
İbrahim Halil Sipahi
Barış güvercini Demirtaş(!)
Terör örgütü PKK’nın meclisteki temsilcisi HDP 7 Haziran genel seçimlerine parti olarak katılmaya karar almış ve kadrosuna farklı kesimlerden isimleri dâhil ederek adaylarını tespit etmiş ve seçim startı vermişti.
HDP’nin 7 Haziran seçimlerine parti olarak katılmasında Selahattin Demirtaş’ın 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçiminde aldığı oy oranının etkisi var mıdır? Yoksa son bir yıldır yumuşak ve hoşgörülü bir politika içerisinde oldukları izlenimi kanıksatmak, seçim meydanlarında bunu daha da yumuşatarak sürdürmeleri halinde farklı kesimlerden oy alabilecekleri beklentisi midir? Sebep hangisi olursa olsun HDP’nin seçime parti olarak katılmasının farklılığını 8 Haziran’da göreceğiz.
HDP’nin barajı aşabilmesi için mutlaka farklı kesimlerden ve hâkim olduğu bölgede AKP’ye ve CHP’ye giden Kürt oyları da HDP’ye döndürmeyi başarması gerekiyor.
HDP barajı aşar mı? Aşamaz mı? Aşarsa ne olur? Aşamazsa ne olur? Bütün bunlar başlı başına ayrı bir makale konusu.
Benim üzerinde durmak istediğim asıl mesele terör örgütünün tensilcilerinin Parti olarak seçime girmeleri ile birlikte adeta kurttan kuzuya dönüşen hareket ve söylemleri olacaktır.
30 yıldır kandan beslenen ve hala ellerinde, üzerlerinde 40 binden fazla vatandaşımızın kanı bulunan. PKK terör örgütünün legal yapılaması HDP ve birçoğu eski terörist olan yönetici ve milletvekilleri iktidarın terörizme kendisini mağlup sayarcasına ortaya koyduğu “çözüm süreci” (çözülme)’nden cesaretle şimdilerde her biri sevgi, hoşgörü ve kardeşlik söylemleri ile birer barış elçisi(!) oldular.
Geçmişte dağda eli silahlı bir terörist olan HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş seçim münasebetiyle gittiği her yerde, her mitingde, her televizyon programında, basın açıklamaları ve röportajlarda. Sürekli güler yüz yumuşak, naif konuşmalar ve sevecen tavırlar ile Türkiye’nin birliğinden, halkların kardeşliğinden, barış, sevgi ve hoşgörüden bahsederek HDP’nin tüm Türkiye’nin partisi olduğunu herkesi kucaklayacaklarını söylüyor.
Tüm Türkiye’den kendilerine barış ve halkların kardeşliği için oy isterken, analar ağlamasın diyerek canlarına kıydıkları şehitlerimizin ailelerinden ve sakat bıraktıkları gazilerimizden de oy istiyor.
O eskinin sert, tehditkâr, aba altından sopa gösterircesine sözlerin yerini, yumuşak ve naif sözler almış. Şimdilerde Saz çalan, türkü söyleyen, seçim şarkılarını kendi seslendiren, makam aracını kendisi kullanan her yerde kendisini güler yüzlü sevimli göstermeye çalışan Demirtaş, Meydanlarda iktidara karşı yaptığı eleştirilere topluluğun “yuh” çekmesi karşısında taraftarlarını “yuh” çekilmemesi yönünde uyarıyor, yandaşlarını sevgi, kardeşlik ve hoşgörüye davet ediyor. Dünün eli silahlı teröristi bugün sanısınız bir barış meleği olmuş kanatlanıp uçacak. İnsanı o kadar duygulandırıyor ki, neredeyse gözlerim yaşaracak.
Bağımsız adaylar halinde seçime katılırken oy alınacak bölge ve kitle belli bir kesimdi, onu da kendi usullerince hallediyorlardı. Şimdi pabuç pahalı, hâkim oldukları bölge dışından oy almak kolay olmayacak.
Barış meleği Demirtaş baraj konusunda, barajı geçeceklerini geçemeseler de bunun dünyanın sonu olmadığını söylüyor. Ancak kesin bir barajı aşma endişesi içerisinde oldukları da aşikâr.
HDP seçim çalışmalarını bu tarzda devam ettirirken arkasındaki örgüt’te boş durmuyor elbette. Aralarında hala Kandilde bulunan Demirtaş’ın ağabeyi Nurettin Demirtaş’ın da bulunduğu PKK’lı gruplar bölgeye inerek sandıklarda HDP’ den başkasına oy çıkmayacağı HDP’ ye oy vermeyenlerin cezalandırılacağı yönünde bölge halkına baskıda bulundukları güvenilir kaynaklardan kulağımıza gelen bilgiler
HDP tüm topluma değil, bir topluluğa hitap eden partidir. PKK’nın bir parçası olan HDP’nin eş genel başkanı Demirtaş’ın Türkiye’ye açılma ve herkesi kucaklama, barış ve halkların kardeşliği söylemleri ile bakalım kimleri inandırabilecek hangi kesimleri yanına çekebilecek, millet bu sözlere kanacak mı? Yoksa uyanık kalarak aldanmayacak mı? Bunun sonucunu 8 Haziran da hep birlikte göreceğiz.
İbrahim Halil SİPAHİ
23.05.2015/adanapost.com
Bir Milletin Varoluş Destanı İstiklal Marşı
11 Mart 2020 Çarşamba 21:05Milletin Egemenliğin son bulduğu, 23 Nisan..
22 Nisan 2018 Pazar 15:37Erken mi? Baskın mı? “Seçim!..”
21 Nisan 2018 Cumartesi 11:36Erken seçim, Değneğin iki ucu;
19 Nisan 2018 Perşembe 20:37Bahçeli’nin eken seçim çıkışına şaşırdık mı?
18 Nisan 2018 Çarşamba 17:51Esad düşmanlığı, İsrail seviciliği,
17 Nisan 2018 Salı 14:26Leş Kargalarından Horoz dövüşü,
15 Nisan 2018 Pazar 17:5528 Şubat davasında, “OH” dedirten karar.
14 Nisan 2018 Cumartesi 18:23DEİZM, boşa gündeme getirilmedi!
13 Nisan 2018 Cuma 00:47Bu oyunu daha önce seyretmiştik!
11 Nisan 2018 Çarşamba 19:31




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.