İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

Siyaseten Dine Saldırı,



Son zamanlarda, Basında çıkan bazı haberler ve sosyal medyada yapılan paylaşımlarda, Bakan, milletvekili, parti yöneticileri vs. Akp?liler den din adına ve dinin bir takım emir ve prensipleri ilgili İslam?a uymayan beyanat ve hareketler sıkça gözlenmeye başlamıştır.

Akp?nin içerisinde bir mümine yakışır harekette tavır sergileyen akıl, merhamet ve hoşgörü sahibi gerçek mümin vatandaşlarımız, dostlarımız bulunmaktadır. Bununla beraber kendini dindar olarak göstermeye çalışan, aşırı dinci diye adlandırılan, din adına konuşma hevesi içerisinde bulunan ve çeşitli hareket ve söylem içerisinde olan kişilerin varlığını maalesef üzülerek görmekteyiz. Bir mümin olarak bunlar elbette öncelikle bizleri üzmektedir.

Bu gibi fevri hareketlerde bulunan kişilerin fikir, ifade ve davranışları kendilerini bağlayacağı gibi, bir topluluğu veya mensubu bulunduğu partinin görüşlerini yansıtan hareket olarak kabul etmek de pek doğru olamayacaktır. Ancak kurumunda bunları tekzip edip gereğini yapması gerekmekle birlikte beklentimizdir.

Din (İslam) ne bir kişinin, ne bir kurumun, ne bir topluluğun, ne tarikatın (cemaatin), ne de bir siyasi partinin tekelinde değildir. Allah CC.  ?Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm?ı seçtim.?(Maide:3) buyuruyor. Öyle ise, din Allah?ın dinidir. İnsanlara düşen onu hakkı ile öğrenip anlamak ve yaşamaktır.

Yüce Allah CC?nün Kur_anı-Kerimde, ?Andolsun, biz bu Kur?an?da insanlar için her türlü misali değişik şekillerde açıkladık. Fakat insan tartışmaya her şeyden daha çok düşkündür.?(Keyf:54) Ayet-Kelime açıkça ifade edildiği üzere maalesef insanlarımız, bilerek çoğu zamanda bildiğini sanarak kendine göre her konuda olduğu üzere din konusunda. Özelliklede İslam dini hakkında konuşmak ortaya görüş sürmek sureti ile insanları etkilemeye, yanıltmaya, böylelikle antipati yaratmaya ve insanları dinden soğutmaya en kötüsü ise gerçek din alimleri ve adamlarının da aynı kefeye konulmasına sebep olmaktalar.

Gerçek mümine düşen gördükleri ve duydukları ile değil, insanlığa rehber olan yüce kitabımız Kur-an?ı Kerim?e ve Allah?ın resulünün sünnetine tabii olmaktır. ?Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğruluk sapıklıktan iyice ayrılmıştır.?(Bakara:256) "Peygamberin görevi sadece tebliğ etmektir." (Maide, 99) buyuran, Yüce Allah CC. "Onlara vaat ettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek de onu görmeden senin canını alsak da, vazifen sadece tebliğ etmektir. Hesap görmek Bize düşer." (Rad, 40) buyuruyor.

Mümin, akıllı insandır. Akıl ile hareket eder, hak ile batılı ayırır, sapıklık ve sapkınlık karşısında durur, nitekim Hz. Peygamber bir hadisi-şerif de  ?Bir yanlış gördüğünde bunu elinle düzelt, düzeltemiyorsan dilinle düzelt onu da yapamıyorsan kalbinle buğz et ki, bu imanın en zayıf noktasıdır? buyuruyor.

Öyle ise, böyle bir durum karşısında bize düşen karşımızdakine bir takım yöntemler ile saldırmak veya kişinin söz ve hareketleri karşısında dine (İslam)?a saldırmak olmamalıdır. Dinin  (İslam)?ın gerçek emir ve kuralları ile karşılık vermek sureti ile hatalı tavır sergileyen kişiyi hem uyarmak, hem de bu tavrından vazgeçirmeye çalışmak en doğru davranış biçimidir ki, Allah CC.?nün bizlere, ?İçinizden insanları hayra çağıracak, iyiliği emredecek, kötülükten men edecek bir topluluk bulunsun. İşte onlar, kurtuluşa erenlerdir.? (Ali-İmran :104) müjdesine nail olalım. Ayrıca bilgi sahibi olmayanları ve yeni yetişen nesilleri bilgilendirmek ve bu tür kişilerden korumak geleceğimizin teminatı çocuklarımız ve gençlerimiz için bize düşen önemli bir vazifedir.

İbrahim Halil SİPAHİ

Araştırmacı-Yazar

06.11.2013/adanapost.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Halil Sipahi Arşivi