İbrahim Halil Sipahi
Uyu Türkiye?m uyu!
Türkiye bildiğiniz üzere 17 Aralık 2013?den bu yana yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ve bu operasyonun arkasında olduğu iddia edilen ?Paralel yapılanma? ve bunun arkasından gelen yargı ve emniyet?te yapılan operasyonları konuşuyordu. Şimdilerde ise HSYK da yapılacak içine alan yeni anayasa ve torba yasa tartışmaları gündemdeki yerini koruyor.
Bu hafta başında CHP?de tekrar aday gösterilmeyen belediye başkanlarının başını çektiği istifalar gündeme bomba gibi düştü. CHP bu istifalar ile sarsılıp kendi parti içi sorunları ile uğraşırken bu seferde;
Muhalefet tarafından17 Aralık operasyonunun ardından yolsuzluğa çocuklarından dolayı isimleri karışan dört bakan hakkında düzenlenerek Adalet bakanlığına gönderilen fezlekelerin bakanlık tarafından meclis başkanlığına gönderilmesi beklenilirken, Çarşamba günü önce MHP lideri Devlet Bahçeli hakkında düzenlenen fezleke ardından da Perşembe günü CHP lideri Kemal Kılıçtaroğlu hakkında düzenlenen fezleke adalet bakanlığı tarafından meclis başkanlığına gönderildi.
İktidar ağzına sakız yaptığı paralel yapı şarkısını temcit pilavı gibi her gün ısıtarak millete ve kamuoyuna servis yaparken bir yandan BDP sözlerinin basın tarafından çarpıtıldığını söyleseler de açıktan açığa 30 Mart sonrası dolaylı yolla da olsa Özerklik ilan edileceğini ifade etmeye başladı. İktidarın umurunda değil, sözde çözüm süreci adı altında terörist başı ile masaya oturmak sureti ile zaten bunun temellerini atmış oldular. CHP Zaman zaman sözde çözüm süreci ve gelişmeler hakkında iktidarı ve BDP?yi eleştirse de keskin bir çizgi koymadığını biliyoruz. Bu nedenle şu anda istifalar nedeni ile kendi iç meseleleri ile uğraşmaktan BDP?nin çıkışlarını duymuyor.
Gelelim MHP, baştan beri sözde çözüm sürecine karşı tüm kapıları kapatmış durumda, Türkiye?nin bölünmez bütünlüğünü en çok savunan konumunda görünüyordu. Her ne hikmetse onlarda da Demirtaş ve Kışanak?ın açıklamalarını duyamıyor.
1974 yılından buyana bir türlü çözülemeyen Kıbrıs sorununda Annan planının AKP iktidarının KKTC halkı ve yönetimine evet baskısına rağmen , Rum?lar tarafının hayır denmesi ile başarısız olmasından sonra BM ve ABD?nin gözetiminde iki taraf tarafından yeniden başlayan müzakerelerde KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu Türkiye tarafından yalnız bırakılmakta. Rum tarafı arkasına BM ve ABD?yi de alarak masada galip gelmenin iki taraflı çözümden ziyade tek bir devlet vurgusunu inceden inceye işlemekte.
Güney doğudaki gelişmeler umurunda olmayan iktidarın zaten Kıbrıs hiçbir zaman umurunda olmadı. Onların bir Kıbrıs sorunu yok. BDP?nin seçimlerden sonra özerklik dillendirmesinde olduğu gibi Kıbrıs konusunda da Muhalefetten ses çıkmıyor. Kıbrıs kendi kaderine terk ediliyor.
İktidar uyuyor, muhalefet uyuyor, % 50 uyuyor geri kalan millet uyutuluyor. Anlayacağınız Yedi cücelerin uykucusu bu kadar uyumazken maalesef Türkiye uyuyor.
İbrahim Halil Sipahi
Araştırmacı Yazar
14.02.2014/adanapost.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.