Sedat Yılmaz
Enflasyonda şaşırtacak gelişmeler yakında!
Haziran, Temmuz ve Ağustos’u ihtiva eden 2022 yılının yaz aylarında enflasyon; enerji, gıda ve ulaştırmada fiyatların agresif artışlarıyla TÜFE’de yüzde 79,5, ÜFE’de yüzde 142 oranında yükseliş kaydetti. Verdiğim rakamlar bahsini ettiğim 3 aylık verilerin ortalaması. Ağustos ayı yıllık tüketici enflasyonu (TÜFE) yüzde 80,21, üretici enflasyonu (ÜFE) yüzde 143,75.
Peki zirve gerçekleşti mi, tabii ki hayır! Fakat birkaç ay sonra enflasyonda şaşırtan gelişmeler olabilir!
Yazıyı fazla rakamlara boğmadan enflasyonda beklenen çarpıcı tarafları aylık oranlarla kısaca izah etmeye çalışayım.
Haziran’da elektrik ve doğalgaz zamlarıyla yüzde 4,95’e çıkan TÜFE’deki aylık yükselişte geri çekilmelerin başladığını öncelikle haber vereyim... TÜFE Temmuz’da aylık yüzde 2,37’ye, Ağustos’ta da yüzde 1,46’ya geriledi.
Dolayısıyla dünyadaki enerji, gıda ve savaş krizlerine rağmen enflasyondaki aylık geri çekilmeler, yeni ekonomi modeli liralaşma ve fiyat istikrarı doğrultusunda alınan makro ihtiyati tedbirler sayesinde endekslere olumlu yansıdığı görülüyor.
Bugün Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından Eylül enflasyonu açıklanacak. İnşallah düşüşler bu ay itibariyle devam edecek ve uygulanan ekonomik politikalar önümüzdeki aylarda müspet neticeler verecek.
Geçen aylardan buraya nasıl geldiğimize bakarsak; söz konusu durum daha net anlaşılıyor… 2021 Eylül ayında yani tam bir sene önce, yıllık enflasyon yüzde 19,58 iken aylık enflasyon da (TÜFE) yüzde 1,25 gerçekleşmişti. Ardından döviz fiyatlarındaki hareketlenmeler sebebiyle 2021 Ekim’inde aylık enflasyon yüzde 2,39’a, Kasım’da da yüzde 3,51’e yükselmişti.
Enflasyonda asıl hareketlenme 2021 Aralık ayı ile başlamıştı. Hatırlanacağı üzere, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) geçen yılki son toplantısını 16 Aralık’ta yapmıştı… PPK, 2021 Eylül’ünden itibaren devam eden faiz indirimi politikasını sürdürerek Kasım’da yüzde 15’e çektiği politika faizini Aralık toplantısında da yüzde 14’e düşürmüştü.
TCMB’nin Aralık’ta faizi düşürmesiyle döviz fiyatları aniden yükselmişti. 14 liradan işlem gören dolar, birden 18 liraya kadar çıkmış, takiben hükümetin yeni ekonomi modelini açıkladığı liralaşma tabanlı Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemini yürürlüğe koymasıyla dolar 12 liranın altına kadar gerilemişti.
İşte yüksek enflasyon adına, ne olduysa 2021 Aralık’tan sonra patlak verdi ve bugünkü oranlar ortaya çıktı… Dövizdeki yükseliş konjonktürel risklerle birleşerek enflasyonu tetikledi. 2021 Aralık TÜFE aylık bazda yüzde 13,58 arttı.
Bundan sonra enflasyonda yükseliş hareketi durmadı... 2022 Ocak’ta aylık bazda yüzde 11,10, Şubat’ta yüzde 4,81, Mart’ta yüzde 5,46, Nisan’da yüzde 7,25 aylık TÜFE’ye ulaşan enflasyon, Mayıs’ta yüzde 2,98’e inerek hızda biraz da olsa frene bastı.
Ancak bu defa da Haziran’da elektrik ve doğalgaz zamları TÜFE’yi yüzde 4,95’e yükseltti. Ardından enflasyona karşı alınan caydırıcı uygulamalar nihayet Temmuz’da yüzde 2,37’lik TÜFE ile kendini gösterdi. Ağustos’ta yüzde 1,46’ya düşen aylık TÜFE’de alınan tedbirler daha belirleyici hale geldi.
Şimdi sıra yıllık yüzde 80,21’lik Eylül enflasyonunda. Evet zirveye henüz ulaşamadık ama, düşüş de pek yakında!
