Sedat Yılmaz

Sedat Yılmaz

Menfiyi olumluya nasıl çevirebiliriz?

Menfiyi olumluya nasıl çevirebiliriz?

Enflasyon ülke ekonomilerinde temel dinamik. Enflasyonda sorunu olmayanlar istikballerine daha emin bakıyor. Dolayısıyla enflasyonun başlıca sebeplerinden biri döviz açığı… Diğer adı cari açık… ödemeler dengesi açığı.

Ekonomide iyi sayılabilecek büyümelere karşılık cari açıktaki artışa dikkat etmek elzem. Cari açığın baş sorumlusu ise dış ticaret açığı… Yani ithalatın ihracattan fazla olması.

2021 yılı ve 2022 Ocak ayından bu yana dış ticaret dengemize bakalım…

Veriler Ticaret Bakanlığı’ndan… Türkiye geçen 2022 Ekim ayında; yüzde 2,8 artışla 21,3 milyar dolar ihracat, yüzde 31,9 artışla 29,3 milyar dolar ithalat yaptı. Aylık dış ticaret açığı yüzde 430,4 artışla 8 milyar dolar oldu.

2022 yılı Ocak-Ekim döneminde de geçen yılın aynı dönemine göre, ihracat yüzde 15,4 yükselişle 209,4 milyar dolar, ithalat yüzde 39,5 artışla 300,5 milyar dolar ve dış ticaret açığı 91,1 milyar dolar olarak gerçekleşti. İhracatın ithalatı karşılama oranı da yüzde 72,2 oldu.

Bunlar 2022’ye ait 10 aylık rakamlar…

2021’in yıllık verileri ise şöyle: Bir önceki yıl 2020’ye göre ihracat yüzde 33 artışla 213,6 milyar dolar, ithalat yüzde 24,4 artışla 260,6 milyar dolar ve dış ticaret açığı yüzde 3,8 azalarak 47 milyar dolar şeklinde oluştu. İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 82 oldu.

Anti parantez, genel yaklaşımla ekonomi ilmine göre parası değer kaybeden ülkede dış ticaret açığının gerilemesi lâzım. Ama bizde bu durum tam tersi. Rakamlar onu gösteriyor.

Demek ki bizde kur geçişkenliği hâlâ çok yüksek ki ithal fiyatlar hemen enflasyona yansıyor. Diğer taraftan Türkiye’de enerji fiyatlarındaki artış, ithalat giderinin yükselmesine yol açıyor. Tarım politikalarındaki dalgalanmalar ithalatı artırabiliyor. Yine düşük faiz üretimi destekliyor ancak, üretimden daha fazla tüketimi yükseltiyor. Küresel emtia fiyatlarındaki yukarı yönlü ivme ithalat girdisini sürekli yukarıda tutuyor. Diğer taraftan bizdeki ithalat, ihracatın yüzde 80’ine yakını karşıladığından ithalat yapılmasa ihracat gerçekleştirilemiyor.

Sonra bizim gibi yerel parası değer kaybeden ülkelerdeihracatı artırıp ithalatı düşürmek için ihraç malı sürdürülebilir olmalı, ithal edilen malın ise alınıp alınmamasında mecburiyet olmamalı ki pozitif bir fotoğraf ortaya çıksın. Ayrıca ihracat pazarlarında ekonomik küresel veya bölgesel krizler ve riskler gibi dış ticaret açığını bozan gelişmeler de olmamalı.

Her şeyden önemlisi dış ticaretin fazla vermesi için; dış ticaret hadleri pozitif seyretmeli. Dış ticaret haddi; ihracat birim değer endeksinin ithalat birim değer endeksine oranı olarak bilinir. Dış ticaret haddinin 100ün üzerinde bulunması, dış ticarete konu malların ihracat fiyatlarının ithalat fiyatlarına göre daha yüksek olduğunu gösterir.

İşte çizdiğim ekonomik resim dış ticaret açığını, daha doğrusu ithalatı düşürücü etkiler yapabilir. Fakat her şartta yerel paranın değersizliği ihracatı artırır, ithalatı ve dış ticaret açığını düşürür diye bir şey yok.

