İbrahim Halil Sipahi
İsraf ve Tüketim Bilinci
İsraf; herhangi bir konuda aşırı gitmek, meşru sınırların ötesine geçmek; imkânları ve sahip olunan değerleri, gerekli görülen yerler dışında veya gereğinden fazla harcamak anlamına gelmektedir. Yüce Allah insanlarla birlikte yeryüzü ve çevresinde, canlılara yetebilecek ölçüde rızık ve nimet de yaratmıştır. Yine kâinattaki her canlının rızkı Yaratan tarafından lütfedilmiştir. Yaşadığımız dünyada her bölgede, her mevsimde ayrı ayrı besin ürünleri yetişmekte ve sayısal olarak tespit edilememekte, neredeyse her gün yeni bir ürünün keşfi yapılmaktadır.
Dinimizde de helâlinden kazanmak ve bu kazancı uygun şekilde ve gereği gibi kullanmak temel esas ve hedeftir. Haram kazanç yerildiği gibi, helâl kazancın da gerekli ölçüler çerçevesinde kullanılmaması kınanmış ve yasaklanmıştır. Kazancın ya da sahip olunan değer ve nimetlerin gereği gibi kullanılmaması, israf kavramı ile ifade edilmiş ve haram kılınmıştır. Be nedenledir ki, hem elimizdeki üretilmiş malları hem de dünyanın kaynaklarını ölçülü ve dengeli bir biçimde kullanmak ve tüketimi ona göre düzenlemek zorundayız.
Bilindiği üzere varlığımız ve iş yapma gücümüzün devamı için gerekli gıdaları almak yaşamak olduğu kadar beden direnci ve sağlığı için görevimizdir. İnsan bu görevi yerine getirirken yeteri kadar gıdayı almak mecburiyetindedir. İhtiyacımız olan gıdayı azaltıp iş gücümüzü kaybedemeyeceğimiz gibi, gereğinden fazla yiyip içmenin de beden sağlığı için zararlı olduğu hem tıbben hem de dinen uygun görülmemektedir. Günümüz toplumlarına şöyle bir göz attığımızda, yapılan yiyecek ve içecek israflarının haddi hesabının olmadığını görmekteyiz. Çöplere atılan ekmekler, dökülen yemekler, boşa akan sular, milyonlarca insana yetecek miktara ulaşmış vaziyettedir. Oysa gerek ülkemizde gerekse dünyada, boşa atılan bir parça ekmeğe, dökülen bir tabak çorbaya hatta umursamadığımız miktarda musluklardan sızan bir damla suya muhtaç ne kadar insan vardır.
Yüce dinimiz İslam?ın bize öğrettiğine göre, müminin, yemek yerken sofrasına düşen kırıntıları bile toplayarak yemesi onun olgun mümin olduğunun bir göstergesidir. Sevgili Peygamberimiz, akan bir nehirde ibadet niyetiyle abdest alırken bile suyu israf etmememizi öğütlüyor. Sağlıklı bir yaşam sağlıklı bir nesil için nefsimize sahip çıkmalı. İsraf dan kaçınılmalıdır. Bu hususta Allah CC nin yüce kitabımız Kur-anı Kerimde buyurduğu bir ayeti hatırlatarak noktalamak istiyorum.
?...Yiyiniz, içiniz, fakat israf etmeyiniz; çünkü Allah israf edenleri sevmez.? (A?râf, 7/31)
İbrahim H.SİPAHİ
01.08.2013/Adanapost.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.