“Eylül ayında enflasyondan ne bekliyoruz?” sorusuna “Düşük rakam gelmez, yüksek de olmaz” diyebiliriz.
Nasıl mı?.. Açıklayalım… TCMB faizi Ağustos toplantısının ardından Eylül’de de politika faizini indirme kararı aldı. Banka, faizi 100 baz puan daha indirerek yüzde 12’ye düşürdü. Fakat doların küresel bazda aşırı güçlülüğüne rağmen yurtiçinde dövizde önemli bir hareket olmadı.
Daha yakın zamanda 90’larda gezinen dolar endeksi bugün 112’lerin üzerinde ama dövizde hareket yok. Euro/dolar paritesi 0,95’leri gördü… Daha aşağı düşme ihtimali var. Diğer taraftan yurtiçinde dolar bu ay sadece yüzde 1,5 artmış, euro ise Türk Lirası karşısında yüzde 0,75 değer kaybetmiş. Demek ki tedbirler ve KKM saat gibi çalışıyor.
Eylül enflasyonunu yükseltecek etkenler yine elektrik ve doğalgaz zamlarının yanında artan konut ve kira fiyatları… Enerjinin TÜFE’ye etkisi 0,80 puandan fazla olmaz. Konutta da oran aynı gelir. Dolayısıyla yıllık enflasyon Ağustos’un bir – iki puan üzerinde çıkabilir. Ekim ve Kasım ayları enflasyonun zirveleri… Haydi haydi yüzde 85 diyelim, ama zor gerçekleşir.
Hemen müjdeyi vereyim… Aralık’la birlikte enflasyonda sert düşüşler başlar. “Hayırdır, ne oldu da böyle tahminler yapıyorsun?” diye sorulursa diyeceğim şu:
Enflasyonda düşüşlere sebep olacak ilk saik döviz dedim, ikincisi baz etki… Geçen yıl Aralık’ta aylık yüzde 13,58 ve Ocak’ta yüzde 11,10 olan yüksek TÜFE oranı, bu yıl Aralık ve Ocak’ta enflasyonu baskılayacak ve aynı aylarda en az 20 puan birden düşüşler olacak.
Diğer etkenleri de sıralayayım…
Dünyada enerji ve gıda fiyatlarında küresel resesyon beklentisi sebebiyle ciddi düşüşler yaşanıyor. Haziran ayında 115 dolar seviyesindeki brent petrol şu anda 85 dolardan işlem görüyor.
Tarımsal emtia fiyatlarında yüzde 50 gerileme var. Bloomberg emtia endeksi de Haziran’da zirveyi gördükten bu yana yüzde 20 düştü. Endeks 8 Haziran’da 136 ile zirve yapmıştı. Şimdi 111’lerde geziniyor.
Avrupa ve ABD’de resesyon kaçınılmaz. Resesyon süresi 2023 yılı başından 2024’e kadar süreceği tahminleri güçleniyor. Finansal piyasalar henüz resesyonu tam anlamıyla fiyatlamadı. Olay ortaya çıkınca durum daha iyi anlaşılacak.
Yurtiçine dönersek; hükümet finansta aldığı tedbirlerle kredi musluklarını kıstı ve harcamalara set koydu. Ayrıca gelecek yıl Haziran’da yapılacak Parlamento ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine gidilirken kamu tarafı fiyatları disipline ederek yükselmesini önleme çabasında. Dolayısıyla kamu kaynaklı zamları da bundan sonra pek beklememek lazım.
Kur, faiz, baz etki, resesyon, emtia fiyatlarının düşmesi, kredilerin sınırlandırılması, seçimler dolayısıyla kamunun ürün ve hizmetlerine zamdan kaçınması gibi dış ve iç etkenlerin giderek güçlendiği Türkiye’de artık enflasyonun başını kaldırması zor görünüyor.
Mamafih bu şartlar altında üç veya dört ay içerisinde 20 – 30 puanlık bir enflasyon düşüşünü tahmin etmek ve “Mart ayında TÜFE yüzde 40 – 50 arasında olur” demek hiç de zor değil.
Zaten, “2023 seçimleri öncesinde Türk politika yapıcılar, finansal ve parasal istikrar yerine büyümeye öncelik veriyor. Yüzde 80’e ulaşan enflasyonun 2023’te yüzde 40’a düşmesi muhtemel” dediği halde Türkiye’nin kredi notunu düşüren Standard & Poor’s’u (S&P) ne kadar siyasi karar verdiğini görmek bile olayı doğruluyor.
bursatv.com.tr/yazının devamı..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.