Prof. Dr. Avşar: Bu kaçıncı Tacik saldırısı ve Tacikistan’ın ardında kim olabilir?

İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdulhamit Avşar:

Türklerin tarih sahnesinde layık oldukları yeri almasından ürkekler, Türk dünyasını huzursuz etmek için seferber olmuş durumda…

Bir bakmışsınız Türkiye, Yunanistan’la kışkırtılıyor; bir bakmışsınız Ermenistan yeniden Azerbaycan’a provokatif saldırılarda bulunmaya başlıyor. Sözde birbirinden nefret eden İran ile ABD de saldırıya uğrayanı bırakıp hemen Ermenilere desteğe koşuyorlar.

Biri tırlarla yardım malzemesi gönderirken diğerinin Temsilciler Meclisi Başkanı Erivan’da ağıt yakıp akmayan gözyaşları döküyor. Rusya zaten askeriyle siyasetiyle Ermenistan’ın ardındaki asıl güç.

Yine bir bakmışsınız, Tacik askerler bir gece aniden sınırı geçip acımasızca sivil Kırgız Türklerini katlediyorlar. Ne tuhaf tesadüfler değil mi!!!

Tacikistan’ın Ardında Kim Olabilir?

Tacikistan, Rusya askerlerinin koruduğu bir ülke. Bilimdiği gibi zaten Sovyetlerce inşa edilmiş yapay bir devlet. Tarih boyunca buradaki halk hep Türklerle aynı devletin içinde olmuş, hiç ayrı bir devlet kurmamış. Yani Tacikistan denilen coğrafya, Türkistan’ın ayrılmaz bir parçası aslında. Tacikler de hem siyasi, hem sosyal hem de bir parçası kültürel olarak Türk milletine mensup bir halk. Sadece Sovyetlerden önce bölgedeki diğer bazı Türk boyları gibi Türkçe ve Tacikçe konuşurlarken, 70 yıllık Sovyet yönetiminde sadece Tacikçe konuşur hale getirilmişler. Tacikçe ise Farsçaya olduğu kadar Türkçeye de yakın bir dil.

Ne var ki Rusya, Sovyet döneminde Türkistan’ı parçalarken Taciklere Fars kimliği biçmiş ve Türkistan’ın bağrında bir fitne unsuru olarak şekillendirmek için elinden her şeyi yapmıştır. Ve Tacikistan’a çizilen o tuhaf ve çetrefilli sınırlar bugünler hesaplanarak belirlenmiştir.

Ancak, bugün oyuna bir başka unsur daha dahil olmuş vaziyettedir. O da Çin Halk Cumhuriyeti’dir. Şu anda Çin, Tacikistan’ı ekonomik olarak ele geçirmiş durumdadır ve hatta topraklarının önemli bir kısmını bizzat kendisi işletmektedir. Kısacası bu ülkeye istediği her şeyi yaptıracak bir durumdadır. Nitekim Tacikistan’a giden Uygur Türkleri, uluslararası hukuk hiçe sayılarak Çin’e teslim edilmektedir.

Şimdi soru şu:

Tacikler son saldırıları kime güvenerek yapmıştır; daha doğrusu kim tarafından kışkırtılmışlardır?

Çeşitli ihtimallerden söz edilebilir. Mesela önceki Tacik saldırılarının arkasında olan Rusya yine sahnede olabilir. Ama bana göre başka dış unsurların olması daha güçlü bir ihtimal. Bu kışkırtıcılar da özellikle Çin ve İran elbette.

Çin açısından buna sebep, Kırgızistan’ın bu ülkenin borç sarmalından kurtulabilmek için başka arayışlara girmesi, Çin’in istediği çok zengin maden yatakları için işlerme izni vermemesi gibi siyasi ve ekonomik sebepler söz konusudur. Tabii, Çin’in Türk Devletleri Teşkilatı’nın güçlenmesinden duyduğu endişe de ayrı bir faktördür.

İran içinse malum: Nerede Türk varsa onu huzursuz etmenin peşindedir. Hem Türk dünyasındaki bütünleşme duygusuna darbe vurmak, hem de Tacikistan’ın Türk kültür dairesinden tamamen dışlanmasını sağlamak için bu tür provokatif hareketleri desteklemesi bu devletin geleneksel dış politikasının bir alışkanlığıdır.

Velhasıl bu günlerde Türk dünyası olarak daha da dikkatli olmak ve safları sıkılaştırmak zorundayız. Bunun yolu da birimizin derdinin hepimizin derdi olabilmesidir. Ayrıca Tacikleri İran, Rusya ve Çin sultasından kurtarabilmek için de bir an önce harekete geçilmesi, gerekli sosyal ve kültürel politikaların geliştirilmesi elzemdir.

Bu vesileyle katledilen Kırgız kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun.

KAYNAK:gercektarih.com.tr/