İşsizlik yılsonu tek hanelere düşer!
Ekonomik veriler değerlendirilirken genellikle bir yıllık seyir masaya konur ve bugünün fotoğrafı ortaya çıkarılır. Gidişata bakılarak yeni yol haritaları çizilir… Geçen yıldan bu yana takip ettiğimiz istihdam rakamları bu yılsonuna doğru işsizlik oranlarının tek haneli rakamlara ineceğini gösteriyor.
Nasıl mı, anlatalım…
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2021 Mayıs ayı istihdam rakamlarıyla günümüzün rakamlarını karşılaştırınca bir yıl boyunca işsizlikte 2,3 puanlık bir gerilemenin gerçekleştiğini görüyoruz. İşsizlik oranı bir yıl gibi kısa sürede yüzde 13,2’den yüzde 10,9’a inmiş… Tabii bu resmi rakam. Çünkü kayıtlı olmadığı halde çalışanların sayısını bilen yok!
Yerli ve milli sanayi, tarım, turizm, teknoloji ve diğer sektörlerimizin gayretiyle istihdam rakamlarımız kayıt dışının da düşmesiyle daha mutedil seviyelere kavuşacak inşallah.
Enflasyonların patladığı ve resesyona giden bir dünyada Türkiye şartlarında işsiz sayısını 450 bin kişi azaltarak 4,23 milyondan 3,78 milyona düşürmek kolay olmasa gerek, ama başarılmış.
Yine bir yıl önce Mayıs’ta 27,8 milyon olan istihdam edilenlerin sayısı Mayıs 2022 itibariyle 30,8 milyon kişiye ulaşmış… Yani bir yılda 2,99 milyon kişi yeni iş bulmuş ve çalışmaya başlamış.
***
İstihdam denilince hemen 15 – 24 yaş grubu gençlerin işsizliği tartışılır…
Oraya da bakalım… Geniş tanımlı işsizliğin yüzde 27,2, genç nüfustaki işsizlik oranının yüzde 24 ve toplam çalışanlara göre söz konusu genç grubun istihdamının yüzde 31,9 olduğu 2021 Mayıs’ından bu yana istihdamda oldukça müspet gelişmeler kayıtlara geçmiş…
Öncelikle Mayıs 2022’de 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki yılın Mayıs ayına göre 3,7 puanlık düşüş ile yüzde 20,3 olarak gerçekleşmiş. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 17,6, kadınlarda ise yüzde 25,5 olmuş.
Geniş tanımlı işsizlik (atıl işsizlik) de bir yılda 4,8 puan düşüşle yüzde 22,4’lere gerilemiş. Toplam istihdamda genç nüfusun oranı ise yüzde 35’lere dayanmış.
Manşet istihdam oranını da dikkate almak gerekiyor. 2021 Mayıs’ında yüzde 43,8 olan toplam istihdam oranı tam 4 puan artışla yüzde 47,8’e yükselmiş.
Söz konusu rakamlarla son bir yılda gerçekleşen istihdam rakamlarını oturup hesaplayın ve karar verin! İyi mi, kötü mü?
***
Deniyor ki, 2022 Mayıs’ta açıklanan yüzde 10,9’luk işsizlik oranı 2005 – 2021 ortalaması olan yüzde 10,5’lik rakamın üzerinde.
İşsizlik rakamlarının çift haneli olmasını kim ister! Bunu kabul ediyoruz, ancak bir çeyrek sonra söz konusu ortalamanın altına inileceği öngörüsü giderek artıyor. Zirâ, iktisadi faaliyetler ve ekonomik öncü veriler incelendiğinde tahminler bu yılın üçüncü çeyreğinden itibaren işsizlik oranının tek haneli rakamlara düşeceğini gösteriyor.
Mayıs 2021 – Mayıs 2022’ye bakıldığında işgücüne katılım oranında 2,6 puanlık artış olduğu, 32,4 milyonluk işgücünün Mayıs 2022 itibariyle 34,6 milyon kişiye yükseldiği, bunun karşılığında istihdam oranının bir öncesine göre yüksek bir artışla yüzde 47,8’e çıktığı gözleniyor.
Evet bir işgücü büyümesi var… İşgücü artışıyla birlikte işsizlik oranında gerileme gerçekleşmiştir. Rakamlara yansıyan geniş tabanlı işsizlik veya atıl işgücünün 4,8 puan düşmesi, bu grubun istihdama olan katkısını zaten ortaya koyuyor.
***
Gelecek dönem için resesyon yani durgunluk beklenen ekonomide işsizlik oranlarının düşmeyeceği veya daha artacağına dair yorumlar yok değil. Dünyanın her gün farklı bir noktaya gittiği bir ortamda hele Türkiye gibi ekonomisi canlı bir ülke için böyle değerlendirmelere girmek pek doğru olmasa gerek. Zira son bir yıldır düşüş yönünde bir trend izleyen işsizlik oranının gelecek aylarda daha aşağı seviyelere inmeyeceğini kimse söyleyemez.
Son bir yılda görülen o ki, resesyon endişesi tabii ki var, ama Türkiye şartları biraz farklı. Mesela bizde işgücündeki yapının değişiyor olması, istihdama negatif değil pozitif yansıyor. Türkiye ekonomisi artık nitelikli işgücünü de istihdam edebilir seviyede.
Şirketlere yönelik kredi sınırlamaları istihdam artışını ne kadar etkiler, onu bugünden öngörmek biraz zor fakat rekor seviyelerde artan ihracat, yurtiçi dinamiklerle birleştiğinde istihdamın büyümesi ve işsizliğin düşmesi adına önemli bir düzeye ulaşacağı tartışmasız.
Tahmin edilen istihdam artışına önümüzdeki aylarda düşme eğilimine girecek enflasyonu ve gerilemeye yüz tutan enerji, gıda ve emtia fiyatlarını da eklemek gerektiği düşüncesini taşıyorum.
analizgazetesi.com.tr/yaznın devamı..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.