Enflasyonun en büyük etkenlerinden olan cari açığın, daha çok dış ticaret açığına bağlı olduğunu belirttikten sonra gelelim TCMB’nin açıkladığı 2022 Eylül ayı cari dengeverilerine…

Cari denge, 8 milyar doların üzerinde oluşan dış ticaret açığı sebebiyle 2,97 milyar dolar açık verdi. Yaklaşık 5 milyar dolarlık turizm gelirleri olmasaydı cari denge açığı dış ticaret açığı ile kafa kafaya gelecekti. Yıllık cari açık 39,2 milyar dolar ile son 4 yılın zirvesinde.

Dış ticaret açığındaki sert bozulmanın temel belirleyicileri tabii ki enerji ve altın ithalatındaki artış. Zayıf TL seviyelerine ek olarak, başta enerji olmak üzere emtia fiyatlarındaki yüksek seyir 12 aylık cari açık rakamları üzerinde önemli bozulmaya sebep oluyor. Diğer taraftan öncü göstergeler 12 aylık cari açığın artmaya devam edeceğine işaret ediyor.

Her zaman ifade ettiğim birkaç önerimi yazıma almak istiyorum…

Bütçe açığının, cari açığa dolaylı olumsuz etki ettiğini, tam ifadeyle cari açık, bütçe açığını, bütçe açığı da cari açığı tetikleyip durduğunu söylemeden geçemeyeceğim.

Şimdi yaşadığımız cari açığın fotoğrafını vereyim…

Birincisi, yüksek enerji ithalatı… Dışarıdan satın aldığımız petrol ve doğalgaz dış alımda oldukça büyük yer tutuyor… İkincisi, ihracatın ithalatı karşılama oranı… Bakınız, ekonomide en iyi görüntü büyüme. Fakat büyüme tüketim ağırlıklı olduğundan ekonomide menfi yan etkilere sebep oluyor. Büyüdükçe daha fazla cari açık veriyoruz. Cari açığın temel belirleyicisi de, otomobil ve ağırlıklı olarak ara ve sermaye malı ithalatıyla büyüyen dış ticaret açığı…

Dolayısıyla ihracat, ithalatın yanında geride kalıyor. İthalattaki enerji kalemine bugün için söylenecek bir şey yok ama ara ve sermaye malı ithalatına mutlaka çözüm bulmalıyız.

Üçüncüsü, yüksek enflasyon ve enflasyona yönelik belirsizlik… Enflasyon cari açığı nasıl etkiler diye düşünmeyin! Enflasyonda belirsizliğin artması yurtiçindeki fiyatların yükselmesi anlamına geldiğinden dış ticarette rekabetçiliği zayıflatıyor ve ihracatınıza menfi etki ediyor. Bu durum aynı zamanda döviz gelirlerinizin gerilemesine de sebep oluyor.

Dördüncüsü, dövizdeki dalgalanma… Döviz kuru belirsizliği sebebiyle ihracatçı fiyat verme konusunda ne yapacağını bilemezken, Türkiye’den mal almak isteyenler de fiyat kargaşası sebebiyle ithalat yapmaktan vazgeçiyor.

Beşincisi, doğrudan yatırımların GSYİH içindeki düşük payı… Doğrudan yatırım alalım ki, döviz kaynağı yurtta uzun süre cari açığı finanse edebilsin… Ancak kısa vadeli portföyyatırımlarına da hayır diyecek durumda değiliz.

Sonuncusu da M2 yani, piyasadaki para genişliği, para arzı… M2 aslında ekonomide gizli kan şekerine benziyor. M2 ile cari açık arasındaki ilişkinin negatif çıkması, yani ulusal paranın değer yitirmesi ihracat artışına sebep olurken, paranın değerlenmesi ihracat artışını engelliyor.

Büyüme ve ihracatta artışlar var. İşsizlikte teşvikler doğrultusunda iyileşmeleri gözlemleyebiliyoruz. Ancak sıkı para politikasına rağmen enflasyon kötü. İthalatın yüksek seyri ve turizm gelirlerindeki azalmadan dolayı döviz açığı diğer ifadeyle cari açık veya cari dengede bozulmalar sürüyor.

İşte saydığım maddeleri olumluya çevirdiğimizdeTürkiye’mizde her şey yoluna girecek, diye düşünüyorum.

bursatv.com.tr/yazının devamı..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sedat Yılmaz Arşivi