M.Zeki Uyanık
Zemzemin Tarihçesi?
Ünlü hadisçi Buhârî eserinde Hz. İbrahim'in, oğlu İsmail ile eşi Hacer'i Mekke'ye getirip yerleştirmesi olayını anlatırken Zemzem kuyusuna ve suyuna da temas ederek İbn Abbâs'tan -özetle- şunları nakletmektedir: Hâcer, Hz. İbrahim'den olma oğlu İsmail'i emzirmekte iken kocası onları Mekke'ye getirdi. Bu tarihte Mekke şehri ve oraya yerleşmiş insanlar, yiyecek ve içecek yoktu. İbrahim yanlarına bir miktar su ve yiyecek bırakarak oradan ayrıldı.
Hz. Hacer kendilerini bırakıp giden kocasına birkaç kere "İnsanların ve yaşamak için gerekli şeylerin bulunmadığı bir yere bizi nasıl bırakıp gidiyorsun?" diye sorup, bunu Allah'ın emri ile yaptığı cevabını alınca "Öyleyse o bizi zayi etmez" demiş. Hz. İbrahim?de onları Allah'a emanet etmişti. Bir müddet sonra Hacer'in yiyeceği ve içeceği bitti. Susuzluktan halsiz bir hale düştü. Haliyle sütü de kesildi. Çocuğu İsmail açlıktan kıvranmaya başladı. Onun acı halini görmeye dayanamayan annesi Hacer, yanından uzaklaştı. Yanındaki Safâ tepesine çıktı. Belki çevrede birini görürüm diye etrafına baktı. Ondan sonra Merve tepesine geçti. İki tepe arasında yedi defa gidip geldi. İki tepenin arasındaki çukur yeri koşarak geçiyordu. Hz. Peygamber onun bu hatırası üzerine "İnsanlar bu sebeple Safâ ve Merve arasında koşmaktadırlar" diye buyurmaktadır.
Hz. Hacer, çocuğunun halini görmek için döndüğünde, bir ses duydu. "Ey ses sahibi, sesini duyurdun! Eğer sen bize yardım etme kudretine sahip isen, bize yardım et!" diye dua etti. Ondan sonra Zemzem kuyusunun yerinde bir meleği gördü. Meleğin olduğu yerden su göründü. Hacer hemen suyu havuz gibi yaptı. Ondan hem içti hem de kırbasına doldurdu. Su alındıkça, yerinden kaynamaya devam etti. Hz. Peygamber bu hususta şöyle buyurmaktadır:
Allah İsmail?in annesi Hacer'e rahmet etsin! O, Zemzem'i kendi haline bıraksaydı, suyun etrafına kum gerip havuz havuz yapmasıydı, muhakkak zemzem akar ve bir ırmak olarak devam ederdi" (Buharî, Şirb,10; Enbiya, 9).
Hacer bu sudan içmeye devam etti. Bu su onun hem susuzluğunu hem de açlığını gideriyordu. Çocuğuna da süt emzirip bakıyordu. Hz. İbrahim 'ın duası, Hacer'in teslimiyeti ve henüz küçük bir bebek olan İsmail?in hatırı için, Allah Zemzem'i böyle ortaya çıkardı.
.
Fakat sonradan Cürhüm kabilesinin Allah'a isyanı dolayısıyla, Allah Huzâa kabilesini onlara musallat etti. Huzâalılar, Cürhüm kabilesini oradan çıkardı. Kabe ve Mekke'nin idâresi Cürhüm kabilesinden Huzâa kabilesine geçti. Allah'ın emir ve yasakları orada yaşanmaz oldu; halk, İlâhî emirleri dinlemedi. O sıralarda Zemzem suyu kurudu. Yeri bile kaybolup bilinmez bir hale geldi. Zemzem'in yeri, Hz. Peygamberin dedesi Abdulmuttalib zamanına kadar insanlardan gizli kaldı.
Rivâyetlere göre, Allah Hz. Peygamberin dedesi Abdulmuttalib'e rüyasında Zemzem kuyusunu, şimdiki bulunduğu yerde kazmasını işaret etti. Abdulmuttalib de, bu rüya üzerine kuyuyu kazıp Zemzem suyunu çıkarınca, hem Mekke halkı, hem de gelen hacılar ondan su içtiler.
İslâm dinine göre suyu ayakta içmek mekruhtur, oturarak içmek sünnettir. Fakat İbn Abbas'tan nakledildiğine göre, Hz. Peygamber Zemzem suyunu ayakta içmiştir. Buda şunu gösteriyor ki zemzemi ayakta içmek sünnettir.
Bütün bu rivayetlerden anlaşıldığı gibi, Zemzem suyu, İslâm dinine göre mukaddes olarak kabul edilen bir sudur. Açlığını gidermek için içen kişinin açlığını, susuzluğunu gidermek için içenin susuzluğunu giderir ve şifa niyetiyle içene de şifa sunar. Dünyanın her yerinden hac ve umre için Mekke'ye giden mü'minler, memleketine Zemzem suyundan götürmekte ve yakınlarına ikram etmektedirler.
Zemzemin fazileti hakkında peygamber efendimiz şöyle buyurmaktadır: ?
" Yeryüzü üzerindeki suların en hayırlısı zemzem suyudur onda taamların özü maddi manevi hastalıklara şifa vardır.
?
Her müminin bu güzel sudan içmesi duası ile
M. Zeki Uyanık, 13.10.11, adana
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.