İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

İntikam mı? Cezalandırma operasyonu mu?

Cemaatin ordu ve emniyet teşkilatı içerisine sızma ve yapılanma çalışmaları üç-beş günlük mesele değil. Yaklaşık 30 yıl öncesine kadar dayanan bir mazisi var.

Özelliklede emniyet teşkilatı içerisinde cemaatin yapılanması 1999 yılında kurulan DSP-MHP ve ANAP üçlü koalisyon hükümeti döneminde hız kazanmıştır. Dönemin başbakanı Merhum Bülent Ecevit?in 18 Nisan 1999 genel seçimlerindeki cemaat dayanışması ile DSP?den seçile 13 cemaat kökenli milletvekili bu yapılanmada önemli rol oynamıştır.

O dönemde emniyet teşkilatında başlayan kadrolaşma 2002?de AKP?nin iş başına gelmesi ile daha da hız kazanmış, teşkilat içerisindeki Cumhuriyetçi, milliyetçi, vatansever, üst kademeden en alta kadar, emeklisi dolan emekli olmaya zorlanmış, diğerleri pasif görevlere hatta 3.ncü, 4.ncü şark görevlerine atanmıştır.

Emniyet istihbarat teşkilatı deşifre edilerek personeli tamamen dağıtılmış, cemaat kadrosu ile yeniden reorganize  edilmiştir.

2002?de işbaşına gelen AKP iktidarı devletin can damarı, ordu, emniyet ve MİT?te AKP-Cemaat çemberini oluşturmuştur.

O.Kağan Köksal?ın Emniyet Genel Müdürlüğüne getirilmesinden sonra emniyet teşkilatı tamamen cemaatin kontrolüne geçmiştir.

Erdoğan, O.Kağan Köksal?ı atarken kim olduğunu, nereye hizmet ettiğini bilmiyor muydu?

Emniyet teşkilatı görevden alma, atama, emekliliğe ve istifalara zorlanmalar yaşanırken neşe içerisinde büyük bir mutlulukla takip eden siz değimliydiniz?

O.Kağan Köksal emniyet teşkilatında yapacağını yaptıktan sonra Erdoğan tarafından ödüllendirilerek daha sonra milletvekili yapıldı.

Sayın Erdoğan ?paralel yapı? dediğiniz bu cemaat kadrosu ile Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy ve Devrimci karargâh gibi senaryolarına düzmece delil ile sabah namazı vakti yaptığı operasyonlarıyla ülkenin şerefli ve onurlu komutanlarını vatan hainliği gibi aşağılayıcı ve onur kırıcı suçlamalar ile karga tulumba gözaltına alınmasına alkış tutuyordunuz. O masum insanlar yıllarca suçsuz yere ceza evlerinde yatarken, bu operasyonu yapanlara methiye düzüyor, davaların savcısı ve hâkimi olan siz değil miydiniz?

Erdoğan haklı, o zaman bu yapı paralel değildi. AKP ile cemaat birleşince çemberi oluşturmuşlardı.

Dershanelerin kapatılması ile AKP-Cemaat ilişkilerinde gerilme 17 Aralık 2013?de yapılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ile ortaklık bozuldu çember koptu, yapı paralel oldu.

Cemaat ilk defa açıktan desteklediği bir siyasi partiyi ideallerini gerçekleştirmek üzere o kadar rahat kullanmış, sağladığı güven ile AKP?nin rehavete kapılmasını sağlamış bu arada ileride kullanmak üzere dinlemelerini yapmış, rüşveti, yolsuzlukları tapeleri, görüntüleri, belge ve dokümanları arşivlemiş. Zamanı gelince ortaya koyuyor. İşte ilk sürtüşmesinde Cemaat (paralel yapı) 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ile AKP?ye benimle uğraşma bütün kirli çamaşırlarına vakıfım mesajı verdi.

