Mehmet Yürekli
'Çocuklarınızı yabancıların tarikat okullarında okutabilmek için niye yırtınıyorsunuz?'
Merhum Şair Atilla İlhan,
"Hep söylerim, Türkiye'de 'hasta' olan ne halktır, ne de ekonomi; hasta olan, aydın kesiminin bir bölüğüdür.
Geçen gün Laikliğin tehlikeye düştüğünü söyleyen birkaçıyla tartışacak olduk,
Laiklik anlayışları basit, sıradan ve sathi; Aslında farkında olmadan 'seçkinci alafrangalığı' savunuyorlar; Her zaman yaptıkları gibi 'orijinallikle' marjinallik'i karıştırıyorlar vs.
- Yerel basının önemi
- Basının Yaygın Ve Ulusalı
- Güçsüz Yerel Basında İyi Gazeteciler Var
- Demokrasilerde Yerel Basının Önemi
- Yerel Basını Güçlendirmek
- Yerel gazetecilik ölmez
- Yerel basında da gazeteci yedi canlıdır
- Ova Ekin Dostları’ndan Adanapost’a 40 Yıllık Yayıncılık
- Gazeteci olmanın kıymetini bilmek lazım
- İyi yerel gazete nasıl çıkarılır?
- İletişim Hakkı ve Kötüye Kullanılması
- Adanapost, siyasal katılım ve yerel basının rolü
Bir ara kafam kızmış olmalı, dedim ki:
"-...şimdi bakın Ülke'mizde 'tarikat liseleri' açılması serbest olsa, filan yerde Nakşibendi Lisesi, filan yerde Kadiri Lisesi bulunsa, çocuklarınızı o liselere gönderir miydiniz?"
Nasıl bir dehşete düştüklerini anlatmak gerekir mi????
Böyle bir ihtimalin tasavvuru bile tüyleri diken diken ediyordu;
Her şeyin sonu demekti bu laikliğin de, modern Türkiye'nin de, çağdaşlık hayallerinin de!..
O zaman korkunç bir şey yaptım, 'öyleyse' dedim, 'çocuklarınızı yabancıların tarikat okullarında okutabilmek için niye yırtınıyorsunuz?'
Ortaya yıldırım düşmüş gibi oldu: Çoğu ya Amerikan, ya Fransız, ya İtalyan, ya da Alman Liselerini bitirmişlerdi; Çocuklarını da aynı 'liselerde' okutabilmek için, yapmayacakları fedakârlık yoktu: İçlerinden birisi bile düşünmüyordu ki, yurdumuzdaki (gerçekte bütün dünyadaki) 'ecnebi' okullar, çeşitli Hıristiyan tarikatların misyonerlik çağdaşlığım faaliyetleri içindedir;
Okulları açanlar ya da yönetenler, ya papazlardır, ya da rahibelerdir; O kadar böyledir ki bu, yakın zamanlara kadar çocuğu bu okullara göndermenin, Türkçedeki adı 'soeur'lere', ya da 'frere'lere' vermek idi.
Türk aydınlarının bir kısmındaki, Hastalığı görüyor musunuz?
Dominicain, Fransiscain, ya Jesuite papazlarının okuluna gitmeyi, çocuğunu göndermeyi (bizatihi o okulu), Laikliğe hiç de aykırı bulmuyor. 'Çağdaşlığın', 'alafrangalığın' kaçınılmaz bir gereği sayıyor; İş, üstelik mensup olduğunu iddia ettiği dinin (İslam'ın)öğretimi oldu mu, dehşete düşüyor!...
Çifte standart' değil mi şimdi bu?
Dahası kendi Ülke'si, tarihi ve geleceği aleyhine işleyen bir 'çifte standart'? "
Attila İlhan (Hangi Laiklik)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.