Başbakan R.Tayyip Erdoğan iktidara geldiği günden bu yana siyasetini çeşitli takıntıları üzerinden yürütüyor. 

İmam hatiplerin yüksek öğrenimi hakkındaki engellemeler ve başörtüsü yasağı ile başlayan takıntı siyaseti, darbe takıntıları, Ergenekon ve balyoz darbe senaryoları takip etti.

Şimdi yeni takıntı ve üzerinden yürütülen siyaset ise, cemaat ve paralel yapı. 

Bir zamanlar aralarından su sızmayan Cemaat?e övgü dolu sözler söyleyen Erdoğan ve AK Parti?nin önde gelen isimleri şimdilerde her fırsatta paralel yapı söylemi ile cemaatin üzerine gidiyor. Erdoğan, 30 Mart yerel seçimlerinde yürüttüğü paralel yapı seçim stratejisini bu seferde Cumhurbaşkanlığı seçimi üzerinde yürütüyor. CHP ve MHP?nin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu?nun  Gülen tarafından önerildiği iddiası ile bir yandan cemaate yüklenirken bir taraftan da rakibi İhsanoğlu?nu ekarte etme politikası  güdüyor. 

Dershanelerin kapatılması projesi ile AKP-Cemaat arasında başlayan yol ayrımı 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu ile artık husumete dönüşmüş oldu.

17 ve 25 Aralık olaylarını arkasında yargı ve emniyetteki cemaat yapılanmasına ?paralel yapı??ya bağlayan Erdoğan ve ekibi. Aralarında bakan ve bakan çocuklarının adlarının karıştığı haklarında ciddi iddiaların bulunduğu,   hükümet kanadından bazı isimlerin karıştığı yolsuzluk, kara para aklama, rüşvet ve devlet görevlilerinin kanlı terör örgütlerine yardım ve yataklığı iddiaları olması. Erdoğan ve AKP?sine karşı vatandaşın güveninin azalacağı, muhalefetin bu olayı karşı bir politika malzemesi olarak kullanmak sureti ile seçimlerde koz olarak kullanılacağı beklentisi varken.

Yargı ve emniyette  ?paralel yapı??nın uzantılarına yapılan karşı operasyonla yani görevden almalar ile elini güçlendiren Erdoğan. 30 Mart yerel seçimlerinde, 17 Aralık operasyonlarının iktidara darbe girişimi olduğunu ve arkasında devlet içerisinde yapılanan ?paralel yapı??nın olduğunu meydanlarda seçim propaganda sürecince inceden inceye işlemek sureti ile millete anlatması kısaca ?paralel yapı? malzemesi ile seçimlerden beklenenin aksine başarıyı getirdi.

Bu da gösteriyor ki, AKP taraftarının yolsuzluk ve rüşvet olaylarına kulak asmadığı, paralel yapı?ya daha fazla inandığını gösteriyor. 

Şimdi sıra10 Ağustos?ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde. Seçim den 20 gün önce emniyet içerisinde usulsüz dinleme ve casusluk iddiası ile cemaat kadrosu olduğu söylenen emniyet mensuplarına karşı operasyon düzenlendi. Gözaltına alınan emniyet mensuplarının uzun süren gözaltı ve sorgu süreci neticesinde bir kısmı tutuklanırken, henüz tartışmalar devam ediyordu ki, arkasından bu hafta başında ikinci dalga operasyon gerçekleşti. 

Fetullah Gülen?in son konuşma videosunda İman-ı Ekmel, İslam-ı Ekmel, İhsan-ı Ekmel, İhlas-ı Ekmel, Rızayı Ekmel ve Yakın-ı Ekmel sözlerinin Ekmeleddin İhsanoğlu?na açık desteğini verdiği olarak yorumlanmasını da gündemine alan Erdoğan. Ekmeleddin İhsanoğlu?nu Pensilvanya?nın uşağı olmakla suçladığı CHP ve MHP tarafından aday gösterildiğini daha net kullanmaya başladı.

Zaten cemaat = ?paralel yapı? olunca bu seçimlerinde öncelikli propaganda malzemesi ?paralel yapı? oluyor. 

Gelecekte Erdoğan?ın takıntısı ve politik malzemesi ne olur bilinmez ama şuanda prim yapan ve kazanım sağlayan takıntı ve malzeme ? paralel yapı? yani eski dost yeni hasım Gülen cemaati.

İbrahim Halil SİPAHİ

Araştırmacı Yazar

08.08.2014/adanapost.com