Bir YÜCE DİVAN oylamasında da tarih tekerrür etti. AKP’li dört eski bakan kendi partili milletvekillerinin oyları ile “YÜCE DİVAN”’a gitmekten kurtuldu.

2002 yılında yolsuzlukla, çetelerle mücadele ve haksızlıkların giderilmesi ve sloganı ile iktidara gelen AKP 17-25 Aralık operasyonları ile kendisini bir anda rüşvet ve yolsuzluğun ortasında bulmuştu. AKP 20 Ocak 2015 günü bu söylemlerinden yolsuzlukla mücadele konusunda verdiği sınavı yolsuzluğa adı karışan dört eski bakanını “YÜCE DİVAN”’a göndermemekle bir alamda kaybetti.

AKP’li dört eski bakan hakkında yaklaşık 9 aydır süren “YÜCE DİVAN” tartışmalarına son nokta TBMM Genel Kurulu’nda konuldu. 5 Ocak’ta 5’e karşı 9 AKP’li üye oyu ile komisyon’un eski bakanlar ile ilgili “Yeterli şüphe oluşturan delil bulunmadığından “YÜCE DİVAN”’a sevk edilmemelerine” denilen kararını içeren raporu ile “YÜCE DİVAN” yolu meclis genel kurul kararına kalmıştı.

17-25 Aralık operasyonları sonrasında yolsuzluk yaptıkları ve rüşvet aldıkları iddiası ile suçlanan 4 eski bakan iktidar Partisi AKPli vekiller tarafından meclis genel kurulunda yapılan “YÜCE DİVAN”’da yargılanmalarına ilişkin oylamada “RED” oyu ile aklandılar(!)

AKP’nin birkaç fire dışında meclis çoğunluğu ile milletvekilleri dört eski bakan arkadaşlarını “YÜCE DİVAN”’a göndermeyerek sözde akladılar (!). Ya milletin vicdanında?

Türkiye Cumhuriyet tarihinde birçok kez başbakan, bakan ve milletvekillerin malvarlığı, yolsuzluk, rüşvet ve görevi kötüye kullanmalarından dolayı “YÜCE DİVAN”’a gönderildi, yâda meclis çoğunluğu ile “YÜCE DİVAN”’a gitmesi engellendi. Soruşturma komisyonlarında, mecliste aklandılar(!).

Bunların içinde hala hafızalarda sıcaklığını koruyan ise, eski başbakanlardan Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz.

İktidara geldiklerinden itibaren mal varlıkları yüzünden sıkıntı yaşayan Tansu Çiller, “CİVANGATE” skandalı başta olmak üzere hakkında beş yolsuzluk ve görevi kötüye kullanma ile ilgili dosyalar bulunan Mesut Yılmaz hakkında mecliste soruşturma komisyonları kurulmuştu. Merkez sağın iki partisinin liderleri hakkındaki bu iddialar için kurulan komisyonlar iki partinin liderlerine en yakın kurmayların karşılıklı görüşmeleri sonrası liderlerin aklanması üzerinde anlaşmaya varılarak iki komisyon aynı saatte eş zamanlı toplandı ve birbirine paralel karar alarak. Önce Tansu Çiller'in mal varlığı soruşturması komisyonu ANAP,DYP,DSP ve FP’in oyları ile Çiller'in YÜCE DİVAN'a gitmesine gerek olmadığı kanaatine vardı. Sonra Mesut Yılmaz, ANAP, DYP, DSP ve bir CHP'linin oylarıyla “YÜCE DİVAN”’a göndermeyerek aklamışlardı(!).Milletin vicdanında aklanmayan bu iki lider ve partilerinden 1999 seçimlerinde millet önce DYP’yi 2002 seçimlerinde de ANAP’ı siyaset sahnesinden sildi.

Türkiye’de ekip ruhuna dayalı çıkar siyaseti anlayışı devam ettiği müddetçe bu türden olaylar yaşanmaya devam edecektir.

İbrahim Halil SİPAHİ

22.01.2015/adanapost.com