Söyle, neremi yatırayım ateşine?



Keşke yakabilsem şu dünyayı.

Bir kibrit çöpüyle tutuşturabilsem keşke

şehirleri, denizi ve insanı.

Gecenin damarlarına bir ateş üflesem.

Keşke anlatabilsem bu yangına muhtaçlığımı.

Hep hatırlasam bir yangının bakiyesi olduğumu.

Keşke hiç unutmasam ateşe olan borcumu;

keşke vazgeçebilsem etimin bir parçasını daha kurtarma gayretinden.

Ateşle var olabilsem, ateşle dirilsem, o büyük ateşi yakabilsem,

kendimi o ateş denizinde arıtabilsem;

yıkayabilsem keşke şu kirli yüzümü

o ateşin suyunda.

 

Bir yangın son verebilir ancak çektiğim şu acıya.

Bir yangın yerleştirebilir belki beni bu dünyaya, hayata ve aşka.

Belki bir yangınla karışabilirim yeniden insanlığa.

 

İnsan mı daha içli yanar, zaman mı?

Saatler tutuşmadan kavuşulabilir miyim aşka?

Yangınlar alemi şu geçmişimle

hangi ateş bağışlayabilir beni geleceğime?

Söyle, ne kadar yanarsam eriyebilirim sende?

 

Gel, önce beni yak, sonra kendini.

İnsan yakarak diriltir sevdiğini.

Ne zaman yatırabilirse yüreğini ateşin o harlı tenine,

dolayabilirse o azgın kıvılcımları beline,

canlı ve sulu etini atabilirse o çılgın ateşe,

sevebilir.

 

Sen de hazır mısın ateşime?


 

Ahmet Yürekli

06.05.2012, Üsküdar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Yürekli Arşivi