Sanmayın bunlar  sadece AKP?ye yapılmamış, kimin ararsanız tapesi, belgesi,görüntüsü vs. var. Cemaat yapılanmasının öyle güçlü dış bağlantıları da var ki, aklınıza gelemeyecek bilgilere ve belgelere ulaşabiliyorlar.

21 Mart 2008?de Ergenekon davasında gözaltına alındığımda bana öyle bir soru sordular ki, nutkum tutuldu. Detayına giremeyeceğim, sadece bağlantılarının güçlülüğüne dayanak olsun diye bahsediyorum.

Hani 17 Aralık?tan sonra Erdoğan diyordu ya onların inlerine gireceğiz.

Adamlar senin girmedik yerini bırakmamış zaten, sen bu saatten sonra onların inlerine girsen ne olacak?

Emniyette son yapılan operasyonda gözaltına ve sorguya alınan emniyet personelinin sayısının son olarak 106 kişi olduğunu biliyorum. İddia edilen suçları casusluk ve aralarında AKP?ye göre sözde var olmayan Selam Tevhit örgütünün bulunduğu pek çok kişi ve kurumun usulsüzce dinlenmesi. Suçlama şekli sizlere bir şey hatırlatıyor mu? Bilemiyorum ama bana pek yabancı gelmedi.

İfadeler, soruşturmalar derinleştikçe savcılık iddia dosyasını açıklayıp yargılama süreci başladığında bu paralel operasyonun altından ?Paralel yapı? adlı bir örgüt çıkarsa da şaşırmamak gerekir.

Emniyette yapılan bu son operasyonda Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, Devrimci karargâh, 17 ve 25 Aralık operasyonlarını organize edenlere karşı yapılan bir operasyon. Erdoğan?ın 17 Aralık operasyonunun intikamı gibi gösterilmeye çalışılsa da bu son operasyonda gözaltına alınanlar arasında Selam-Tevhit örgütü dosyasına bakan emniyet personelinin bulunması operasyonun altı çok derin olduğunu gösteriyor.

Operasyon da en çok dikkat çeken ise sahur vakti evlerinde gözaltına alınan ve kaçma ihtimali olmayan emniyet personelinin hem de elleri arkada kelepçe takılarak emniyete götürülmeleridir. En azılı suçlulara dahi yapılmayan bu uygulamanın suçlu veya suçsuz emniyet personeline uygulanması, bu insanları aşağılamaktan ve onurlarını kırmaktan başka bir anlam taşımamaktadır. Üstleri tarafından şayet böyle bir talimat verilmişse dahi meslektaşlarına bu şekilde muamele edenleri kınıyorum.

AKP-Cemaat gayri meşru ilişkisinden doğan, emniyetin emniyetsizliği, güvenlik kurumunun güvensizliği oldu.

AKP ilk iktidara geldiğinde sayın başbakanın TSK ve emniyet teşkilatının emekli derneklerini kabul davetine

Katıldığımızda kendisini kendimize yakın ve samimi olarak düşündüğümüzden TSK ve Emniyet içerisinde devleti kontrol etmeye yönelik faaliyetler ile ilgili bilgilendirici bir rapor sunmuştuk.

Yakınlık ve samimiyet konusunda yanıldığımızı 2006 yılında beni ve bir grup arkadaşımı deşifre ederek göstermişti. Bu günkü yaşanan olaylar ise rapora kulak asmadığının açıkça bir göstergesi.

Gerçekte millet olarak ümidimiz ve arzumuz ise; gerek ordu gerekse emniyet teşkilatı içerisinde varlığı inkâr edilemeyen adına ne derseniz deyin ve nereye hizmet ediyorsalar bunlar bulunup bu teşkilatlar parazitlerden arındırılmalıdır. İnşallah bir gün gerçekten bizden, samimi ve yürekli bir devlet adamı çıkacak ve milletin bu arzusunu yerine getirecektir.

 

 

İbrahim Halil SİPAHİ

Araştırmacı Yazar

24.07.2014/adanapost.com.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Halil Sipahi Arşivi