AKP yönetimi 16 yıllık iktidarı döneminde; Cumhuriyet’in değerleri, Türklük, Milliyetçilik gibi milli değerlerimizden sonra, şimdi de manevi değerlerde değişiklik ve tenzilata gidiliyor.

Önce İlkokullarda “içerisinde “Ne mutlu Türk’ün diyene” ibaresi olduğu için “Andımız” kaldırıldı.

Sonra Devlet bankalarının önündeki Türkiye Cumhuriyeti’nin kısaltılmışı olan T.C. ibaresi kaldırıldı.

“Milliyetçilik” ayaklar altına alındı.

“Türk ve Türk’üm” demenin rahatsızlığı sürekli vurgulandı.

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki sivil toplum kuruluşunun yöneticilerine kızdı, Türk Tabipler Birliği (TTB) ile Türkiye Barolar Birliği (TBB)’nin adının başındaki ‘Türk ve Türkiye’ ibaresinin kaldırılması gündeme geldi.

FETÖ öne sürülerek Askeri okullar kapatıldı.

Cumhuriyet döneminin mihenk taşları kurumlar satıldı/kapatıldı.

Statlar, müze, okul, kültür merkezleri vb. kuruluşlardan Atatürk Adı kaldırıldı.

Ders kitaplarında Atatürk ve Cumhuriyet’e dair konularda tenzilata gidildi.

Yetmedi sıra manevi değerlere geldi!

Geçtiğimiz günlerde bu defa AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından “İslam'ın güncellemesi gerekiyor” çıkışı ile Kuran’ın güncellenmesi tartışılmaya başlandı. Kamuoyunda tepkiler yükselince,  AK-Saray’dan konunun yanlış anlaşıldığı ifade edildi.

İslam’ın güncellenmesi meselesi hala sıcaklığını koruyordu ki, Bu seferde AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstiklal Marşı’nın yüreğine dokunmadığını” öne sürdü. Yeni bir beste yapılması gerektiğini söyleyerek “İstiklal Marşı”’nın bestesinden rahatsızlığını dile getirdi.

Buradaki rahatsızlığın İstiklal Marşı’nın bestesi mi? yoksa biz zati İstiklal Marşı’nın kendisimi olduğu yönünde tartışmalar başlarken, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sefer ki çıkışı “Muhammedçik” oldu.

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehit cenazesinde yaptığı konuşmada;  “Türk askeri aslında 'Mehmetçik' değil 'Muhammedcik'” dedi..

Erdoğan, “Onlar Peygamberlere en yakın makamda muamele görecekler. Düşünmesi gereken biziz. Peygamber efendimize uğurluyoruz. İnşallah komşu olacaklar. Şehitlerimiz büyük bir mücadeleyi, dinimiz için, özellikle vatan, millet, ezanımız için verdiler, veriyorlar. Şu anda Muhammedimiz bizi dinliyor.

Muhammedimiz aslında ismini Mehmetçiğin Osmanlı, Muhammedi kullanmamış, olur ya ona uymayan bir şey yapabilir, inceltmiş, Mehemmed demiş, sonra Mehmet demiş, ordumuzun mensuplarına da küçük Muhammed adına Mehmetçik demiş.” Diyerek de sözlerine açıklık getirdi.

Mehmetçik’in Hikâyesi;

Ocak 1912'de Trablusgarp'ta Tobruk Savaşında bir subayın yanında çarpışan Mehmet isimli asker şehit düştü. Onbaşı, subaya dönüp "Kumandan Mehmet şehit düştü" diye bağırdı. Subay da "Vah Mehmetçik, vah" diye karşılık verdi. Subayı duyan diğer askerler şehit düşen askerin ismini Mehmetçik sanıp "Mehmetçik şehit düştü" diye bağrıştı. O sırada Osmanlı mensubu olan Arap askerler ise dilleri dönmediğinden, "Muhammedçik, Muhammedçik şehit oldu" diye bağırdı. Alay yazıcısı da deftere "ilk şehidimiz Mehmetçik" diye yazdı. O gün şehit düşen, gazi olan ama adı bilinmeyenlerin hepsine “Mehmetçik” denildi.

Osmanlı’ya ve Hilafete dönüş özlemi içerisinde olan AKP siyaseti, Osmanlıdan sıkça söz etse de üst seviyede henüz bunu açıkça ifade etmiyor. Bunun için önce Cumhuriyet ve Türk ve Türkiye ibarelerini bunların kazanımlarını bertaraf etmekle meşgul. Ancak AKP alt siyasetinde Osmanlı ocakları ve gençlik hareketi ile sürekli yeni Osmanlı ve hilafet fikrini kamuoyuna empoze etmeye çalışıyorlar. Bakalım bundan sonra sırada değiştirilecek, güncellenecek veya kaldırılacak hangi değerlerimiz var?

Yakın bir tarihte Türkiye’nin adı Osmanlı olsun, hilafet “TBMM’nin uhdesinden alınıp Cumhurbaşkanlığının uhdesine verilsin”, gibi söylemler başlarsa şaşırmamak gerekir.

İbrahim Halil SİPAHİ

19.03.2018/adanapost.com

twitter.com/ihalilsipahi