Sedat Yılmaz

Sedat Yılmaz

Bretton Woods'dan bugüne mesajlar!

Bretton Woods'dan bugüne mesajlar!

Bütün dünyaya yaymak üzere 1944 yılında batıda icat edilen finansal sistemi, bugünkü yansımalarını ve gelecekteki ihtimalleri izah etmeye çalışacağım.

Günümüzdekinden ve hâlâ mer’i olandan başlayayım… Sistemin adı Bretton Woods… Borçluluk üzerine kurulu ekonomik yapılanma… Silahı dolar… Sisteme, liberalizm veya hürriyet diyorlar ama, hiç de öyle değil. Faiz tuzağı ile zengini zengin, fakiri daha fakir eden bir bunalım üçgeni.

“Borç alan, emir alır” mantığıyla geliştirilmiş, kurumlaştırılmış aslında tam bir kölelik nizâmı. Finansal düzeninin bugünkü en büyük kurumu; IMF dediğimiz Uluslararası Para Fonu. Gerisi de var…

Önce borçlandırılıyorsunuz… Bir müddet sonra borçlarını ödeyemez hale getiriliyorsunuz… Sonrası malum… Sahip olduğunuz mallar, kaynaklar haraç – mezat varlıklıların eline geçiyor, insan kaynağınız da köle yapılıyor… İnsanların boyunlarında zincirler, bukağalar yok ama ağır borçlar var… Zindanlarda değiller ama, dünya kendilerine zindan edilmiş…

***

Yaklaşık 100 yıl önceki gelişmeleri gözümüzün önüne getirelim… 1929 küresel krizi ve ardından yaşanan II. Dünya Savaşı sonrası ekonomik olarak dibe vuran ülkeler, baş aktör ABD etrafından bir yere toplanıyor.

Halen devam eden Rusya – Ukrayna çatışmasındaki senaryolar gibi, II. Dünya Savaşı sırasında Temmuz 1944’te ABD’nin küçük bir kasabasında sistem kurgulanıyor. Kasabanın adı Bretton Woods… Düzen adını oradan alıyor. Bretton Woods’da gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler Para ve Finans Konferansı’nda temel - çatı tesis ediliyor.

Olayın şifresi daha ilk toplantıda ortaya çıkıyor ama nafile. Anlayan da içinde bulunduğu zor şartlar sebebiyle anlamak istemiyor! Konferansa 44 ülke katılıyor. Davet edilen ülkelerin yarısından fazlası ki bu 35 ile ifade ediliyor, az gelişmiş yeraltı zenginlikleri bol ülkeler. İçlerinde tek sosyalist ülke olarak Romanya da var.

***

Peki, Bretton Woods niçin kuruluyor? Öyle ya durup dururken bu kadar ülke niçin biraraya gelsin! Anlatalım… 1929 küresel ekonomik krizini bilmeyen var mı? Meşhur adı “Büyük Buhran”… 2008’deki küresel finansal bunalım gibi… Hani zengin olma hırsıyla gayrimenkul kaynaklı iki finansal kriz…

1928 başından 1929 Ekim’e kadar sürekli yükselen küresel New York Borsası, gayrimenkul kriziyle 24 Ekim 1929’da Kara Perşembe’yi görüyor ve dip yapıyor. O zamanın parasıyla 4,2 milyar dolar birden yok oluyor. Öyle ya ortada olan para nereye gider? Mevcut para birilerinin cebine iniveriyor, hem de paraşütsüz! Emme basma tulumba gibi!

O günleri hatırlayalım… ABD merkezli borsanın çöküşüyle başlayan 1929 Büyük Buhran sebebiyle 50 milyon kişi işsiz kalıyor. Küresel üretim yüzde 42, dünya ticareti yüzde 65 daralıyor. Dikkat buyurunuz! 2008 küresel krizinin başlangıç merkezi de yine ABD…

***

Evet, Bretton Wood’sun bugünkü yansıması yüksek borçluluk… Hem birey hem şirket hem de devlet olarak… Dünya borç batağında çırpınıyor. 2021 yılı itibariyle ülkelerin toplam borcu 303 trilyon dolar. Devletlerin borçlarına kovid dolayısıyla 15 trilyon dolar daha eklendi. Rusya – Ukrayna savaşının küresel ekonomiye verdiği zarar ve borç yükü henüz ölçülebilmiş değil.

Malumunuz 2019 yılında Çin’de başladığı iddia edilen ve tüm dünyayı saran kovid salgını milyonların hayatlarını kaybetmesine, birçoğunun işini gücünü yitirmesine, üretimin ve ticaretin durmasına, ülkelerin fakirleşmesine yol açmıştı.

Kovid öncesi ABD – Çin ve taraf ülkelerin korumacılık politikaları, jeopolitik olarak cephe devletlerin alan genişletmeye yönelik soğuk savaşları, salgın ve ardından Rusya – Ukrayna çatışmasıyla şekil değiştiren risklerin dünyayı kaotik bir ortama sürüklediği şüphesiz. Çin’in Tayvan’a yönelik Rusya benzeri bir saldırı hareketi ise dünyayı tamamen karanlığa gömeceğini bilmek de kâhinlik değil.

***

Nitekim 1929 Büyük Buhran’ın, 2008 küresel krizinin ve Bretton Woods’un devletler ve milletler üzerindeki baskıcı farklı sahnelerini günümüzde yaşıyoruz.

ABD’nin teknolojisi ve parasıyla palazlanan, ekonomik, askeri, ticari her alanda dünya liderliğine koşan Çin de acaba söz konusu sisteme karşı yapılanmaya mı çalışıyor? Çin’in “Endüstri 4.0” standardında dijital düzen kurarak dünyaya yeni bir nizam vermek için sistemler oluşturması hangi amaca hizmet ediyor, tabii dünya yakında görecek!

Dolayısıyla bundan sonra ne yeni bir dünya savaşı, ne Bretton Woods, ne de insanları köleleştiren baskıcı ekonomik ve siyasi düzenler istiyoruz. Söz konusu kaotik konjonktürde yöneticilerimize ve milletimize dünyayı iyi okumaları önerisinde bulunuyoruz.

analizgazetesi.com.tr/yazının devamı..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sedat Yılmaz Arşivi