12. Boğaziçi Film Festivali'nin Ulusal Yarışma jüri başkanı Atalay Taşdiken oldu

İSTANBUL (AA) - Festivalden yapılan açıklamaya göre, Boğaziçi Kültür Sanat Vakfı tarafından gerçekleştirilen festivalde, Türkiye ve dünya sinemasından seçkin örneklere yer verilecek.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Boğaziçi Film Festivali Başkanı Ogün Şanlıer, Taşdiken'in ulusal jüri başkanı olmasından dolayı memnuniyetini dile getirerek, jüriye başarılar diledi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü desteği, Turkcell ve Türk Hava Yollarının ana sponsorluğunda gerçekleştirilecek festivale ilişkin tüm gelişmelere "www.bogazicifilmfestivali.com" adresinden ve festivalin resmi sosyal medya hesaplarından erişilebilir.

Atalay Taşdiken hakkında

Yönetmenliğe reklam filmleriyle başlayan Taşdiken, 1993'te senarist ve yönetmen kimliğiyle "5 Numaralı Kamp" adlı yapıma imza attı. Mehmet Niyazi Özdemir'in "Ölüm Daha Güzeldi" kitabından uyarlanan film, SSCB döneminde Azerbaycan'da verilen özgürlük mücadelesini anlatıyordu.

Taşdiken, 2008 yapımı ilk sinema filmi "Mommo- Kız Kardeşim" ile 2009 Nürnberg Türk Alman Film Festivali'nde En İyi Film ve Seyirci Ödülünü, 2009 Adana Altın Koza Film Festivali'nde Seyirci Ödülü'nü, 2010 Würzburg International Filmweekend'de Seyirci Ödülü'nü kazandı.

Usta yönetmenin 2013 yapımı "Meryem" filmi Antalya Altın Portakal Film Festivali'nden En İyi Görüntü Yönetmeni, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Müzik ve Avni Tolunay Jüri Özel ödülleriyle döndü, Nürnberg Türk Alman Film Festivali'nde ise Seyirci Ödülü'nün sahibi oldu.

"Arama Moturu" ile 2016'da gelenek-modernite çatışmasına farklı bir perspektiften yaklaşan usta yönetmen, kendi köyünde çektiği filmde oyuncu olarak da köylülere yer verdi.

Yönetmen 2020 tarihli "Kar Kırmızı" filminde ise insanın yalnızlığını ve çaresizliğini, karlar içinde bir ortamda tasvir etti. Kar beyazının örttüğü karanlık gerçeklerin peşindeki Yusuf'u Mehmet Usta'nın canlandırdığı filmde, Ahmet Mümtaz Taylan, Rıza Sönmez ve Ümit Çırak da rol aldı.

Taşdiken, son filmi "Hara"da ise sevdiği atın satılması ve ebeveynlerinin ayrılığıyla mücadele eden bir kızın yaşadıklarını işledi.