İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

Cumhurbaşkanı seçiminde sistem farklı sonuç aynı,

Türkiye tarihinde ilk defa 10 Ağustos?ta halk oylaması ile Cumhurbaşkanını seçecek.

1982?de darbe yönetimim yeni anayasa ve Cumhurbaşkanı seçimini birleştiren dayatmacı ve antidemokratik seçimi olan referandum müstesna.

Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana Cumhurbaşkanları TBMM tarafından gösterilen aday veya adayların içerisinden milletvekilleri tarafından özelliklede mecliste çoğunluğu elinde bulunduran partilerin belirlediği adayın seçilmesi ile sonuçlanıyordu.

Bildiğiniz üzere 2007 yılında yapılan anayasa değişikliği referandumu ile Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi hükmü getirildi.

Cumhurbaşkanını halk seçecek fakat yine adayı partiler belirleyecek.

Başından beri iktidarın adayı belli, başbakan Erdoğan;

İşi prosedürüne uydurmak için partilileri ve kurmayları ile adaylık konusunda kulis (kur) yapıyor.

Muhalefet kanadı CHP ve MHP başından beri Erdoğan?ın adaylığına karşı ve kesinlikle olmaz diyor.

HDP-BDP biz kendi adayımız göstereceğiz dedi kestirdi attı.

CHP ve MHP uzun zaman bir çatı aday oluşturma seferberliğinde koşturdu. Eski Cumhurbaşkanı, siyasiler, siyasi parti liderleri, sivil toplum örgütleri vs. ziyaret ettiler, nabız yokladılar,  bilgi alışverişinde bulundular. Cumhurbaşkanı adayı için kriterlerini ortaya koyuyorlar.

Her kesin benimseyeceği birisi olacak.

Vatanı, milleti ve bayrağını seven,

Sevgi ve hoşgörülü olacak, namuslu, dürüst olacak. Tüm milleti kucaklayacak,

Tarafsız, Uzlaştırıcı, birleştirici, kaynaştırıcı olacak,

Hukukun üstünlüğüne inanan, bilgi birikimi devlet tecrübesi, vizyonu olan, ufku açık.v.s.

Muhalefetin üzerinde durduğu en dikkat çekici özellik ise;

Cumhurbaşkanının siyaset üstü birisi yani siyasi bir kimliği olmaması. O partinin bu partinin adayı değil milletin adayı olması hususuydu.

Evet Cumhurbaşkanının anayasada belirtilen şartların dışında da  belli bir kritere sahip olması gerektiğini 17 Nisan 2014 tarihli ?Cumhurbaşkanı kim olmalıdır? adlı yazımızda izah etmeye çalışmıştım. (https://www.adanapost.com/yazarlar/ibrahim-halil-sipahi/42350-cumhurbaskani-kim-olmali.html)

Hepsi hoş güzel itiraz edilecek bir tarafı yok gerçekte de ülkeyi en üst düzeyde temsil edecek kişide bu özellikler bulunmalıydı.

Şu anda Cumhurbaşkanlığı adayı olarak adı geçen her iki aday da bu kriterlere tam olarak uymuyor.

Onca zaman bekledikten sonra CHP ve MHP orta çatı adaylarını 16 Haziran pazartesi basına açıkladı.  Prof.Ekmeleddin İhsanoğlu.

Kahire de doğmuş Mısır da okumuş, Kimya Doçenti iken Kültür ve Bilim Tarihi Profesörü olmuş, İslam Konferans Örgütü'ne bağlı İslam Tarih Sanat ve Kültür Araştırmaları Merkezi (IRCICA) direktörlüğü ve İKÖ Genel sekreterliği yapmış.  Arap coğrafyası ve kültürüne yakın, Kenan Evren?in öne çıkardığı bir isim.

Abdullah Gül, Erdoğan ve AKP yönetimi ile yakın ilişkileri olan Prof. İhsanoğlu, 3 Temmuz 2013'de Mısır'da askerin iktidarı ele almasını "darbe" olarak nitelendirmeyen ve gelişmelere karşı sessiz kalmayı tercih ederek, Erdoğan ve kurmayları ile arası açılmıştı.

Asıl üzerinde durmak istediğim ise, partiler Cumhurbaşkanı adayı için bu kadar hummalı bir şekilde ve titizlikle çalışarak aday belirlerken. Cumhurbaşkanının meclis veya Halk tarafından seçilmesinin arasında fark ne olacak?

Şu an belli iki aday var birisi meclis ve siyaset dışı, diğeri meclisten ve siyasetin içinde olan aday. Meclis dışından olanı da iki parti ittifak ile belirlediğine göre o da siyasi olmasa da partilerin adayı olarak seçime girecek.

Değişen nedir?

Cumhurbaşkanı adayını yine TBMM?deki siyasi partiler ya tek olarak yada ortak aday göstermek sureti ile belirliyor. Halka da buyurun seçin diyecekler.

Sonuçta gösterilen aday siyasi iradenin adayı olacak.

Cumhurbaşkanı adayı her ne kadar kendi seçim çalışmalarını yapsa da, onu aday gösterenler de meydanlarda ve medyada propagandasını yapacaklar. Sözün özü, gösterilen adaylar partilerin adayı, dolaylı olarak da partinin adayı olmuş olacak.

Halk?da siyasi iradesine göre tercihini yapacak.

Meclisteki siyasal çoğunluk ortada.

Son 30 Mart seçimlerini de göz önüne alırsak seçmenin siyasi iradesi ortada.

Türk milletinin oy kullanma kriterleri ortada.

İktidar tarafı AKP?nin bir adayı olacak.

CHP ve MHP ?Çatı adayı? olacak.

HDP-BDP  henüz aday göstermedi, oda gösterecek.

 

Sözün özü, yine Cumhurbaşkanı adayları kim olursa olsun siyasi iradenin adayları olacak, siyaseten seçilecek, büyük ihtimal siyasi çoğunluğun sandığa yansıması ile seçilmiş olacak.

Yani ha meclis seçmiş, ha halk seçmiş değişen bir şey olmayacak.

Yaz tatilinin tam ortasında, Ağustos sıcağında halk sandıklara gidecek. Belki de seçim bölgesinin dışında tatil ve yazlıklarda olanlar oy kullanmaya dahi gitmeyecekler.

Seçimler için yapılan masraflarda çabası

 

 

İbrahim Halil SİPAHİ

Araştırmacı Yazar

24.06.2014/adanpost.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Halil Sipahi Arşivi