AKP iktidarı ve başbakanın meselelerin çözümünde yasaklayıcı bir zihniyete sahip olduğunu biliyoruz. Bunun örneğini 12 yıllık iktidarları döneminde birçok meselede gördük.

Bu yasaklamalar hakkında da çok yazıldı, çizildi, konuşuldu ve tartışıldı.

Ben de bu yasaklananlar hakkında yazılar yazdım. Olaylara objektif bakan bir gazeteci olarak toplumun tüm kesiminin görüşlerini harmanlamaya dikkat ederim.

Ayrıca devlet geleneği ile yetişmiş ve devlet terbiyesi almış biri olarak öncelikle devletin varlığı, birliği bizim önceliğimizdir. Siyaseten de Aykut Edibali gibi nezaket, siyası ahlak ve erdem sahibi bir bilge liderin yetiştirmesi olduğumuzdan üslubumuzda, yazılarımızda, eleştirilerimizde saygı, nezaket ve yapıcılığa dikkat vardır. 

AKP iktidarının bundan önce yasaklarının olumlu ve olumsuz yönlerini yazdık.

Kürtaj yasağı, Kapalı alanda sigara içilmesine getirilen yasağı milletimizin büyük çoğunluğu gibi bizlerde olumlu bulduk ve bu husus da olumlu görüşlerimizi yansıttık.

Alkol düzenlemesi büyük tartışmalara neden oldu. Bu konunun olumlu yönlerini tasdik ederken, eksiklikler ve yanlışlıklarını sizlerle de paylaştık.

Şöyle ve veya böyle bu yasakları benimseyende kabullenmeyenlerde olabilir. Bu yasakların gerekliliği tartışılabilir. Ancak son olarak sosyal iletişimin en çok tercih edileni twitter?in kapatılmasının mantıklı hiçbir açıklaması olamaz. 

Bir veya birkaç kişi amacını aşan bir şekilde kişi özel hayat ve haklarına devlet adam ve kurumlarına yönelik hakaret içeren paylaşımlarda bulunuyorsa bunları tespit edip gereken kanuni işlemleri yapmak yerine tüm vatandaşı aynı kefeye koymak sureti ile kişilerin iletişim özgürlüğüne yasak getirilmesi üçüncü dünya ülkelerinde dahi örneğine rastlanmamış bir uygulama. 

Dün yine miting alanlarında twitter?in kapatılmasını savunurken milletin ahlakını, aile yapısı ve neslimize zarar veren içeriklerin paylaşıldığı gerekçesi ile  Youtube ve Facebook?unda kapatılacağını ifade eden başbakan bir ahlak ve namus bekçiliğine soyunmuş görülüyor.

İnternette dolaşan ahlak dışı, pornografik yazı, resim, reklam ve videoların belki % 1?i dahi değil twitter ve facebook?tan paylaşılan. Okullarda öğrenciler internetten araştırmaya yönlendiriliyor ve buralardan ödev yapan çocukların girdikleri ödev sitelerinde dahi bu görüntülere rastlamak mümkün. Bunu defalarca yazdık iktidardan önlem almasını çocuklarımızı korumasını istedik duymazdan görmezden geldiler. Şimdi kendilerine dokunacak paylaşımlar olmasın diye ahlak ve aile yapısının bozulmasını öne sürerek bu sosyal paylaşım sitelerinin kapatılmasına meşruiyet kazandırmaya çalışıyor. 

Milletin ahlakı bu kadar umurunuzda ise, 12-13 yaşında kız çocuklarının evlendirilmesini, kız ve erkek çocukların kaçırılmasını, taciz edilmesini ve tecavüze uğramasını önleyin. Faillerini bulun ve en ağır cezayı verin. Yine aile içi şiddete maruz kalan kadın ve çocukları koruyun.

Üç-beş kişinin yaptığı usulsüzlük ve ahlaksızlıktan dolayı milletin tamamını cezalandırmak akli, vicdani ve ahlaki bir uygulama olarak kabul edilemez.

Vatandaşın iletişim hakkı elinden alınmıştır. Bu yasaktan en çok zararı ise biz basın mensupları gazeteci ve yazarlar gördük. İki günde okuyucu sayımızda çok büyük düşüşler oldu.

Başbakanın kişisel rahatsızlığından dolayı bir milletin tamamının iletişim hakkını elinden alması kabullenilemez. Dileğimiz bir an evvel bu hatadan geriye dönülmesidir.

İbrahim Halil SİPAHİ

Araştırmacı-Yazar

24.03.2014/adanapost.com