Hazret-i Hüseyin Peygamberimizin torunudur. 56 yaşında, Irak Kerbela semtinde Emevi hükümdarı Yezid’in askerleri tarafından başı kesilerek şehid edildi. Bedeni Kerbela’da medfundur. Başının bir Şamda, Cami-i Ümeyye’de, Birde Kahire’de kesik başı bir süre kalan Cami-i Hüseyin’de Türbasi vardır. Her üç mekanı da ziyaret ettim.

Hazret-İ Hüseyin’e Ağıt

Hazret-i Peygamber, adını kodu

Hüsnüne Hüseyin, yaraşır, dedi

Elem, acı, onun kaderi idi

Ağlar, ümmet ağlar, Hüseyin diye

Hüseyin Hasan’la oynaşır, durur

Onların halini Peygamber görür

Seyre dalar amma yüreği erir

Ağlar, ümmet ağlar, Hüseyin diye

Hüsey’inden önce, Hazret-i Hasan

Bir kader yaşadı, her iki aslan

Kavruldu yürekler, elemden yastan

Ağlar, ümmet ağlar, Hüseyin diye

Irak’tan Hüseyn’e gelince haber

Kerbela’ya doğru, başladı sefer

Fırat kenarında, susuzluk çeker

Ağlar, ümmet ağlar, Hüseyin diye

Yetmiş iki mert er, harbe soyundu

Dört binlik orduya karşı dayandı

Er meydanı, kızıl kana boyandı

Ağlar, ümmet ağlar, Hüseyin diye

Su yolları dört bir yandan kesildi

Bilcümle yedek su, erzak basıldı

Çocuk feryatları kanla kısıldı

Ağlar, ümmet ağlar, Hüseyin diye

Susuzluğa mahkum ciğerler yandı

Su, su sedaları Arş’a dayandı

Kerbela’da zaman, lanetli andı

Ağlar, ümmet ağlar, Hüseyin diye

Baş bedenden kesik, el el dolaşır

Kutlu baş ellerde Şam’a ulaşır

Kerbela bedeni, Şam başı taşır

Ağlar, ümmet ağlar, Hüseyin diye

İrfan Hoca’yım ben, pek bîhoş oldum

Hem başı, hem bedeni ziyaret kıldım

Her ziyaretimde, bin defa öldüm

Ağlar, ümmet ağlar, Hüseyin diye