İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

Apartman kültürü,

Okuyucularımızdan çok sayıda aldığım e-postalarda dile getirilmesini istedikleri aslına bakarsanız benim de çok sıkıntısını yaşadığım eminim okuyunca hepinizin duygularına tercüman olacağı bir konu. Toplu yaşama, komşuluk,  apartman adabı, kısaca apartman yaşantısı ?Apartman kültürü?

Bölgesel sorunlar, işsizlik vs. nedenler ile Köyden kente göçler yerleşik mahalle düzeninde şartları olumsuz etkilemiş, çağa ayak uydurma, yaşam tercihlerini değiştirmiş, yoğun nüfus artışı yerleşik mahalle düzeninden toplu yaşam alanlarına apartman ve sitelere yönlenmeyi bir anlamda zorunlu kılmıştır.

Toplu ve sosyal konutlar çoğalmaya başladıkça apartmanlar artık her kesimden vatandaşın tercihi olmaya başladı.

Uzun zaman, yerleşik mahalle, varoşlar ve kırsalda yaşamış kişiler apartmanlara yaşamaya başladıktan sonra eski yaşadıkları yerlerdeki alışkanlıklarından vazgeçmekte oldukça zorlanıyorlar.

Bunun başında ise, öncelikle toplu olarak yaşamanın kurallarını bilmemek yatıyor.

Balkonda mangal yakmak sureti ile komşularını dumanıyla, kokusuyla, isi ile rahatsız edenler ki, Bu esasında kanunla yasaklanmış bir eylemdir.

(Medeni kanunun 737. Maddesine göre, ?Özellikle, taşınmazın durumuna, niteliğine ve yerel âdete göre komşular arasında hoş görülebilecek dereceyi aşan duman, buğu, kurum, toz, koku çıkartarak, gürültü veya sarsıntı yaparak rahatsızlık vermek yasaktır.?der.)

Burada yıllar önce şahit olduğum bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. 1970?li yılların başlarında Adana?da yapılan toplu konutlardan oluşan bir sitede balkona üç ayak üzerine tandır yerleştirip altında odun yakmak sureti ile yufka ekmek yapan vatandaşımıza şahit olmuştum.

Apartmanlarda en çok şikayet konusu olan, aman içinde tartışmalara ve hatta kavgalara varan bir çok olumsuz davranışlar bulunmakta;

Vakitsiz olarak gürültü yapacak tamirat ve benzeri işler yapmak,

Sert topuklu terlik veya ayakkabılar ile evin içinde dolaşmak,

Balkon veya pencereden masa örtüsü, sofra silkelemek, halı çırpmak, katı veya sıvı atıkları atmak,

Yüksek sesle konuşmak veya televizyon, radyo ve benzerini dinlemek, kapıları sertçe çarpmak,

Gece vardiyası veya nöbetinden çıkan, gündüz evinde yatan komşuların istirahat hakkını gözetmemek.

Daha birçok komşusunu rahatsız edecek yapılması gereken eylemleri yapmak sayılabilir.

Apartmanlarda giderek kangren olan bir husus ise, aidat ve genel gider katkılarını zamanında veya hiç ödememe eğiliminde olanlar.

Kişi ekonomik olarak sıkıştığı zaman, ilk aklına gelen apartman aidatını ödememek oluyor.

Bir ben ödemezsem bir şey olmaz mantığı ile aidat ödememek komşusunun sırtından geçinmekten başka bir şey olamaz.

Birde, bana necilik veya gidersem beni yönetici yaparlar mantığı ile yılda bir defa yapılan apartman genel kurul toplantısına gitmeyenler.

Bu aslında sorumluluklarından kaçmaktan başka bir şey değildir.

Önceleri 4-5 kat ve 8-10 dairelerden oluşan apartmanlar zamanla daha çok katlı ve dairelerden meydana gelmeye başladı.

Her bir apartman neredeyse bir köy kadar haneye sahip, fakat kat sakinleri ya kapı komşusunu tanımıyor yâda merhabası yok.

Aynı bina kapısından giren komşular bir birinden habersiz. Bir dairede cenaze- yas varken bir diğerinde bir tören veya kutlama yapılabiliniyor.

Toplu olarak yaşamayı, toplu yaşadığımız alanlarda sorunlarımızı birlikte çözmeyi, bir birlerimizin hak ve özgürlüklerine riayet etmeyi tam olarak çözmüş ve geliştirmiş değiliz.

Yine her şeyde olduğu gibi dönüp dolaşıp geldiğimiz nokta kültürel ve medeni eğitimsizlik.

 

İbrahim Halil SİPAHİ

Araştırmacı Yazar

30.06.2014/adanapost.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Halil Sipahi Arşivi