Rusya-Körfez diyaloğu kutuplaşma yarışını bitirir mi?

Rusya-Körfez diyaloğu kutuplaşma yarışını bitirir mi?
Rusya ile Körfez ülkeleri arasındaki stratejik toplantıların beşincisi, Ukrayna-Rusya Savaşı nedeniyle uluslararası gerginliklerin tırmandığı bir ortamda, Biden'ın Orta Doğu turu öncesinde gerçekleşmesi hasebiyle ayrı bir önem taşıyor

İstanbul

Rusya, her ne kadar İran'la ilişkiler ve Suriye'ye müdahale gibi konularda Körfez İşbirliği Konseyine (KİK) üye ülkelerle hemfikir olmasa da bölgeyle kurduğu stratejik ortaklık sayesinde enerji ve KİK'in dünyaya açılmasında söz sahibi konumunda.

Moskova ile Suudi Arabistan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Umman, Kuveyt ve Katar'dan oluşan KİK ülkelerinin, İran ile ilişkiler ve Rusya'nın Suriye'ye müdahalesi başta olmak üzere bazı meselelerde pek anlaşamadığı görülüyor.

Riyad'da yapılan Rusya ile Körfez ülkeleri arasındaki stratejik toplantıların beşincisi, Ukrayna-Rusya Savaşı nedeniyle uluslararası gerginliklerin tırmandığı bir ortamda, ABD Başkanı Joe Biden'ın Orta Doğu turu öncesinde gerçekleşmesi hasebiyle ayrı bir önem taşıyor

Ancak ABD ile Körfez arasında İran'ın nükleer programı ve diğer konularda yaşanan bir dizi anlaşmazlıktan sonra Rusya'yı enerji ve Körfez açılımı dosyalarında bölgede söz sahibi yapan çok sayıda ortak noktalar mevcut.

Eski ABD Başkanı Barack Obama'nın Körfez ülkeleriyle ilişkilerin doğasında yeni değişikliklere gittiği yönetimdeki son yıllarında, Rusya da Suudi Arabistan, BAE ve diğer Körfez ülkeleriyle stratejik ilişkiler kurmaya çalıştı.

ABD'nin bölgedeki dosyalara müdahil olmaktan kısmen vazgeçmesi ve dış politikadaki önceliklerini değiştirmesi, Körfez ülkelerinin Rusya, Çin, Hindistan ve diğer ülkelerle daha derin ilişkiler kurmaya yönelik politika değişikliğine gitmesine yol açtı. Bu ilişkiler, küresel petrol piyasasının kontrolü konusunda Rusya ile koordinasyon kurulmasının yanı sıra silahlanma kaynaklarının çeşitlendirilmesi, teknoloji ve askeri sanayi bağlamında gerçekleşti.

Suudi Arabistan ve Rusya, 2014 ve 2015'teki fiyat düşüşünün ardından küresel petrol piyasasını istikrara kavuşturmak amacıyla 2016'dan beri, Suudi Arabistan önderliğindeki Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve Rusya liderliğindeki OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun iki önemli ortağı olmaya devam ediyor.

Körfez'deki Arap yönetimlerinin, Ukrayna'daki savaşta sergiledikleri "dengeli tutumu" korumaları ve mevcut küresel gıda kriziyle ilgili Moskova'yı suçlamamaları Rusya için önem arz ediyor

Trump dönemi Rusya-Körfez ilişkilerini etkilemedi

Öte yandan eski ABD Başkanı Donald Trump'ın, 2017 yılının başında yönetimi devralması ve aynı yılın mayıs ayında ilk yurt dışı gezisini Riyad'a yaparak burada "ABD-Körfez Ülkeleri Zirvesi" ve "ABD-Arap ve İslam Ülkeleri Zirvesi"ne katılmasıyla ABD ile Körfez ülkeleri arasındaki ilişkiler, çok daha iyi bir konuma geldi, İran'ın bölge ülkelerine yönelik tehditlerine karşı zımni bir anlaşma yapılmış oldu.

Aynı şekilde İran'a müttefik güçlerin nüfuzunu azaltmak için de anlaşmaya varıldı. Ancak bu durum, Körfez ülkelerinin, Suudi Arabistan'ın da ilişkilerini güçlendirmek istediği Rusya ile ilişkilerini önemli ölçüde etkilemedi.

Basında yer alan haberlere ve ABD'li yetkililerin açıklamalarına göre, ABD Başkanı Joe Biden'ın bu ayın sonunda çıkması planlanan Suudi Arabistan dahil bölgedeki birçok ülkeyi kapsayan Orta Doğu turu, temmuz ayına ertelendi.

Orta Doğu'daki ilişkileri geliştirmek isteyen ABD Başkanı Biden tarafından ise Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile görüşüleceği reddedilmeden, Suudi Arabistan'ı ziyaret için "doğrudan planların" olmadığı vurgulandı.

Suudi Arabistan, ABD'nin küresel pazarda petrol fiyatlarını düşürmek için üretimin arttırılması yönündeki çağrılarına yanıt vermeden, petrol üretimi ile ilgili her konuda BAE, Rusya ve OPEC+ grubu ülkeleriyle koordinasyonu bırakmama yönündeki tutumuna bağlı kalmayı sürdürüyor.

