Bugün, 11 Haziran 2014 tarihinden Musul başkonsolosluğumuzu basarak Türkiye?nin Musul Başkonsolosu, ailesi, konsolosluk personeli ve baskın esnasında konsoloslukta bulunanlardan oluşan 49 vatandaşımızı rehin alan IŞİD terör örgütünün elinden 102 gün sonra MİT?in yaptığı sessiz ve kansız bir operasyonla kurtarılmasının sevincini rehinelerin yakınları ile birlikte millet olarak yaşıyoruz. 

Rehine meselesinde anlaşılmayan tutum;

11 Haziran?da göz göre göre IŞİD?in Musul başkonsolosluğumuzu basması ve iddialara göre Ankara?dan ?Direnmeyin silahlarınızı bırakın ve teslim olun? talimatı karşısında konsolosluktaki özel harekât timinin direnç göstermemesini 13 Haziran 2013 tarihli ?Üç günde iki güvenlik zafiyeti,? adlı yazımda bende tenkit etmiştim.

IŞİD?in Musul?a girmesi ile oradaki konsolosluğumuzun tehdit altında olması kaçınılmaz iken; konsolosluğun boşaltılmaması, ek güvenlik tedbirlerinin alınmaması gibi birçok ihmal bu tenkiti yapmamıza neden olmuştur, bu yöndeki düşüncelerimde asla değişiklik yoktur. Kurtarma operasyonunda MİT ne kadar takdir ediliyorsa baskın konusunda sınıfta kalmış yâda bırakılmıştır.

Rehine vakasında iktidar birçok eleştiriye maruz kaldı. Öyle ki, cumhurbaşkanlığı seçimi için malzeme yapıldığı seçim öncesi yâda sonrasında rehinelerin serbest bırakılacağı bu şekilde siyasi getirim elde edileceği dahi söylendi. Seçim öncesi rehinelerin bırakılabileceğine dair istihbarı bilgi bize de ulaşmıştı asılsız çıktı.

AKP?nin 12 yıllık icraatında birçok kez şüphe uyandıran davranışları olması ister istemez muhalefet ve medyayı bu konuda da şüpheye sevk etmiştir.

MİT?in operasyondaki başarısı;

Henüz operasyonun detayları olayın tazeliği bakımından paylaşılmadı. İleriki zamanlarda paylaşılıp paylaşılmayacağı konusunda bir bilgi paylaşımı da yok. 

Rehine kurtarma operasyonları insani istihbaratın güçlülüğüne dayanan uzun soluklu ve sabır isteyen bir iştir. Dünyada rehine vakalarında yıllarca rehin tutulduktan sonra kurtarılan rehineler olduğu gibi, operasyon sırasında hayatını kaybeden rehinelerin sayısı da bir hayli fazladır.

Rehine kurtarma operasyonlarında elbette asıl olan rehinelerin can güvenliğine zarar gelmeden kurtarılmasıdır. MİT?in 49 rehineyi burunları dahi kanamadan, çatışmaya girilmeden kurtarması takdire şayandır.

MİT tarafından rehin olayının başından buyana sekiz ayrı yerde tutulduğunu tespit etmesi sabırla titiz bir çalışma ile rehinelerin fidye ödenmeden, herhangi bir pazarlık ve vaat?de bulunulmadan ikna edilerek, çatışmaya girilmeden kurtarılması ise önemli bir başarıdır. MİT?in Türkiye ve BM adına geçmişte de bu tür başarılı operasyonları küçümsenmeyecek kadar çoktur.

Bu gün önemli olan tek şey, 102 gün herhangi bir işkenceye maruz kalmasalar dahi özgürlüklerinin kısıtlanması, ailelerinden sevdiklerinden ayrı her gün ölüm korkusu duyarak eziyet çekmelerinin ardından 49 vatandaşımızın özgürlüklerine, vatanına, ailesi ve sevdiklerine kavuşmasıdır. 

Bazı zamanlarda ve konularda nedenler, niçinler den daha ziyade ayrıntılara takılmamak sonuca bakmak ve değerlendirmek daha uygun olur kanaatindeyim.

İbrahim Halil SİPAHİ

Araştırmacı Yazar

21/09/2014/adanapost.com