Yarım asırdan uzun zamandır dünyanın dört bir yanında sistematik olarak Müslümanlar zulüm görüyor, katlediliyor.  Bu yaşananlar adeta 11.yüzyılda başlayan ve 13. Yüzyılda sona eren(!) haçlı zihniyeti ile benzerlik taşıyor.

- Yahudiler Müslümanlara zulmediyor,

- Hıristiyanlar Müslümanlara zulmediyor.

- Budistler Müslümanlara zulmediyor,

- Mecusiler Müslümanlara zulmediyor.

- Hindular Müslümanlara zulmediyor.

Bütün bunlar yetmez gibi üstüne birde Müslümanlar (!) Müslümanlara zulmediyor.

Yüce Allah CC Kur-anı Kerim’de “İnned dîne indâllâhil islam” (Allah katında din İslam’dır)  (Ali-İmran:19)  “Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam’ı seçtim.” (Maide:3) buyurmak suretiyle son ve hak din olarak İslam’ı bütün insanlığa din olarak seçmesi ve İslam öncesi zaten tahrip edilmiş, değiştirilmiş olan dinlerin hükmünü tamamlamış olduğunu bildirmektedir.

Bugün Müslümanlar batıl ve hükmünü yitirmiş dinlere mensup topluluklar tarafından zulme uğramasının acısını yaşarken Müslüman ülkelerde yaşanan iç savaş, kargaşa ve zulmün verdiği üzüntü iman sahibi insanları daha da yaralamakta iken İslam düşmanlarını sevindirmektedir.

Bir taraftan gayrimüslimler tarafından Müslümanlara karşı yapılan zulüm. Diğer taraftan küresel sermayenin finanse ettiği sözde İslami terör örgütleri ile Müslümanlar, İslam dini, çizilen gayri ahlaki ve mesnetsiz karikatür ve resimler ile İslam’ın peygamberi terörist olarak gösterilmeye çalışılmakta. Hal böyle iken; Hala televizyon kanallarında, sosyal medyada denize girmek, sakız çiğnemek vs. orucu bozar mı? Teravih namazı var mı? Cuma namazı kaç rekât gibi tartışmalar yapıyor. Buda yetmez gibi bir takım kişilerin sözleri ve davranışları üzerinden İslam eleştiriliyor ve yeriliyor. “Allah’ın ayetleri hakkında inkâr edenlerden başkası tartışmaya girişmez.” (Mu’min:4)

Unutulmamalıdır ki, Allah’ın kitabı, Peygamber(SAS)’in sünneti dışında İslam yoktur. Müslüman için kıstas Kur-an, Sünnet ve İcma’dır.

İslam dini adına söylenen yalan ve yanlış sözler, İslam’a uymayan ama İslam adına yapılan yanlış, saptırılmış davranışlar karşısında Müslüman’a düşen bu sapkınlıklar karşısında İslam’a sırt dönmek, bunları yaymak olmamalıdır. Gerçek mümin dinini kaynağından en doğru şekilde öğrenmek sureti ile hem kendisini bilinçlendirerek hem de sapkınlık içerisinde olanları doğru bilgiler ile bu yanlışlarından dönmelerini sağlamalıdırlar. “Pireye kızıp yorgan yakmamalıdırlar”

Müslümanlar artık İslam’ı hakkı ile öğrenmeli ve Müslüman gibi davranıp, Müslüman gibi yaşamalıdır. Allah CC.“Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin.” (Ali-İmran:103) buyuruyor öyle ise;

Müslümanlara düşen önce kendi dinini hakkı ile bilmek, birbirlerine sevgi, saygı ve hoşgörü ile birbirine yaklaşmak, kaynaşmak bir olmaktır. Zulme ve haksızlığa karşı zaman bir olma ve güç olma zamanıdır. Müslümanlar kendi arasında birliği sağlamadıkça, güçlü olmadıkça ne dünya coğrafyasında Müslümanlara yapılan zulüm durur,  nede gösteri ve protestolar kamuoyu oluşturur.

İslam dini içerisine giren tefrika ve İslam dini üzerinde yapılmaya çalışılan tahribata karşı mutlak suretle yeni İslam medeniyetini kurmak ve inançlara saygılı ve inançlar üzerinden yapılan zulme son vermek adına mutlak suretle “İSLAM RÖNESANSI”nı acilen gerçekleştirmek gerekmektedir.  

İbrahim Halil SİPAHİ

06.07.2015/adanapost.com.