Pekin olimpiyatları ve ABD-Rusya-Çin üçgeni

Pekin olimpiyatları ve ABD-Rusya-Çin üçgeni
2022 Pekin Olimpiyat Oyunları, ABD ve Batı'nın hakimiyetinin sarsıldığı mevcut dünya düzeninde Çin ve Rusya gibi aktörlerin yükseldiğinin bir başka göstergesi.
İstanbul

Doç. Dr. Ainur Nogayeva, Çin'in başkenti Pekin'de düzenlenen 24'üncü Kış Olimpiyat Oyunları'nı mevcut spor, siyaset ve uluslararası ilişkiler dinamikleri bağlamında AA Analiz Masasına değerlendirdi.

***

4 Şubat'ta başlayan ve 20 Şubat'a kadar devam etmesi beklenen 24'üncü Kış Olimpiyat Oyunları Pekin'de gerçekleştiriliyor. Pekin hem yaz hem de kış oyunlarına ev sahipliği yapmış bir şehir. 2008 Yaz Olimpiyatları yine bu şehirde düzenlenmişti. "08.08.08" şeklinde nitelendirilen bu oyunlar, Çin'in dünyaya yeni bir küresel güç olarak tanıtılmasına fırsat verdi. Öte yandan bu tarih Rusya-Gürcistan savaşının başlangıcıydı.

Günümüzde de Pekin Kış Oyunları Rusya-Ukrayna krizi ve ABD'nin Çin'i frenleme girişimlerinin gölgesinde gerçekleşiyor. Soğuk Savaş rüzgarlarının estiği bu ortamda siyaset-spor etkileşiminin bölgeye ve dünyaya nasıl yansıyacağı merak konusu.

- 2008 Olimpiyat Oyunları'nın sonuçları

Spor yorumcuları, 2008 Olimpiyat Oyunları'nı değerlendirirken, Çin'in ABD'yi geçtiğini, Rusya'nın ise mevcut potansiyelinden daha zayıf bir performans sergilediğini söylüyorlardı. Dahası, 1996 Atlanta Olimpiyatları'ndan bu yana düzenlenen bu olimpiyatlarda Çinlilerin ABD hegemonyasını kırdıkları yorumları yapılmıştı. Zira Amerikalılar bu olimpiyatlarda Amerikalı sporcular toplamda Çinlilerden daha çok madalya kazansalar da sadece 36 altın madalya elde etmişlerdi. Altın madalyaların öncelikli olduğu takım müsabakalarında bu sayı yetersiz addedildi. Rusya ise planlandığı gibi üçüncü sıraya yerleşmesine rağmen kazanılan madalya sayısı bakımından kendi spor tarihindeki en kötü performanslardan birini gösterdi.[1]

Çinlilerin başarısının tarihi nitelik taşımasının diğer nedeni de Asya kıtasındaki bir takımın olimpiyatlarda ilk defa altın madalya kazanmasından kaynaklanıyordu. Daha öncesinde yaz olimpiyatlarında ilk sıralar ABD, SSCB, Fransa, İngiltere ve Almanya oyuncuları tarafından, kış oyunlarında ise SSCB, Norveç, Almanya, ABD ve İsveç tarafından doldurulurdu. Çin, 2008'deki başarısıyla olimpiyat oyunlarını kazanan 8. ülke olarak tarihe geçti. Bu oyunlarda madalya sıralamasında ABD, Çin ve Rusya ön sıralarda yer aldı. Olimpiyatlardaki bu neticeler, ABD'nin spor alanındaki küresel imajını da kaçınılmaz olarak etkiledi.

ABD olimpiyat oyunlarını boykot ederken, Rusya ve Çin ilişkileri geliştirmek için bir fırsat olarak değerlendiriyor.

- 2022 Olimpiyat Oyunları öncesi gerginlik

2022 Pekin Kış Olimpiyat Oyunları, tıpkı 08.08.08'de olduğu gibi gergin bir ortamda başladı. Batı ve ABD medyasında Rusya'nın Ukrayna'ya saldıracağı iddia edildi ve hatta saldırıya geçtiğine dair "yanlışlıkla" yayınlanmış haberler dahi yer aldı.[2] Rus yetkililer Ukrayna'ya saldırmayacaklarını birçok kez dile getirmelerine rağmen ABD'nin bu husustaki ısrarı, Rusya'ya karşı yaptırım uygulama ve rakibini zayıflatma isteğinden kaynaklandı ifade edilebilir.

