştir.

 

Günümüz yaşam dünyasında bu normal karşılana bilir. Gayet normaldir bir dinin yapması gereken denilebilir. Bunu günümüzde söylemek kolay: Ama 14 Asır evvel bunu görmek, yasaklamak, kız çocuğa yaşam hakkı vermek büyük bir olaydır.

 

İslam?da kadının fizyolojik açıdan erkeğe göre zayıf olduğu gerçeği kabul edilmekle beraber  ?erkekler kadınlar üzerinde koruyucudur.?(Nisa34) ilkesi benimsenmiştir.

 

Bu koruma, kadın için bir horlanma sebebi sayılmayıp  aksine bu vesile ile erkeğe, kadını himaye etme, sevgi ve şefkat gösterme, ihtiyaçlarını karşılama gibi görevler yüklemiştir.

 

Bütün bunların ötesinde başta da ifade ettiğimiz gibi İslam kadına anne olması hesabiyle hiçbir medeniyette benzeri görülmeyen bir yücelik ve değer vermiştir.

 

Dahası 20. Asırda İtalya?da Mussolini kadınlara yüksek öğrenimi yasaklarken, Hitler kadınların Üç K?dan (kindar=çocuk, kuche=mutfak, kriche=kilise)  başka şeylerle uğraşmamasını istemiştir.

 

Oysa İslam 14 Asır önce İlim öğrenmeyi erkeğe farz kıldığı gibi kadına da farz kılmıştır. İslam hukukunda bir insan olarak erkeğe tanınan temel insan hakları kadına da tanınmıştır. Kadının, hayat hakkı, mülkiyet hakkı, kanun önünde eşitlik, canı, malı, ırzı, erkek gibi değerli kabul edilmiştir.

 

İslam?ın kadına tanıdığı bunca hak ve hukuk varken bilmeden ya da insanların dinle bağdaşmayan davranışlarını örnek göstererek İslam?a saldırmak, kadına uygulanan şiddetin sebebini İslama mal etmek haksızlık bir o kadar da insafsızlıktır.

 

Bugün İslam toplumunda kadınlara  karşı şiddet, zor kullanma, hak yeme, ikinci planda bırakma? gibi  davranış ve düşünceler varsa İslam?ın değil Müslümanların yanlışı ve eksikliğidir.

 

Selam ve dua ile?

 

M. Zeki Uyanık, 08.12.11, adana

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M.Zeki Uyanık Arşivi