Rusya ile Körfez arasındaki stratejik diyalog toplantıları

Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad, 1 Haziran'da Rusya ile KİK arasındaki stratejik diyalog toplantılarının 5'incisine ev sahipliği yaptı. Rusya'yı temsilen Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un katıldığı toplantıda, KİK ülkelerini de Suudi Arabistan, BAE, Katar, Bahreyn, Kuveyt ve Umman dışişleri bakanları temsil etti.

Hem Körfez bölgesinin hem de dünyanın kalkınma ve istikrarını sağlayacak konularda çeşitli iş birliği temellerinin atılmasını amaçlayan Rusya ile KİK ülkeleri arasındaki stratejik diyalog toplantılarının ilki, Kasım 2011'de BAE'nin ev sahipliğinde yapılmıştı.

Moskova ile Körfez'deki Arap yönetimleri arasında devam eden stratejik toplantıların 2'ncisi Kasım 2012'de Suudi Arabistan'da, 3'üncüsü Şubat 2014'te Kuveyt'te ve 4'üncüsü Mayıs 2016'da Rusya'da gerçekleştirilmişti.

Biden'ın Orta Doğu turu öncesi Riyad'da Rusya-Körfez toplantısı

Körfez'deki Arap ülkeleri ile Rusya arasında 6 yıl aradan sonra yapılan stratejik toplantıların 5'incisi, Ukarya-Rusya Savaşı nedeniyle uluslararası alanda gerginliklerin tırmandığı ve bunun hem enerji hem de gıda sektörüne yansımalarının olduğu bir dönemde gerçekleşmesi hasebiyle özel bir önem arz ediyor.

Uzmanlar, Riyad'daki bu buluşmanın, ABD Başkanı Biden'ın Suudi Arabistan'ı da kapsaması beklenen Orta Doğu turu öncesine denk gelmesine dikkati çekiyor.

Nitekim Biden'ın Riyad ziyaretinde, Yemen'deki savaşın yanı sıra İran'ın nükleer programı, Ukrayna'daki savaş ve Arap ülkeleri ile İsrail arasındaki normalleşme konusunun ele alınması öngörülüyor.

ABD ve Avrupa Birliğinin (AB), Ukrayna'daki savaş nedeniyle Rusya'ya karşı uyguladığı yaptırımlara, Suudi Arabistan ve diğer bölge ülkelerinin de katılmasını isteyen Biden'ın bu ziyaretle, uluslararası piyasalara petrol sevkiyatını artırma yönünde de Körfez'e baskı kurması bekleniyor.

2011'de başlatılan stratejik diyalog toplantılarıyla ikili ilişkileri güçlendirme ve iş birliği ile koordinasyonda yeni fırsatlar oluşturmaya çalışan Körfez ülkeleri ile Rusya, askeri, ekonomik ve kültürel stratejik ortaklıkların yanı sıra bölgesel ve uluslararası konularda da görüş alışverişinde bulunmayı hedefliyor.

Moskova'nın Ukrayna kriziyle ilgili Körfez'den beklentisi

Körfez ülkelerinin Ukrayna'daki savaşta sergiledikleri "dengeli tutumu" korumaları ve mevcut küresel gıda kriziyle ilgili Moskova'yı suçlamamaları Rusya için önem arz ederken, Moskova yönetimi Suudi Arabistan'dan da Rusya ile Ukrayna arasında ara bulucu rolü oynamayı sürdürmesini ve Rusya'ya karşı ABD'nin yanında Ukrayna'ya destek gibi bir tutum sergilememesini bekliyor.

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, geçen hafta Suudi Arabistan'a ulaştığı sırada Körfez medyasına açıklamalarda bulunarak, Batı'nın Ukrayna'daki savaş nedeniyle Moskova'ya uyguladığı yaptırımlara Körfez'deki Arap ülkelerinin katılmayacağını savundu.

KİK, halihazırda Ukrayna'da ateşkesin sağlanması ve siyasi çözüm bulunması yönündeki ara buluculukları destekleyen bir tutum sergiliyor.

Körfez ülkelerinin Rusya'dan beklentileri

Rusya'nın bölge güvenliğine desteğini bekleyen Körfez'deki Arap yönetimleri de Moskova'nın, KİK ve diğer Arap ülkelerinin iç işlerine karışmaması için müttefiki Tahran'a baskı kurmasını önemsiyor.

Körfez'deki Arap ülkeleri ayrıca, İran'ın nükleer silah gücüne ulaşma noktasında oluşturduğu tehdide karşı da Rusya'dan güvenlik garantileri istiyor.

KİK, muhtemel bir Rusya-ABD savaşında da Körfez ülkelerinin uzak tutulmasını ve bölgedeki bazı ülkelerde bulunan ABD üslerinin buna dahil edilmemesini umut ediyor.

Riyad'daki toplantıda ele alınan konular

Riyad'da 1 Haziran'da yapılan stratejik diyalog toplantısında, özellikle ekonomi alanındaki iş birliğinin yanı sıra Rusya'dan tarım ürünlerinin ithalatı, nükleer enerji alanındaki Rus teknolojisinin barışçıl amaçlar için bölgeye transferi ve Rusya ile KİK arasındaki ortak projelerin hayata geçirilmesi konularına odaklanıldı.

Rusya ile Körfez ülkeleri arasındaki yatırımlar ile ticari ve ekonomik iş birliğinin güçlendirilmesi, hem terörle mücadelede hem de bölgesel ve uluslararası tehditlere karşı iş birliğini geliştirilme olanakları masaya yatırıldı.

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.