ABD bu kapsamda 2022 Pekin Kış Olimpiyat Oyunları için boykot çağrısında dahi bulundu. Bu çağrı bazı müttefikleri tarafından karşılık buldu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise aylar öncesinden planlanan Pekin ziyareti ile Çin yönetimine olan tam desteğini tekrar vurguladı. Putin ayrıca Rusya-Çin ilişkilerinin geleceğine dair düşüncelerini Çin haber ajansı Xinhua için yazdığı makalede dile getirdi. "Rusya ve Çin: Geleceğe Odaklanan Stratejik Bir Ortaklık" başlığını taşıyan makalesinde Putin, 2 ülke arasındaki ekonomik iş birliğinin geliştirilmesinden uluslararası gündeme kadar çok sayıda konuya yer verdi.[3]

- ABD-Rusya rekabetinde Çin'in tutumu

Olası bir ABD-Rusya çatışmasında Çin'in Rusya'yı destekleyip desteklemeyeceğinin cevabını Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Putin'in ortak açıklamalarında bulmak mümkün. Nitekim Putin ve Şi'nin, uluslararası gündem başlıklarını oldukça ayrıntılı bir şekilde masaya yatırdığı biliniyor.

Ziyaret sırasında yapılan açıklamalarda, Rusya ve Çin'in dış politika koordinasyonunun, küresel ve bölgesel sorunların çözümüne yönelik yakın ve örtüşen yaklaşımlara dayandığı vurgulanıyor. Liderler, her 2 ülkenin de mevcut uluslararası düzende istikrar unsuru olduklarını, demokrasinin gelişimine daha çok katkıda bulunduklarını belirtmişlerdi. Liderlerin ayrıca 2 ülkenin Birleşmiş Milletlerin (BM) dünya meselelerinde merkezi koordinasyon rolünü güçlendirmek için ve BM Şartı merkezli uluslararası hukuk sisteminin aşınmasını önlemek için birlikte çalıştıklarına dikkati çektiği görüldü.

- Pekin Mutabakatı

"Pekin Mutabakatı" kavramı 2004'te Joshua Ramo tarafından ortaya atılmıştır.[4] Buna göre, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından uygulanan "Washington Mutabakatı" olarak adlandırılan "diğer uluslara nasıl davranmaları gerektiğini anlatan 'tarihin sonu' kibirliliğine, tahrip edilmiş ekonomilere ve tüm dünyada kötü duygular uyandıran 'Washington en iyisini bilir' yaklaşımına" karşı Çin, yeni bir yaklaşım geliştirme arzusu ortaya koyuyor. Çin'in "otoriter yönetim artı piyasa ekonomisi" şeklinde özetlenen bu formülünün günümüzde Rusya'nın dahil olmasıyla tekrar canlandığı söylenebilir.

Yapılan görüşmelerde artık yeni bir dünya düzenin şekillendiği, bunun hem siyasi hem ekonomik hem yumuşak güç bağlamında birçok ayağının olduğu vurgulanıyor. Bunun ekonomik ayağını uzun vadeli ticari-enerji anlaşmalarının imzalanması, ulusal para birimlerine dayalı ekonomik ilişkilerin geliştirilmesinde görüyoruz. Siyasi olarak ise yeni dünya düzeni ifadesini birçok liderin söylemlerinde bulmak mümkün. Örneğin, Şi-Putin ortak açıklamasında "demokrasi" kavramının yalnızca ABD'nin tekelindeki bir kavram değil, evrensel bir değer olduğunun vurgulanması dikkatleri çekti. "BM'ye saygı" gibi ifadeler ise "en iyisini sadece ABD/Batı bilir" algısının kırıldığını, mevcut düzende yeni bir kutup olmasa da yeni bir çekim merkezinin oluştuğunun sinyallerini veriyor. Yumuşak güç bağlamında ise Pekin'de düzenlenen olimpiyatlara Rusya'nın verdiği desteği örnek olarak verilebilir.

Sonuç olarak 2022 Pekin Olimpiyat Oyunları'ndaki müsabakaların neticelerinin yanı sıra bu olimpiyatların siyasi sonuçları da göz ardı edilmemesi gereken bir gerçek. Bu olimpiyatlar ABD ve Batı'nın hakimiyetinin sarsıldığı mevcut dünya düzeninde Çin ve Rusya gibi aktörlerin yükseldiğinin bir başka göstergesi. Dolayısıyla çok kutupluluğun pekiştirilmesi için bir fırsat olarak addedilebilecek bu olimpiyatları bu bağlamda değerlendirmek önem arz ediyor.

***

[Doç. Dr. Ainur Nogayeva Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İİBF Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesidir]

[1] http://www.allsportinfo.ru/index.php?id=19285

[2] https://www.bloomberg.com/news/articles/2022-02-04/statement-on-publishing-error

[3] http://www.xinhuanet.com/english/20220203/c11f134fb822487a83a8361d61d9c1af/c.html

[4] Joshua Cooper Ramo, The Beijing Consensus, (Londra: Foreign Policy Centre Yayınları, 2004)

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.