İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

IŞİD gerçeği ve hedef saptırma,

ABD ve Batılı emperyalist işbirlikçileri tarafından İŞİD?in eylemlerinin mezhep çatışması olarak gösterilmeye çalışılması bölgede bir Sünni-Şii çatışmasını tetiklemek, bu şekilde komşu ülkeleri Irak?taki krizin içerisine çekmeyi amaçlayan bir hedef saptırmadır.

Türkiye?nin Musul konsolosluğunu basarak 49 kişinin rehin alınması olayı ile Türkiye gündeminin bir numaralı gündem maddesi olan IŞİD terör örgütü. El-Kaide?ye bağlı olarak meydana çıkan grup ilk defa adını 2004 yılında duyurmuş, 2006 yılında ?Irak Şam İslam Devleti? IŞİD adı ile Irak, Suriye, Ürdün ve Filistin toprakları üzerinde Sünni halkın yaşadığı bir Sünni devlet kurma amacını hedefleyen bir örgüt.

2010  yılında Ebu Ömer Bağdadi?nin ölümünden sonra örgütün başına geçen Ebu Bekir Bağdadi örgütü toparlamış yaptığı cihad çağrısı ile 2012 yılından itibaren gücü arttırmak sureti ile sesini durmaya başlamıştır.

IŞİD?in beyin takımı ve sahadaki sistemli operasyonlarını yöneten ise Baas rejiminin yani Saddam?ın eski askerleri.

Saddam sonrası Irakta bir türlü sağlanamayan huzur ve güven ortamı, Irak?ta başbakan malikinin Sünni halkı dışlayıcı mezhepçi politikası, Sünni halkın IŞİD?e sıcak bakmasına da neden olmuştur.

IŞİD?in cihad çağrısı ile dünyanın bir çok bölgesinden gönüllü olarak savaşmak üzere IŞİD?e katılım sağlanmıştır.

IŞİD? Suudi Arabistan yönetimi ve zengin şeyhlerin büyük maddi desteği ve Irak?ta çıkardığı petrollerden elde ettiği gelirler ile en zengin terör örgütü.

IŞİD?in Irak?ın önemli petrol bölgesi ve şehirlerini son olarak Musul?u hiçbir direnişle       karşılaşmadan ele geçirmesi ve Türk konsolosluğu baskını tüm dünyada IŞİD?i konuşmaya başladı. Sanki gökten düşmüş varlığı bilinmeyen bir meteor gibi.

Bu gelişmeler karşısında ABD ve işbirlikçisi batılı emperyalistler bölgedeki gelişmeleri seyrederken ABD, Irak?a bir müdahale düşünmediklerini ve asker göndermeyeceğini nedeninin ise çatışmaların bir mezhep çatışması olduğu.

ABD bölgede sınırların yeniden çizilmesini öngören BOP ile sanki 1980? lerin başından bu yana bu zemini hazırlayan kendileri değilmiş gibi.

ABD ve işbirlikçilerinin IŞİD gerçeğini sadece mezhep çatışması olarak göstermesi ve seyretmesini sadece hedef saptırma olarak görüyorum.

Meseleyi mezhep çatışması olarak kabullendirerek, Irak?ta ve Suriye?de yaşanan çatışmalara, İran, Ürdün, Filistin ve Türkiye?yi dahil ederek BOP?taki nihai hedeflerine ulaşmak.

Bir terör örgütü olarak ortaya çıkan IŞİD?in asıl hedefinin Irak?ta Baas?ın yönetimi tekrar hâkim kılmak olduğu, bunun içinde 2003?deki 2.körfez savaşından sonra Irak?ta yaşananlar. Irak?ın ABD ve işbirlikçileri tarafından bölünerek kuzeyde Bölgesel Kürt yönetimi, merkezi yönetimin Şii?lere teslimi ile Irak?ta yaşayan Sünni halka yönetimlerde yer verilmemişti.

Irak?ta Saddam döneminde Türkmenler,Kürtler, Şiiler ve Sünniler bir arada yaşıyordu. Bunların içerisinde azınlığı oluşturan Sünniler Baas yönetimini oluşturuyor ve azınlıkta olmalarına rağmen iktidarı ellerinde bulunduruyorlardı. Saddam sonrasında  Sünni halk dışlanmış yaşadıkları bölgelerde sürekli intihar saldırıları patlamalar ve saldırılar ile halk canından bezdirilmişti. Bu dışlanma ve baskılar altında Irak?ta Sünni halkın sonunda baş kaldırması ve harekete geçmesi kaçınılmazdı. İşte kısacası IŞİD, Baas?ın yeniden hayata geçirilmesidir. Zaten Baas Arapçada ?diriliş? anlamına gelir.

IŞİD?in ele geçirdiği yerlere Saddam?ın Generallerini Vali olarak ataması, örgütün bölge komutanları Saddam?ın Cumhuriyet Muhafızları subaylarından oluşması bunun işaretidir.

IŞİD hedefine ulaşmak için çok acımasız bir terörist faaliyet göstermektedir. Her ne kadar ezilen Irak halkının ve Irak devletinin yeniden bölgede bağımsız ve güçlü bir devlet olması gayesini ortaya koysalar da terörist faaliyetler asla hoş görülemez, kabul edilemez.

Halkların özgürlükleri için diğer halk ve milletlerin özgürlüklerine, canlarına ve mallarına halel getirilemez. Bu hiçbir zaman meşru sayılamaz.

 

 

İbrahim Halil SİPAHİ

Araştırmacı-Yazar

15.06.2014/adanapost.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Halil Sipahi Arşivi